Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan, partinin 23'üncü yaşını 14 Ağustos'ta muhteşem bir coşkuyla kutladıklarını belirterek, "Öncelikle kökü mazide, gözü atide bir dava hareketi olan AK Parti'nin bayrağını şanla şerefle taşımış ve taşıyan her bir yol arkadaşıma bugün bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Ahirete irtihal etmiş tüm kardeşlerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum. Millete hizmet mücadelesinin emektarlarını hiçbir zaman unutmayacak, partilerimize ve ülkemize katkılarını daima şükranla hatırlayacağız. Bundan 23 sene önce hangi heyecanla yola revan olduysak, bugün de aynı sevda ile aziz milletimize hizmet ediyoruz. Hiçbir ayrım yapmadan 85 milyonun hizmetkarıyız. Kimseyi ötekileştirmeden her bir vatandaşımızı kucaklıyoruz. Tam 23 yıldır 'Ayrımız gayrımız yok, biz beraberiz, kardeşiz' diyoruz. 23 yıl boyunca nelerle karşılaştığımızı, nelerle uğraştığımızı sizler çok çok iyi biliyorsunuz" diye konuştu.
'TÜM SALDIRILARA GÖĞSÜMÜZÜ SİPER ETTİK'
Erdoğan, bugüne kadar pek çok operasyon ve vesayet teşebbüsünün hedefi olduklarını kaydederek, "Terör eylemlerinden darbeye, sokak olayların medya kampanyalarına kadar nice badirelerle karşılaştık. Partimize nifak tohumları ekilmek istendi. Bizi çalıştırmamak, bizi yavaşlatmak için önümüze nice engeller konuldu. İçeriden, dışarıdan, ulusal ve uluslararası basından, kendini ülkenin sahibi gören elitlerden, yıllardır milletin kaynakları üzerinden büyüyen belli sermaye çevrelerinden, istihbarat örgütlerinden nice saldırılar geldi. Milletimizi birbirine düşürmek, sokaklarımızı karıştırmak, böylece vesayete uygun ortam hazırlamak için her yolu denediler, her oyuna başvurdular. Allah'a hamdolsun 23 yıl içindeki tüm bu saldırılara, göğsümüzü süper ettik. İçeriden veya dışarıdan gelen tüm bu saldırıları püskürttük. Aziz milletimizin yardımıyla kurulan tuzakları, sahiplerinin başlarına geçirdik. Bir avuç seçkinin, kendini halktan üstün gören bir avuç kibir abidesinin millete efendilik taslamasına izin vermedik. Sıkıntılarla karşılaştık ama en zor günlerimizde dahi ümitsizliğe, karamsarlığa kapılmadık. 'İman varsa imkan da vardır' dedik. Her zaman 'Allah bize yeter, millet bize yeter' dedik. Sırtımızı önce Hakka, sonra halka dayadık ve hak bildiğimiz yolda bugüne kadar alnımız ak, başımız dik bir şekilde yürüdük" ifadelerini kullandı.
'İNSANIMIZIN HAYATINA DOKUNAN SAYISIZ HİZMETLERİMİZ VAR'
Necip Fazıl Kısakürek'in 'Sakarya Türküsü' şiirine atıfta bulunan Erdoğan, "Üstadın o veciz ifadesiyle, 'Akrebin kıskacında yoğrularak' bugünlere geldik. Şunu burada büyük bir gururla ifade etmek isterim; 23 yılda Türkiye'ye kalkınma ve demokrasi atılımlarını yaşatan AK Parti'dir, AK kadrolardır. Ekonomide, ihracatta, sağlıkta, ulaşımda, savunma sanayiinde ve diğer alanlarda ülkemizi 23 sene öncesi ile kıyas dahi edilemeyecek seviyelere biz taşıdık. 81 ilimizin tamamında eserlerimiz var. Her ilçemizde milletimizin, 'Allah yapandan razı olsun' dediği nice yatırımlarımız var. Her köyde, her mahallede 783 kilometrekarelik vatan toprağının her karışında insanımızın hayatına dokunan sayısız hizmetlerimiz var. 23 yıllık bu sevda sizin, bizim, hepimizin sevdasıdır. Bu sevda 85 milyonu kucaklayan engin bir sevdadır. Bu sevda, büyük ve güçlü Türkiye sevdasıdır. Bu sevda, 'Türkiye Yüzyılı'nı inşa etme sevdasıdır. Rabb'ime bizleri bu sevdaya meftun eylediği için sonsuz hamdediyorum. Daha nice nice seneler boyunca kutlu bir emanet gibi bu sevdayı yüreğimizde taşımaya devam edeceğiz. AK Parti olarak, Cumhur İttifakı olarak, tam bir kenetlenme içinde, tam bir dayanışma içinde aydınlık yarınlara beraber yürüyeceğiz. Sizlerin şahsında tüm arkadaşlarıma, teşkilatımın her bir mensubuna bu sevdaya gönül verdikleri için en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum" dedi.
'KENDİ ÇIKARLARI DIŞINDA HİÇBİR ŞEY DÜŞÜNMÜYORLAR'
Erdoğan, ülke ve milletle kader ortaklığı yapmış, Türkiye sevdalısı bir kadro olduklarını söyleyerek, "23 yıldır olduğu gibi bugün de ülkemize hizmet etmenin, eser üretmenin milletin yükünü hafifletmenin derdindeyiz. Vatandaşımızın çektiği hiçbir sıkıntıya gözlerimizi kapatmıyoruz. İşçimizin, emeklimizin, çiftçimizin hayat pahalılığı sebebiyle karşılaştığı zorlukların tamamının farkındayız. Milletin derdi bizim derdimizdir, milletimizin sıkıntısı bizim sıkıntımızdır. Milletimizin her şikayetinin, her serzenişinin başımızın üstünde yeri vardır. Biz dertliyiz ya biz dertliyiz. Bizim bu millete aşkımız var ve bu aşkımız bizi işte hep dertli yapıyor ve dertli olarak da bu yollarda yürüyoruz. Muhalefetin içler acısı durumunu sizler de görüyorsunuz. Yönettikleri şehirlerde çevre yağması almış başını gidiyor. İzmir Körfezi'nde kirlilik sebebiyle balıklar nefes alamıyor, bırakın insanları. Kayırmacılık skandallarına her gün bir yenisi ekleniyor. İş bilmezlikleri artık kendi tabanlarının bile sabrını taşırıyor ama bunlar, daha ortada fol yok yumurta yokken koltuk kavgası veriyor. Çıkıp göğüslerini gere gere 'İşte bizim eserimiz' diye millete gösterebilecekleri tek bir hizmetleri yok. Liyakat, dürüstlük, tutarlılık, halka verdikleri sözün arkasında durma gibi erdemler siyasi lügatlerinde zaten yer almıyor. Peki bunun yerine ne var? Kavga var, didişme var, ayak oyunu var, mebzul (bol) miktarda kumpas var. Kendi çıkarları, kendi siyasi kariyerleri dışında hiçbir şey düşünmüyorlar. Hiçbir şeyle de ilgilenmiyorlar" diye konuştu.
'MİLLETİMİZ HAKARETİ HİMAYE EDENİ AFFETMEZ'
Sokak röportajındaki sözleri nedeniyle tutuklanan Dilruba Kayserilioğlu'nun tahliye edildikten sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından İzmir'de düzenlenen 30 Ağustos programında protokolde ağırlanmasını eleştiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Dikkat edin değerli arkadaşlarım; 'Değiştik' dediler, 'Normalleştik' dediler, 'Eski alışkanlıklarımızı terk ettik' dediler, 'Helalleştik' dediler; ama millete ve 28 milyonun iradesine hakaret eden bir şahsı 30 Ağustos'ta İzmir'de onur konuğu olarak başköşeye oturttular. Gazi Mustafa Kemal'in kurucusu olduğu partiyi, cumhura hakaret edenleri himaye partisine dönüştürdüler. İnsanda biraz mahcubiyet duygusu olur. İnsanda biraz millete ve milletin iradesine saygı olur. İnsanda biraz hakaret ile düşünceyi ayıracak kadar feraset olur. Hem geçmişte olduğu gibi hakareti taltif edeceksiniz hem de değişimden bahsedeceksiniz. Kimse kusura bakmasın ama bunun adı tutarsızlıktır, tek parti CHP'si kodlarına geri dönmektedir. Şunu çok net söylemek isterim; bunu ne bize ne de millete yutturamazsınız. Millet ne dediğinize değil ne yaptığınıza bakar. Milletimiz iradesine dil uzatanı da hakareti himaye edeni de affetmez. Sadece partimize, sadece Cumhur İttifakı'na oy verenlere değil, milletin ezici çoğunluğunu rencide eden o fotoğraf, Türk siyasetine yakışmamıştır. O fotoğraf, Türk demokrasisine hiç ama hiç yakışmamıştır. O fotoğraf, siyaset kurumunun itibarına gölge düşürmüştür. Bu gölgenin bir an önce kaldırılması, bu lekenin süratle temizlenmesi gerektiği kanaatindeyiz. CHP lideri Sayın Özel'in, millete bir özür borcu olduğuna inanıyoruz."