Gökçe ADAR ÇUBUKÇUOĞLU-ÖZEL HABER İzmir'de yaşayan Sevilay Özdemir, 2020 yılında 6.9 şiddetinde gerçekleşen İzmir depreminde Bayraklı'da bulunan evinde yakalandı. Anne ve babasıyla yaşadığı ev, depremin ardından 'orta hasarlı' bulundu. Yapılan incelemeler sonrasında evleri 'ağır hasarlı'ya çevrildi ve yıkıldı. Evlerini de kaybeden Özdemir ailesi çareyi memleketleri Malatya'ya dönmekte buldu. Malatya'da ağabeyinin yanına yerleşen Sevilay Özdemir'i, deprem de takip etti. İzmir'de hissedilen depremin ardından ardından 3 yıl sonra Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depreme de bu kez Malatya'da yakalandı. Uykusu sırasında evlerinin sarsıldığını hisseden Sevilay Özdemir, ağabeyi ve yeğeni soluğu sokakta aldı. Yurt dışında yaşayan bir ailenin Malatya'nın ilçesi Hekimhan'da bulunan evine yerleşen Sevilay Özdemir, ağabeyi ve yeğeni bir göz odada 5 farklı aile ile birlikte yaşıyor.
SOKAKTA KALDILAR
Psikolojisin iyi olmadığını ve hayata tutunmaya çalıştığını ifade eden Özdemir, yaşadığı süreci şöyle anlattı: “İzmir'in etkilendiği depremde annemin ve babamın binbir zorlukla aldığı evimiz yıkıldı. Dünyamız başımıza yıkıldı. Maddi olarak yeni bir ev alma gibi bir şansımız yoktu. Çözümü memletimiz Malatya'ya gitmekte bulduk. Ağabeyim ve yeğenim Malatya'da yaşıyordu. 3 yıldır ağabeyimle birlikte yaşıyordum. Kahramanmaraş'ta yaşanan Malatya'da da hissedilen depreme uykumuzda yakalandık. Hemen kendimizi sokağa attık. Çok kötü anlardı. Ertesi günün akşamına kadar su, yiyecek yardımı bekledik. Ağabeyim ve yeğenim ertesi gün getirilen battaniyelerden almak için yardım bölgesine gitmişti. Bu kez de ikinci deprem yaşandı. Birini atlatamamışken, ikinciye yakalanmak benim psiklojimi daha da kötü yaptı. Yakınlarımızı, akrabalarımızı kaybettik. Bu acı çok büyük. Deprem, peşimi bırakmadı. Tekrar bir depreme yakalanmaktan çok korkuyorum.”
'FIRSATÇILIK ÇOK FAZLA'
Şimdi Malatya'nın Hekimhan ilçesinde kalan Özdemir, “Bir süre arabada kaldık. Yurt dışında yaşayan bir ailenin Hekimhan ilçesindeki evindeki bir göz odada 5 aile kalmaya başladık. Gelen yardımlarla karnımızı doyurmaya çalışıyoruz. Ancak yapılan fırsatçılık kanımızı donduruyor. Öyle üzücü şeyler görüyoruz ki. 5-6 TL'ye satılan pet şişeli sular deprem bölgelerinde 80-90 TL satılmaya çalışılıyor. Zaten üzüntümüz, acımız çok fazla. Bu kötülükleri görünce, üzüntümüz acımız daha da artıyor” diye konuştu. Özdemir, “İzmir'deki depremden sonra psikolojik tedavi görmeye başlamıştım. İzmir'den Malatya'ya dönmek zorunda olmak beni çok yıpratmıştı. Yavaş yavaş kendime geliyordum. Ancak bu kez de Kahramanmaraş depremi psikolojimi sarstı. Ayakta durmaya, yaşadığıma şükretmeye çalışıyorum” ifadelerini kullandı.