Depremin şiddeti ve depremin büyüklüğü kavramlarını sıkça duyarız. Peki, depremin büyüklüğü ve şiddeti ne anlama gelir? Bu iki kavram arasında ne fark vardır? İşte yanıtı...

“Şili’de 7.0 şiddetinde bir deprem meydana geldi.”

“Şili’de 7.0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.”

Yukarıdaki iki kavramdan, 7.0 rakamının depremdeki enerji büyüklüğünü (magnitüde) ifade ettiğinden dolayı, doğru olan ikinci kavramdır.

Deprem gücü, iki farklı şekilde ölçülür: şiddeti ve büyüklüğü. Bunlar ayrı kavramlardır ve sık sık yanlış anlaşılabilir veya karıştırılabilir.

Deprem şiddeti nedir?

Depremin yeryüzündeki etkisinin bir ölçüsü olarak tanımlanır. Bu, depremin yapılar, doğa ve insanlar üzerindeki etkisidir. Bu etki, depremin büyüklüğü, odak derinliği, uzaklığı, yapıların dayanıklılığı gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir. Depremin şiddeti depremin büyüklüğü hakkında tam olarak bilgi vermez, ancak depremin kaynağından oluşan hasarı yansıtır.

Depremin şiddeti, uzun yıllardaki deneyimlere dayanarak hazırlanan "Deprem Şiddet Cetvelleri" tarafından değerlendirilir. Bu cetveller, depremin canlı ve cansız her şey üzerindeki etkisini değerlendirir ve farklı şiddet derecelerindeki depremlerin insanlar, yapılar ve arazi üzerindeki etkilerini belirler.

Bir deprem ocurduğunda, oluşan etkileri belirlemek için, o bölgedeki şiddet gözlenir. Gözlenen etkiler, Şiddet Cetveli'ndeki şiddet dereceleriyle karşılaştırılır ve depremin şiddeti o derece olarak değerlendirilir. Deprem Şiddet Cetvelleri, depremin etkisi sonucunda insanlar, yapılar ve arazi üzerinde meydana gelen tepkileri belirler. Şiddet cetvelindeki şiddet dereceleri Romen rakamlarıyla belirtilir ve başlıca kullanılan cetveller olan Mercalli Cetveli ve Medvedev-Sponheur-Karnik şiddet cetvelleri XII şiddet derecesini de kapsar. V şiddetinden küçük depremler genellikle yapılarda hasar meydana getirmez ve insanların depremi nasıl hissettiğine göre değerlendirilir.

Deprem şiddeti belirlenirken, oluşan etkiler ve hasarlar incelenir. VI ile XII şiddet aralığındaki depremler, yapılar ve arazi üzerindeki kırılma, yarılma ve heyelan gibi sonuçlara dayanılarak değerlendirilir.

Deprem büyüklüğü nedir?

Depremin enerjisi, doğrudan ölçülemeyince, 1930'lu yıllarda Prof. C. Richter tarafından geliştirilen bir yöntem ile depremin aletsel bir ölçüsü olarak "magnitüd" olarak tanımlanmıştır. Prof. Richter, sert zemindeki özel bir sismograf ile ölçülen zemin hareketinin maksimum genişliğinin 10 tabanına göre logaritmasını depremin magnitüdü olarak tanımladı. En yüksek kaydedilen magnitüd değeri 8.9 olarak görülmüştür (31 Ocak 1906 Kolombiya-Ekvator ve 2 Mart 1933 Sanriku-Japonya depremleri).

Editör: Utku Çelik