Depremin ilk günlerinden beri en büyük sorunlardan biri güvenlik açığı oldu. Kadınlar, çadır bulmakta zorlanırken, sokaklarda kalmak veya hasarlı binalarda geçici olarak barınmak zorunda kaldı. Eksik aydınlatma ise kadınların güvenliğini tehdit etti. Kadınlara yönelik çalışmaların yetersizliği, şiddet olaylarını artırdı.
İş Yükü Artışı:
Afet bölgesindeki kadınlar, erkeklere oranla daha fazla iş yükünü üstlendi. Hava koşullarına bağlı olarak çadırların temizliği ve diğer görevlerde kadınlar tek başına mücadele etti. Sosyal hayattan koparılan kadınlara yönelik faaliyetler, depremin 6. ayından sonra artsa da yeterli olmadı.
Destek Gelmiyor ve Hastalıkla Baş Etme Zorluğu
Destek Yetersizliği:
Depremzedelerin çoğu, özel alan eksikliğinden şikayetçi. İlk günlerde hijyen ürünlerine, temiz suya ve kıyafetlere ulaşamayan kadınlar, bu ihtiyaçlarına hala çözüm bulamıyor. Şiddet gören kadınlar için güvenli sığınaklar, yetersiz ve plansız bir şekilde sağlanıyor.
Hastalık Savaşı:
Kadınlar, depremin ardından hijyenik ürünlere, temiz suya ve kıyafetlere erişimde zorluk yaşadı. Temiz su eksikliği, kadın hastalıklarına davetiye çıkarıyor. Bu sorunların çözümü için bölgeye yönelik destekler ve sağlık hizmetleri yetersiz kaldı.
Dayanışma Gönüllüleri ve Mor Dayanışma Üyeleri Çalışmalara Devam Ediyor
Destek Olma Çabası:
Hatay'da afetzedelere yardım eden Dayanışma Gönüllüleri, depremin ardından bölgedeki çalışmalarını sürdürüyor. Depremzedelerin yanında olan Merve Mansuroğlu, özellikle kadınların ihtiyaçlarına odaklandıklarını belirtiyor. Ancak, bölgedeki desteklerin ve yardımların hala yetersiz olduğunu ifade ediyor.
Güvenlik Açığı ve İhtiyaçların Karşılanması:
Mor Dayanışma Üyesi Selver Büyükkeleş, Antakya ilçesindeki afet bölgesinde kadınlara destek olmaya devam ettiklerini vurguluyor. İç çamaşırı ve hijyenik ped gibi temel ihtiyaçların karşılanması için birebir çalışmalar yapılması talep ediliyor.