İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, "O eski beğenmedikleri Türkiye 1979 krizini bir senede atlattı. 1994 krizi ise 8 ay sürdü. Arka arkaya iki büyük deprem ve iki büyük ekonomik krizle geçen 1999-2001 yılları bile iki yıl içerisinde atlatıldı. Bunlar 22 yıldır iktidardalar ve son yedi yılı kesintisiz ekonomik krizle geçmiştir." dedi.
Dervişoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasına Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş'ı vefatının 13'üncü, Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinin lideri Dr. Fazıl Küçük'ü de vefatının 41. yıl dönümü nedeniyle rahmetle anarak başladı.
Hükümetin politikalarını eleştiren Dervişoğlu, iktidarın milletin maddi ve manevi çıkarına dair hiçbir meseleyi çözemediğini savundu.
Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu davasına değinen Dervişoğlu, "Zaman aşımı, faili meçhul diye bir şey yoktur. Zamanla aşındırılmak istenen, failleri meçhul bırakılmak istenen davalar vardır. Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatıyla ilgili davanın zaman aşımına uğramasına cevaz verenler, belli ki failleri meçhul kılmak isteyenlerdir ve hiçbiri meçhul değildir, suçlular milletin malumudur. Gün gelecek, her şey gün yüzüne çıkacaktır." diye konuştu.
Dervişoğlu, ekonominin durumuna ilişkin değerlendirmeler yaparak, "O eski beğenmedikleri Türkiye 1979 krizini bir senede atlattı. 1994 krizi ise 8 ay sürdü. Arka arkaya iki büyük deprem ve iki büyük ekonomik krizle geçen 1999-2001 yılları bile iki yıl içerisinde atlatıldı. Bunlar 22 yıldır iktidardalar ve son yedi yılı kesintisiz ekonomik krizle geçmiştir." ifadesini kullandı.
SURİYE'DEKİ GELİŞMELER
Suriye'deki gelişmelere değinen Dervişoğlu, Suriye petrolünün yüzde 70'inin terör örgütü PKK ve onun ikiz kardeşi PYD denilen yapının elinde olduğunu belirtti.
Hükümetin Suriye politikasına işaret eden Dervişoğlu, şöyle konuştu:
"(PKK-PYD) 11 yıldır kendisini adım adım, göz göre göre devletleştirirken susan bu iktidar, şimdi 'bir gece ansızın gelebiliriz' diye naralar atıyor. Çünkü Türk milleti başını kaldırıp da bize bunların hesabını sormaz diyorlar. Çünkü kimse, 11 yıldır tüm gücünü Suriye'ye yığmış PKK'nın, Kandil'in Suriye'de istediklerinin çok ötesinde güce ve meşruiyete kavuşturulmuş PYD sayesinde ne karşılığında silah bırakacağının hesabını sormaz zannediyorlar. Ama söz veriyorum, ben soracağım, Türk milleti de soracaktır. 40 yılda, 50 bin kişinin kanlısı, katili olan PKK'nın ve elebaşı bebek katilinin adının meclis kürsülerinde, devlet dairelerinde kolayca zikredilebilmesini, bununla da kalmayarak ona 'beyefendi' diyebilen milletvekilleri türer hale geldiğini nasılsa kimse dert etmez diyorlar. Ama ben dert ediyorum, Türk milleti de dert edinmektedir"
Müsavat Dervişoğlu, terör örgütü PKK elebaşına yönelik çıkabilecek bir affın genel affa dönüşebileceğini, bundan diğer sapık, katil ve FETÖ üyelerinin de yararlanabileceğini ileri sürdü.
Dervişoğlu, 12 ada ile ilgili tartışmalara değinerek "Aylarca Muğla kıyılarında gezen Yunan hücumbotlarına gık çıkartamayanlar, Trakya'da kapatılan Türk okullarını ağızlarına bile alamayanlar, Kıbrıs'ta aylardır olan bitene gözlerini kapatanlar, Kıbrıs'ı kumar ve kara para dışında bir mesele olarak görmeyenler, işlerine geldiğinde 'mavi vatan', gelmediğinde 'yok mu arttıran demeyi' diplomasi zannedenlerle ortaklık yapanlar, şimdi de 12 adadan bahsediyorlar." şeklinde konuştu.
"ADLİYE VE KARAKOLA GİDECEK BİR KARAKTERİM YOK"
Kendisinin tehdit edildiğini dile getiren Dervişoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İsimsiz ve cisimsiz bir kişi, o daha kundaktayken başkanlığını yaptığım Ülkü Ocakları adına beni ve bu ihanet planına itiraz eden tüm milliyetçilerini fütursuzca ve utanmazca tehdit ediyor. Bu da yetmiyor, iki kare fotoğrafla siyasetçi kisvesine büründürülen mafya bozuntuları, sosyal medya üzerinden ahkam keserek ve tertemiz pınar suyuna lağım suyu karışarak muhataplık oluşturmaya çalışıyor.
Ne günlere kaldık yarabbim? Bizi bu hallere düşürenler utansın. Bunlara cevap verecek değilim, bunları şikayet edecek de değilim. Bu durumlar karşısında savcılığa dilekçe verip adliye ve karakola gidecek bir karakterim yok. Ama Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere TBMM Başkanı, İçişleri ve Adalet bakanlarını göreve davet ediyorum. Bunun hukuken takipçisi ben olmayacağım. Sonucu da sebepler gibi milletin vicdanı ve takdirine bırakacağım. Bölücüler bizimle uğraşıyorlarsa, teslimiyetçiler bizden rahatsız oluyorlarsa, çeteler yükselişimizden korkuyorlarsa, FETÖ artıkları ve hükümlüleri varlığımızdan endişe duyuyorlarsa, menfaatleri zedelenmiş olanlar tehditler savuruyorlarsa bilin ki tekerlerine çomak sokmuşuz ve doğru yoldayız demektir."
Dervişoğlu, Cumhuriyeti yıkmak isteyenlere yol, Türk milletini bölmek isteyenlere aman, bin yıllık Türk vatanını Türksüzleştirmek isteyenlere geçit vermeyeceklerini kaydetti.
DEM PARTİ HEYETİNİN ZİYARETLERİ
DEM Parti'nin ziyaretleriyle başlayan tartışmalar da değinen Dervişoğlu, "'İki dillilik gündemimizde yok' diyorsunuz, ana dilde eğitim istiyorsunuz. 'İki devletliliği konuşmadık' diyorsunuz, federasyona kapı aralıyorsunuz. 'İki bayraklılık aklımızdan bile geçmedi' diyorsunuz, dört kantonlu konfederasyon hayallerinden bahsediyorsunuz. Size ne verecekler de yolunuzdan döneceksiniz? Ne alacaksınız da ihanetinizden vazgeçeceksiniz?" dedi.
Dervişoğlu, bin yıldır bu coğrafyada ne varsa herkesle paylaştıklarını, ortak bir kader inşa ettiklerini, bir ve bütün olduklarını, hangi kökten, dinden, mezhepten olursa olsun omuzları birbirine kaynamış yekvücut olduklarını vurguladı.