Adalet istatistiklerinin, ekonomiyi doğrudan ve dolaylı etkileyen ilişkilerde ortaya çıkan uyuşmazlıklara ve yargının bunları çözmedeki başarısına ilişkin sağlıklı veri üreterek, Türkiye’nin ekonomik gücüne, rekabetçiliğine ve ülke refahının artmasına stratejik katkı sağlayabileceğine dikkati çeken değerlendirmede öne çıkanlar şöyle:


“Hızla kalkınarak orta gelir tuzağını aşmak isteyen Türkiye’nin ve dolayısıyla Adalet Bakanlığı’nın, yargının hizmetlerini, performansını ve kalitesini bölgeler bazında farklılıklarıyla birlikte ortaya koyacak, sistemin kendi içinde rekabet oluşturacak, ülkenin kalkınmasına stratejik destek verecek ve aynı zamanda şeffaflık ve hesapverirliğini sağlayacak istatistik kriterler geliştirmesi zorunludur.

Organ Bağış Haftası'nda kaymakam ve müdürlerden organ bağışı Organ Bağış Haftası'nda kaymakam ve müdürlerden organ bağışı

Ancak Adalet Bakanlığı’nın, kendi görevlerine ilişkin istatistik verilerini toplaması ve yayınlaması doğru değildir. Hizmeti veren kurumun kendi istatistiğini yayınlaması fikri, şeffaflık, hesapverirlik ve nesnellik açısından sorunludur. Verilerin yanlı takdim edilme endişesi bile istatistikten umulan faydanın ortadan kalkması için yeterlidir. Kusursuz olsa bile kendi istatistiğini yayınlayan verilerine karşı duyulacak şüphe, bu kurumun saygınlığını ve güvenirliğini zedeler. Resmi istatistiklerin üretimi ve organizasyonu için 5429 sayılı kanunla kurulduğuna göre, adalet istatistiklerini de Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayınlaması doğru olacaktır. Adalet istatistikleri, kalkınma bölgeleri ve istinaf mahkemeleri bazında, iller ve ilçeler detayına kadar inerek ve bölgeler arası gelişmişlik farklarının, yargının öncelikleri, ihtiyaçları ve performansı üzerindeki etkilerini isabetli olarak tespit etmeye yarayacak şekilde derlenerek sınıflandırılmış verileri içermelidir. Hizmet konusu yargısal işin maddi değeri, alınan harç ve sair vergilerin toplamı, uyuşmazlığın çözümü için kullanılan zamanlar, birer parasal değere çevirilerek hesaplanmalı ve yargının topluma katma değer mi kazandırdığı yoksa bir yük mü olduğu açıkça görülebilmelidir.

Adli istatistiklerde yargının üç asli unsurundan biri olan avukatlara ilişkin bilgiler de hâkim ve savcılara ilişkin bilgilerle birlikte verilmeli, yargı mensuplarının iddia, savunma ve karar işlevlerinden oluşan yargının sadece hâkim ve savcılardan ibaret olduğu algısı sonlandırılmalıdır. Dosyaların her gittiği yargı merciinde yenisi verilen bir numara ile takip edilmesine son verilmelidir. Zira ilk açılmasının üzerinden yıllar geçmiş olduğu halde istinaftan veya temyizden bozularak gelen bir davaya sanki yeni açılmış gibi numara verilmekte, böylece davaların yıllarca sürdüğü gizlenmiş olmaktadır.”

Kaynak: Haber Merkezi