Türkiye, 6 Şubat 2023 tarihinde Maraş merkezli meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremin birinci yıl dönümünde, hayatını kaybedenleri andı. Depremde en çok hasar gören illerden biri olan İzmir’de, İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Bayraklı Deprem Anıtı önünde anma töreni düzenledi. Törene, CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Dr. Cemil Tugay ve CHP Karabağlar Belediye Başkan Adayı Helil İnay Kınay , siyasi partilerin temsilcileri ve demokratik kitle örgütlerinin üyeleri katıldı.
Aykut Akdemir: Afetin sorumluları ortada yok
Törende konuşan TMMOB İKK Dönem Sekreteri Aykut Akdemir, Maraş depreminin Türkiye’nin deprem gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdiğini söyledi. Akdemir, “Üzerinden bir yıl geçmesine karşın, bölgede çadırlarda ve konteynerlerde yaşam savaşı veren yoksul insanlarımızın içimizi sızlatan durumudur. Sonuçları itibariyle ‘asrın felaketi’ kelimeleri arasına sıkıştırılarak ‘kadere’ bağlanan afetin sorumluları ortada yoktur. Yaşamını yitiren yurttaşlarımızın yanında bir de ‘faili meçhul’ kayıpların olması, ayakta kalma mücadelesi veren afetzede yurttaşlarımızın acısını neredeyse isyana dönüştürmüştür” dedi.
Akdemir, deprem sonrası yapılan yardımların yetersiz ve adaletsiz olduğunu, sorumluluğu olan hiçbir kamu görevlisinin istifa etmediğini veya görevden el çektirilmediğini vurguladı. Akdemir, “Yardım malzemelerinin vicdan ve sorumluluk sahibi STK’lar, gönüllü kuruluşlar ve meslek örgütleri dışında zamanında yerine ulaştırılmaması, zorlu kış şartlarında yurttaşlarımızı çaresiz bırakmış, deprem, sel gibi doğa kaynaklı afetlerde yurttaşın üstünü örtecek çadırı sağlamakla yükümlü Kızılay, kendi sitesinden çadır satışı yaparak adeta fırsatı ticarete dönüştürme telaşına düşmüştür. Yaklaşan yerel seçimler öncesi, yıkıma uğrayan kentlerde yardım alma koşulunu, oy karşılığına bağlayan yönetim sisteminin bir sonucu olarak, ülkemizin yeni afetlerde düşeceği durum kürsüden, hem de en yetkili ağız tarafından itiraf edilmiştir” diye konuştu.
Akdemir, Türkiye’de deprem yönetmeliğinin 11 kez değişirken, 19 kez çıkarılan imar affından yıkılan binaların kaç tanesinin yararlandığını sorarak, “Doğa kaynaklı afetleri gerekçe göstererek, bu durumu fırsata dönüştürme çabalarının giydirilmiş adı, mevcut hali ile ‘kentsel dönüşüm’ ütopyasıdır. Yoksul insanların yaşamları boyunca elde ettikleri tüm birikimlerini kullanarak, aç kalma pahasına satın alıp, başlarını soktukları konutların, afet güvensiz alanlarda, denetimden yoksun ve ‘çürük’ yapılmasının sorumlusu kendileri değil, mevcut sistemdir. Anayasa ile güvence altına alınmış barınma hakkı, yurttaştan alınıp beton lobilerine teslim edilemez. Yıkılan her binanın, kaybolan her canın, yetim ve öksüz kalan her çocuğun acısını yüreğimizde hissediyoruz” dedi.