Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için yasal düzenlemelerin ve toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğine inanan Konak Belediyesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde önemli bir etkinlik düzenledi. İzmir Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB), Konak Kent Konseyi ve İzmir Kent Konseyi Kadın Meclisleri iş birliğiyle gerçekleştirilen panelde, devlet kurumları ve sivil toplum kuruluşları bir araya geldi.
Etkinlikte, sahnenin önüne yerleştirilen “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır”, “6284’ü Uygula”, “Kadınlar Birlikte Güçlü” gibi dövizler dikkat çekti. Panelde konuşmacılar, 6284 Sayılı Kanun’un toplumsal etkilerini, kadına yönelik şiddetin boyutlarını ve çözüm yollarını tartıştı.
"Şiddet her yerde"
Panelin açılış konuşmasını yapan Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, kadına yönelik şiddetin sadece bireysel değil, toplumsal bir sorun olduğunu vurgulayarak “Şiddet her yerde, İzmir’de ve Konak’ta. Kadına yönelik şiddet maalesef ilçemizde üst sıralarda yer alıyor. Ancak biz bu gerçekle mücadele etmekte kararlıyız. Kadınların daha görünür ve eşit olduğu, şiddetten uzak bir yaşam için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ekim ayında yalnızca 48 kadının katledilmesi, yasaların uygulanmasında hâlâ ciddi eksikler olduğunu gösteriyor” dedi.
Mutlu, Avrupa Yerel Yaşamda Kadın-Erkek Eşitliği Şartına imza attıklarını ve bu kapsamda ilçede farkındalık eğitimleri düzenlediklerini belirtti. Ayrıca, kadınların ekonomik özgürlüğe ulaşmalarını sağlayarak şiddet döngüsünü kırabileceklerine inandıklarını ifade etti.
“Kadınların ekonomik özgürlüğü şiddet döngüsünü kırar”
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için yasal düzenlemelerin ve toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğine inanan Mutlu “Kadına yönelik şiddet, yalnızca fiziksel değil; ekonomik ve psikolojik boyutlarıyla da ele alınmalıdır. Kadınlar ekonomik özgürlüklerini kazandıkça, şiddet döngüsünü kırma cesareti bulacaklardır. Biz de bu çerçevede eğitimler düzenliyor, kadınlarımızın istihdama katılmalarını teşvik ediyoruz” diye konuştu.
Başkan Mutlu, Konak’ta toplumsal farkındalık çalışmaları yürüttüklerini ve kadınların istihdama katılmalarını desteklemek için çeşitli projeler gerçekleştirdiklerini söyledi. Bu projeler arasında yer alan İş’te Konak Personel İstihdam Ofisi aracılığıyla bugüne kadar 145 kadına iş imkânı sağlandığını belirten Mutlu “Kadınlar kendi ayaklarının üzerinde durabilirse, şiddet gördükleri ortamdan çıkma cesareti gösterebilir. Bunun için biz de üzerimize düşeni yapıyoruz. Ayrıca, ücretsiz okul öncesi eğitim verdiğimiz Mutlu Çocuklar Oyun Evleri ile kadınların üzerindeki bakım yükünü azaltıyor ve iş hayatına katılmalarını teşvik ediyoruz” dedi.
"Şiddet insan hakları ihlalidir”
İzmir Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Canan Aydemir Özkara, kadına yönelik şiddetin bir insan hakları ihlali olduğunu belirterek “Kadına şiddet, sadece bireysel bir sorun değil, toplumsal bir meseledir. Ancak cezasızlık politikaları, bu sorunun daha da büyümesine neden oluyor. Faillerin yargılanmaması ya da hafif cezalarla kurtulması, kadınların şiddete karşı seslerini çıkarmalarını engelliyor. Kadınların şiddetten kurtulması için sığınma evlerinin kapasiteleri artırılmalı ve erişilebilirliği sağlanmalıdır. Ancak kadınların bu süreçte yalnız olmadıklarını hissetmeleri gerekiyor. Psikolojik destek ve hukuki danışmanlık, bu süreçte kadınlar için hayati bir rol oynuyor. Şiddetsiz bir toplum için hepimizin dayanışma içinde olması şart” diye konuştu.
Aile içi eğitim şiddeti önler!
Panelde konuşan tiyatro sanatçısı Levent Üzümcü, şiddetin aile içi eğitimle önlenebileceğini söyleyerek “Şiddet, ailede öğrenilir. Hiçbir okul ya da profesör, size fiziksel şiddetin yanlış olduğunu öğretemez; bunu ancak yaşayarak ve görerek öğrenirsiniz. Toplumsal cinsiyet eşitliğini aileden başlayarak inşa etmeliyiz. Çünkü faşizm, kas gücüne dayalı tahakkümle başlar ve toplumun her kademesine yayılır” diye konuştu.
Bu sorunların yalnızca kadınların değil, toplumun vicdanını, hukukunu ve insanını kaybetmesiyle ilgili olduğunu söyleyen Üzümcü "Suçluların cezalandırılmadığı bir düzen içinde adalete olan güven kayboluyor. Ancak burada bizlere büyük bir sorumluluk düşüyor. Çocuklarımızı, çevremizdeki insanları örnek davranışlarla eğitmeliyiz. Kadınlar, çocuklar, hayvanlar ve doğa için adalet talep ediyoruz. Bu, yalnızca bir kişinin değil, tüm toplumun meselesidir. Faşizmin kas gücüne dayalı tahakkümünü kırmak için önce evimizin önünü temizlemeli, ardından çevremize ulaşmalıyız. Çünkü toplum olarak bir arada yaşayacaksak, standartlarımızı belirlememiz gerekiyor. Kadının toplumdaki yerini, aile içi ilişkileri, bireyin sorumluluklarını anlatmalı ve örnek olmalıyız” dedi.
Panelde çözüm önerileri tartışıldı
KADER İzmir Şube Başkanı Banu Önkol İçhedef, İzmir Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Canan Aydemir Özkara ve Akademisyen Itır Bağdadi’nin moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde; Cinsiyet Eşitliği İzleme Projesi İl Koordinatörü Ayla Çelik, İzmir Barosu Çocuk Hakları Komisyonu’ndan Av. Bedriye Kurtuluş Türk, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Ege Bölge Temsilciliği’nden Av. Figen Merder, Kadın Haklarını Koruma Derneği İzmir Şubesi’nden Av. Hülya Gültekin, Eşit Yaşam Derneği Başkanı Nazik Işık, Kadın Haklarını Koruma Derneği İzmir Şubesi’nden Av. Nilgün Şentuna, Asayiş Şube Müdürlüğü Aile içi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirliği’nden Polis Memuru Özgür Polat, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Emekli Kadın Konuk Evi Müdürü Seher Gündoğan, Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulu Av. Sevda Banu Yuşan Akyüz, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir Temsilcisi Tülin Osmanoğulları ve Asayiş Şube Müdürlüğü Aile içi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirliği’nden Komiser Zülfiye Akyurt konuşmacı olarak yer aldı. Yaklaşık 3 saat süren panelde 6284 sayılı yasa öncesi, uygulanma aşamasında karşılaşılan zorluklar, toplumsal etkileri, şiddetin vardığı boyut, vaka örnekleri, toplumsal cinsiyet eşitliği ve şiddeti önlemenin yolları konuşuldu. Konuşmaların ardından panelistler katılımcıların sorularını da yanıtladı.