Özge UYANIK- Kartalkaya faciasının ardından her yıl binlerce kişiye hizmet veren oteller, eğlence merkezleri ve çok katlı yapıların güvenlik sorununu ilgililere sorduk, aldığımız yanıtlar ürkütücü oldu. MMO ve Otelciler Odası yapıların ruhsat aşamasında sorun olmadığını ancak bugünün koşullarına uygun hiçbir denetim yapılmadığı uyarısında bulundu.
78 kişinin hayatını kaybettiği yangının ardından, denetimlerin sorumluluğunun hangi kurumlarda ait olduğu tartışması sürüyor. Belediye, Kültür ve Turzim Bakanlığı, otel işletmecisi üzerinden tartışmalar sürse de, konuştuğumuz uzmanlar, aslında ihmaller zincirinde bu kurumların tümünde sorumluluk olduğunu işaret ediyor.
"30 sene önce alınan ruhsatla bugün hizmet veriyorlar"
Kartalkaya'daki otel yangınının ardından, İzmir’de bulunan otellerdeki yangın güvenliği eksikliklerine dikkat çeken İzmir Otelciler Odası Başkanı İbrahim Veral, önlemleri sıralayarak denetimlerin arttırılması gerektiğini vurguladı.
"Bizim otelimizde odaya kayıtlı 300 civarı tesis var. Bizim bir yönetmeliğimiz var. İzmir'deki otellerimize gelince, bunların çoğu belediye belgesiyle yani belediyenin verdiği ruhsatlarla çalışan otellerimiz, pansiyonlarımız. Aslında kuralları çok bellidir.
Bütün Türkiye'de de hemen hemen aynı katı kuralları vardır. İzmir'deki otellerimizin çoğu belediye ruhsatı ile çalışan oteller ve pansiyonlar ama burada sorumluluk herkese düşüyor. Ruhsatı alana kadar insanlar o zor şartları yerine getiriyorlar. Atıyorum 30 sene önce bir tane ruhsat almış o ruhsatla bugün hala işine devam ediyor. Ama artık güncelliğini kaybetmiş önleyici tedbirler.
Ne bakımını yapmış ne düzenlemeleri yapmış... Aradan 20 sene geçmiş bunun denetimi yok. İtfaiye 6 ayda bir veya yılda bir gelip sistemlerin çalışıp çalışmadığını kontrol etmiyor. Örneğin, acil durum sistemleri aküyle çalışır ve akü değişimi olmazsa ölümcül sonuçlara yol açabilir."
"Köprüyü geçene kadar önlem alıyorlar"
İzmir'de ruhsat almanın zorluğuna dikkat çeken Veral şöyle konuştu:
"Biz Otelciler Odası Başkanlığı olarak hep önlem almaya çalışıyoruz. Üyelerimizi sürekli uyarıyoruz; yangın tüplerinin değişimi, kaçış yolları ışıkları, alarmlar, yangın merdivenlerinin depo olarak kullanılmaması gibi konularda paneller düzenliyoruz, onları sıkıştırıyoruz. İzmir Belediyesi'nden ruhsat almak zor ve uzun bir süreç, özellikle yangın onayı almak daha da zor. Ancak insanlar ruhsatı aldıktan sonra maalesef üzerine bir şey koymuyor, denetim de yok. Hem büyük oteller hem de küçük otel/pansiyonlar için durum aynı. "
Alsancak'ta yangın merdiveni eksikliği
Yangın merdiveni eksik olan otellerdeki tehlikeyi anlatan Veral "15.80 kuralına göre, dört katlı binalarda normal merdiven yangın çıkışı olarak kabul ediliyor. 15 metre 80 santimi geçen binalarda ikinci bir çıkış gerekiyor. Bu çıkışın da yere kadar inmesi şart. Ancak farklı dönemlerde belediyeler farklı uygulamalar yapıyor. Kimisi birinci kata kadar merdiven indiriyor, kimisi hiç yapmıyor. Örneğin Alsancak'ta 7-8 katlı binalarda birinci kata kadar merdiven olup sonrasında çekmeli merdiven olan örnekler var, yanında ise dört katlı olup hiç yangın merdiveni olmayan binalar da mevcut.
Kartalkaya'daki olaya gelirsek, orada çok büyük bir hata var. Ahşap bir binada içeriden yangın merdiveni olmaz. Binanın iki tarafı da müsaitken, bir tarafı uçuruma bakıyor. Bina 50-60 metre içeriye yapılsaydı dört tarafına da merdiven yapılabilirdi. 70'li yıllarda yapılan bu binanın sağlı sollu iki adet dış yangın merdiveni olsaydı bu kadar can kaybı yaşanmazdı." dedi.
"12 katlı binada yangın merdiveni yok"
Veral, alarm ve sus sistemlerine dikakt çekerek, en son kontrolleri yıllar önce yapan oteller olduğunu şu sözlerle anlattı:
"Otelin tamamen ahşap olması da çok konuşuldu. Ancak mesela Folkart binası nasıl yarım saatte yandı? Dış malzeme yanıcıydı. Avrupa'da ahşabı ateşe dayanıklı hale getiren sıvılar kullanılıyor. Günümüz teknolojisinde ahşap görünümlü, ateşe dayanıklı malzemeler var, ancak pahalılar. 78 yılı teknolojisiyle yapılan bu otel sadece iç dekorasyon olarak yenilenmiş. Binaya hiçbir şey yapılmamış. Beş katlı bir binaya şu anki yönetmelikle iki çıkış olmadan ruhsat alınamaz. Ancak 12 katlı olup hiç yangın merdiveni olmayan oteller mevcut. İçerideki sistemler de çalışmıyor, alarm ve su sistemi yok. 200 yatak kapasitesini geçen otellerde odalarda sulama sistemi zorunlu. Eski yönetmelikle ruhsat aldığı için "Beni ilgilendirmez" diyorlar. Halbuki bir yatırım yapıp, duman algılandığında odanın sulanması sağlanabilir. Çalışan sistemler var, ancak işletmeciler sigara içilebilsin diye sistemleri devre dışı bırakıyorlar. Odalarda sigara içilmemesi gerektiğini söylediğiniz halde içip, havalandırma sistemlerini kapatıyorlar. Bireysel hatalar da var.
İzmir'de, özellikle Konak Belediyesi'nden ruhsat almak zorlaştı. Bu iyi bir şey. Çünkü insanımız köprüyü geçene kadar uğraşıyor, sonra "Aldım bir şekilde" diyor. Üç ayda bir akü değiştirilmesi gerekiyor ama ruhsatı aldıktan sonra ihmal ediyorlar. Biz üyelerimizi sürekli uyarıyoruz, denetliyoruz, yol gösteriyoruz."
MMO: "Görev verilirse biz hazırız"
Makina Mühendisleri Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu yangınla ile ilgili açıklamada "Türkiye’deki konuyla ilgili mevcut yönetmeliği eleştiren açıklamada, “Bugün yaşadığımız bu acı tablo gösteriyor ki, odamızın denetleme yetkisini bertaraf edenler, kulağını bilimin ve tekniğin gerçeklerine kapatıp, sermayenin ihtiyaçlarına cevap vermekten başka bir şey yapmamıştır” ifadelerini kullandı.
MMO İzmir Şube Başkanı Ziya Haktan Karadeniz oteller, eğlence merkezleri, AVM'lerdeki denetim sorunun Türkiye genelinde olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
"Denetimsizlik sorunu pek çok alanda var. Bu sadece yangınla ilgili değil, tüm mesleki denetim süreçleri için geçerli. Örneğin, bir sıhhi tesisat projesi insan öldürmüyor olabilir, ancak aynı mesleki denetim süreçlerinden geçmesi gerekiyor ki şu anda bu yapılmıyor. Bu çok genel bir problem. İzmir'de TMMOB'a bağlı diğer odalar ve İzmir İtfaiyesi ile birlikte düzenlediğimiz İzmir Yangın Sempozyumu'nda bu konular uzun uzun tartışıldı.
Bizim oda olarak yaptığımız, diğer meslek alanlarında olduğu gibi, eğitim faaliyetlerine devam etmek ve yetkilendirme projeleriyle bu işlerin düzgün yapılmasını sağlamaya çalışmak. İzmir İtfaiyesi ile zaten uzun zamandır aktif bir iş birliğimiz var ve yangın sempozyumunu diğer odaların katılımıyla düzenledik ve düzenlemeye devam edeceğiz. Ancak mesleki denetim konusunda, diğer tüm alanlarda olduğu gibi, bize verilmiş bir görev şu anda yok. Verilirse, her türlü görevi yapmak için yeterince donanımlı ve hazırız. İlgililerle bu süreci oturup konuşmamız gerekiyor."
"İnsan canı her şeyden önemli"
İnsan canının her şeyden önce geldiğinin altını çizen Karadeniz "Biz göreve hazırız. Ne yapılması gerektiği konusunda yıllardır söylediğimiz şeyler belli ve bunlar değişmedi. İnsan canı her şeyden önemli. Alınacak önlemlerle ilgili 'masraflı' diye kriter konulamaz. Paha biçilemez bir şeyle herhangi bir masrafı karşılaştıramazsınız. Bu tartışmaya açık bir konu değil. Güncel mühendislik çözümleri olduğuna göre, bunlar uygulanabilir, erişilebilir ve mali sınırları olan uygulamalardır. Mühendislik süreçlerinin bir kriteri de maliyet ve uygulanabilirliktir. Bu sistemler dünyada sağlıklı bir şekilde uygulanabiliyorsa, maliyetle ilgili bir problem yok demektir." diye uyarılarda bulundu.