Türkiye'nin deniz yollarında güvenlik standartlarını artırmaya yönelik en kritik adımlardan biri, gemilerin yaşı konusundaki yeni düzenlemeler. Bakanlığın aldığı karara göre, 25 yaşından büyük ve klassız gemiler için artık çok daha sıkı denetim prosedürleri uygulanacak. Bu gemiler, hem ilk denetimlerinde hem de devamındaki su altı sörveylerinde, Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş klas kuruluşlarına özel bir "durum değerlendirme denetimi" yaptırmak zorunda kalacak.

Bu yeni denetim sistemi, özellikle Ege Denizi'ndeki ada seferlerinde ve Marmara'daki kısa mesafe taşımacılık hizmetlerinde faaliyet gösteren eski gemileri doğrudan etkileyecek. Yönetmeliğe göre, bu denetimler sırasında geminin kondisyonu, yapısal durumu ve güvenlik ekipmanlarının işlevselliği detaylı bir şekilde incelenecek. Denetimden geçemeyen gemiler, hat izni alamayacak ve dolayısıyla yolcu taşıyamayacak.

Bu düzenlemenin arkasında, son yıllarda dünya genelinde yaşanan deniz kazalarından ders çıkarma ve Türkiye'nin uluslararası denizcilik güvenliği standartlarına uygun bir sistem kurma hedefi yatıyor. Özellikle yaz aylarında yoğun yolcu trafiği yaşanan Bodrum-Yunan adaları, Çeşme-Chios ve İstanbul-Princes adaları gibi hatlarda faaliyet gösteren işletmecilerin, gemilerini bu yeni standartlara uygun hale getirmeleri için 3 aylık bir geçiş süresi tanınmış durumda.

Biletlerde devrim: Online satışa yüzde 10 kota mecburiyeti

Deniz ulaşımında dijitalleşme adımlarını hızlandıran Bakanlık, şehirlerarası veya Güney Marmara ile Ege Denizi'ndeki adalara yapılan taşımacılık faaliyetlerinde bulunan tüm işletmecilere önemli bir yükümlülük getirdi. Bu hatlarda faaliyet gösteren şirketler, artık online bilet satış sistemi kurmak ve toplam kapasitelerinin en fazla yüzde 10'unu bu sistem üzerinden satmak zorunda kalacak.

Bu düzenleme, özellikle yaz aylarında ada seferlerine yoğun talep yaşanan dönemlerde, bilet bulmakta zorlanan yolcular için önemli bir kolaylık sağlayacak. Geçmişte sadece limanda bilet satışı yapan ve bu nedenle uzun kuyruklar oluşmasına neden olan sistemin yerini, daha şeffaf ve erişilebilir bir online rezervasyon sistemi alacak.

Yüzde 10'luk kota uygulaması ile işletmeciler, hem son dakika rezervasyonları için yer ayırmış olacak hem de online satış kanallarını geliştirmeye teşvik edilecek. Bu sistemin, özellikle hafta sonları ve bayram dönemlerinde Princes Adaları, Avşa, Bozcaada gibi popüler destinasyonlara seyahat etmek isteyen yolcular için büyük bir rahatlama sağlaması bekleniyor.

Ayakbastı parasına Türk Lirası zorunluluğu

Yeni yönetmelikin en dikkat çekici maddelerinden biri de, kıyı tesislerince alınan ayakbastı ve benzeri ücretlerin artık sadece Türk Lirası olarak belirlenebileceği düzenlemesi. Bu karar, özellikle döviz kurundaki dalgalanmalardan etkilenen ve bazen yabancı para birimi üzerinden ücret talep eden liman işletmecileri için yeni bir sınırlama getiriyor.

Bakanlık, ayrıca "deniz ve iç sular ulaşımını geliştirmek ve serbest, adil, sürdürülebilir bir rekabet ortamı sağlamak" amacıyla, bu ücretlere bir tavan fiyat belirleme yetkisi aldı. Bu düzenleme, özellikle turistik bölgelerdeki limanlarda yaşanan fahiş fiyat uygulamalarına karşı yolcu haklarını korumaya yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Uluslararası güvenlik şartları sıkılaştırıldı

Gemi işletmecilerinin en çok zorlanacağı alanlardan biri de, uluslararası güvenlik standartlarına uyum konusundaki yeni şartlar. Akdeniz ve Karadeniz'deki liman devleti denetimi mutabakat muhtıralarına göre, artık hat izni alabilmek için çok daha sıkı kriterler uygulanacak.

Yeni düzenlemeye göre, bir geminin hat izni alabilmesi için:

  • Geminin bayrağının siyah listede bulunmaması

  • Uluslararası sözleşmeler kapsamında geminin sertifikalarını yayınlayan kuruluşun düşük performansta olmaması

  • Akdeniz ve Karadeniz mutabakat muhtıralarında geminin bayrağına ilişkin değerlendirme kaydının bulunması

gibi şartların en az birinin sağlanması gerekecek. Bakanlık, gemilerin yaşı ve kondisyonunu göz önünde bulundurarak, bu şartların her ikisini de isteyebilecek yetkiye sahip olacak.

Bu sıkı kontrol mekanizması, özellikle yaşlı ve güvenlik standartları şüpheli gemilerin Türk sularında faaliyet göstermesini önleyerek, yolcu güvenliğini en üst seviyede tutmayı hedefliyor.

Türkiye-KKTC hattında özel düzenlemeler

Yeni yönetmelik, Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) arasındaki taşımacılık faaliyetleri için özel bir esneklik tanıyor. Genel kurallardan farklı olarak, bu hatta İdare'nin "alternatif uygulamalar" yapma yetkisi bulunuyor.

Bu özel durum, KKTC'nin uluslararası hukuktaki statüsü ve sadece Türkiye tarafından tanınmış olması nedeniyle, normal uluslararası denizcilik kurallarının aynen uygulanmasının zorluklarından kaynaklanıyor. Bakanlık, bu hatta güvenlik standartlarını korurken, aynı zamanda pratik çözümler üretebilme esnekliğine sahip olacak.

Sefer programlarında şeffaflık dönemi

İşletmeciler için getirilen bir diğer önemli yükümlülük ise, sefer programı değişikliklerini en az 1 hafta önceden Düzenli Seferler Bilgi Sistemi (DSBS) üzerinden Bakanlığa bildirme zorunluluğu. Bu düzenleme, hem yolcu haklarının korunması hem de liman işletmelerinin planlama yapabilmesi açısından büyük önem taşıyor.

TÜSİAD'dan çarpıcı rapor: Tüketiciler ikinci el alışverişe yöneliyor
TÜSİAD'dan çarpıcı rapor: Tüketiciler ikinci el alışverişe yöneliyor
İçeriği Görüntüle

Özellikle yoğun yolcu ve araç trafiğinin yaşandığı özel günlerde, işletmeciler ek sefer yapabilmek için önceden sistem üzerinden bildirim yapmak zorunda kalacak. Bu durum, hem kıyı tesislerinin işleyişine engel teşkil edilmemesini hem de diğer işletmecilerin seferlerinin aksatılmamasını sağlayacak.

Üç aylık geçiş süreci başlıyor

Tüm bu köklü değişikliklerin uygulanması için işletmecilere 3 aylık bir geçiş süresi tanınmış durumda. Bu süre içinde, mevcut gemilerin yeni denetim standartlarına uygunluğu değerlendirilecek, online bilet sistemileri kurulacak ve gerekli sigorta düzenlemeleri tamamlanacak.

Bakanlık yetkilileri, bu geçiş sürecinin sorunsuz geçebilmesi için işletmecilerle yakın koordinasyon halinde çalışacaklarını ve gerektiğinde teknik destek sağlayacaklarını belirtiyor. Özellikle küçük ölçekli işletmecilerin online sistemlere uyum sağlaması konusunda rehberlik hizmeti verilecek.

Bu yeni düzenlemeler, Türkiye'nin deniz ulaşımı sektöründe hem güvenlik hem de hizmet kalitesi açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Yolcular açısından daha güvenli, şeffaf ve erişilebilir bir sistem kurulurken, işletmeciler de uluslararası standartlara uygun, sürdürülebilir bir rekabet ortamında faaliyet gösterecek.

Kaynak: HABER MERKEZİ