CHP İzmir'de geç gelen bu destek şaşkınlık yaratırken, CHP'li Deniz Yücel'in gönderisini beğenin isimlerin başında da yine İzmir Milletvekili Murat Bakan geldi. 

 


Deniz Yücel'in sosyal medyada yayınladığı uzun açıklaması şöyle:

Uzun ve zorlu bir hazırlık sürecini müteakip Millet İttifakı olarak katıldığımız, 14 ve 28 Mayıs 2023 Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, başta Cumhurbaşkanı Adayımız ve Genel Başkanımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere partimiz, Millet İttifakı’nın paydaşları ve Millet İttifakı’na dâhil olmamakla birlikte iktidarın baskı, buhran ve zulüm siyasetine karşı olan yapılar büyük bir özveriyle çalışmış olsa da demokrasiye, eşitliğe, özgürlüğe ve adalete susamış milyonların başarı beklentisini ne yazık ki karşılayamadık. Bir kısım İttifak ortaklarımız hak ettiklerinden çok daha fazla paye aldıkları halde, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine taahhüt ettikleri katkıyı koymamış olmaları yetmezmiş gibi, seçimlerin hemen ardından Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu ve partimizi suçlama nezaketsizliğinde bulunmuşlardır. Özbaşlarına seçime gireceğini söyleyenler, halasını CHP’ye oy vermeye ikna edemeyenler, “CHP kendi başına seçim kazanamaz” diyenler önce kendi özeleştirilerini yapmak yerine partimizi ve genel başkanımızı tartıştırmayı bir kamuflaj, bir kalkan olarak kullanmaktadırlar. Altılı masada eşit söz ve oy hakkına sahip olan liderlerin seçimin kaybında da eşit sorumluluğu bulunduğu unutulmamalıdır. Bununla birlikte, yüksek bir umuda sevk edilen geniş halk yığınlarının seçim sonuçlarından dolayı sukutuhayale uğramış olması, halkımızın talepleri, Cumhuriyet Halk Partisinin yenilenmesi, değişmesi, yeni bir devinim kazanması zarureti ve büyük emekler verilerek, yüksek bir motivasyonla girilen seçimde istenen ve beklenen başarının sağlanamamasının sebepleri, partimizin yetkili kurullarında yeterince mükâleme ve müzakere edilmemiş, ettirilmemiştir. Öte yandan, Türkiye ve dünya siyasi gündeminin bu denli çalkantılı olduğu bir dönemde, partimizin il kongreleri üzerinden yapılan tartışmalar dahi, asıl konuşulması gereken hayat pahalılığı, işsizlik, sığınmacı sorunu, dış politika gibi hayati gündemleri gölgede bırakmaktadır. Yüz yıllık örgüt tecrübemizin sahip olduğu tüm birikimlerin, yaklaşan yerel seçimlerde olumsuz bir sonuç alınması durumunda, bir beka meselesiyle karşı karşıya kalmaması için halktan ve sokaktan edindiğim izlenimleri, kendi gözlem ve fikirlerimi uzunca bir mütalaa sürecinden geçirdikten sonra partimizde, evvela yönetimsel, ardından da fikri ve örgütsel anlamda bir değişim ve yenilenme gerektiği kanaatine vardım. Milletvekili seçilmeden önce, 5 sene kesintisiz icra ettiğim İzmir İl Başkanlığı görevimde Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bir devlet adamı olma konusunda çok şey öğrendim. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı şahsi sevgim ve saygım ömrümün sonuna kadar sürecek olsa da, siyaset müessesesinde aldığım görevlerde her zaman partimin yüksek yararını gözettim. 2018 seçimlerinin hemen ardından parti içerisinde başlatılan olağanüstü kurultayın toplanmasına yönelik imza sürecindeki tavrım ve tutumum da, bugün değişimin gerekliliğini savunuyor olmam da partimizin âli menfaatleri gereğidir. Yukarıda belirttiğim hususlar ve diğer etki ve etmenleri bir bütün olarak irdeledikten sonra, 4 - 5 Kasım’da yapılacak olan 38. Olağan Kurultayımızda halkımızın, oydaşlarımızın ve örgütümüzün değişim beklentisini ve temennisini karşılamak amacıyla; liyakatli, adaletli, şeffaf, denetim mekanizmalarının kurulduğu ve işletildiği bir yönetim anlayışı sergileyeceğine inandığım; çalışkanlığıyla, enerjisiyle, motivasyonuyla ve tertemiz geçmişiyle öne çıkan ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı’na adaylığını açıklayan, TBMM Grup Başkanımız, Manisa Milletvekilimiz Sayın Özgür Özel’i desteklemenin partimizin yüksek yararına uygun olduğu düşüncesiyle kendisini destekleme kararı aldım. Partimize, ülkemize ve mücadelemize hayırlı olmasını dilerim.

Kaynak: HABER MERKEZİ