Aslında olan yöntem şudur; bu tarlanın yeniden sürülerek anızın toprağa karıştırılarak, toprağın organomineral miktarının yükseltilmesidir. Maalesef çiftçilerimiz bu zor yol yerine kolay olan yakma yolunu tercih ediyorlar. Çiftçi kolaya kaçayım derken geleceğini yok ediyor" dedi.

SCÜ Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu, Bitkisel ve Hayvansal Üretim, Organik Tarım Programı Öğretim Görevlisi Volkan Yörük, anız yangınlarının toprakta yol açtığı tahribata değinerek bu yangınların hem insan hem hayvanlar için oluşturduğu tehditler hakkında bilgiler verdi. Yörük, çiftçilerin tarlalarını yeni sezona hazırlamak için anız yakmasının doğal dengeyi bozduğunu belirterek uyarılarda bulundu.

‘TOPRAĞIN KALSİYUM VE AZOT DENGESİNİ BOZDUĞU İÇİN ÜRETİM DESENİNİ DE BOZUYOR’

Anız yangınlarının bitki kalıntıları ve bazı canlıların yanı sıra toprakta bulunan inorganik, organik maddelerin yok olmasına neden olduğunu belirten Yörük, "Anız, bitkisel üretim bittikten sonra tarlada hasat edilen ürünlerden kalan atıklardır. Tarlanın yeniden yeni sezona hazırlık yapılabilmesi için anızın bir şekilde bertaraf edilmesi gerekiyor. Aslında olan yöntem şudur; bu tarlanın yeniden sürülerek anızın toprağa karıştırılarak, toprağın organomineral miktarının yükseltilmesidir. Maalesef çiftçilerimiz bu zor yol yerine kolay olan yakma yolunu tercih ediyorlar. Bu yakma işleminde bizim göremediğimiz şunlar var. İçindeki binlerce mikroorganizma, böcek, omurgasız hayvanlar, kemirgenler ve inorganik, organik maddelerin tamamı yok oluyor. Özellikle toprağın kalsiyum ve azot dengesini bozduğu için üretim desenini de bozuyor. Çiftçi kolaya kaçayım derken geleceğini yok ediyor. Bunun farkında değil" diye konuştu.

'CEZALARIMIZ CAYDIRICI DEĞİL'

Anız yakanlara karşı caydırıcı cezai yaptırımlar uygulanması gerektiğini belirten Yörük, "Cezalarımız caydırıcı değil. Şu anda dönüm başına 386 TL para cezası var. Bunun bence hiçbir caydırıcılığı yok. Bu cezanın artırılarak caydırıcı nitelik kazanması gerekiyor. Çünkü siz anız yakarak geleceğinizi yakıyorsunuz. Bu sizin tarlanız değil, çocuklarınıza bıraktığınız bir miras. Bu tarlaların daha uzun ömürlü ve sürdürülebilir olması için anız yangınlarına bir an önce son verilmesi gerekiyor. Sadece tarladaki mikroorganizmalara, böceklerle de kalmıyor özellikle kara yollarının etrafında anız yaktığınızda, kara yollarındaki yol görüşünü de engelliyorsunuz. Eğer yanınızda ev, arazi, tarla varsa o insanların can güvenliğini de tehlikeye atıyorsunuz. Bu her bakımdan tehlikeli bir iş. Bir an önce iyi bir eğitimle ve cezai caydırıcı yöntemlerle anız yangınlarına son verilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.

'TOPRAĞIN VERİMLİLİĞİ VE ÖMRÜ AZALIYOR'

Anız yangınlarıyla toprakta bulunan kalsiyum ve azot dengesinin bozulduğuna dikkat çeken Yörük, "Bu çok önemli bir denge. Bu dengeyi bozduğumuzda, bunun yerine kimyasal gübrelerle kalsiyum ve azot dengesini yerine getirmeye çalışıyoruz. Her sene bunu yaptıkça, her sene bu kimyasal gübre miktarı artıyor. Dolayısıyla da toprağın verimliliği ve ömrü azalıyor. Eskiden insanlar bu anızların içerisinde hayvanlarını otlatıyordu. Sürülerle birlikte bunu tamamen yok edebiliyorlardı. Şimdi hayvan miktarı azaldığında anızlar da çoğalıyor ve insanların elinde kalıyor. Bu tarlayı sürmek onlar için ekstra bir maliyet olduğu için maalesef kısa yoldan yakmayı tercih ediyorlar" dedi.

Kaynak: DHA