Türk sinemasının unutulmaz isimlerinden biri olan Derya Arbaş, 35 yaşındayken kalp krizi sonucu aramızdan ayrıldı. 1968 yılında ABD'nin Santa Monica şehrinde doğan Derya Arbaş, güzellik ve yetenekleriyle genç yaşlarda annesi Zerrin Arbaş ve babası Dehl Berti'nin izinden gitmeye karar verdi.
Erken Başlangıç: Kuyucaklı Yusuf'un Yıldızı
Derya Arbaş, sadece 16 yaşındayken "Kuyucaklı Yusuf" filmiyle büyük çıkış yaptı. Hem hikayesi hem de oyunculuğuyla büyük beğeni toplayan bu film, döneminin en iyi yapımlarından biri olarak kabul edildi. "Kuyucaklı Yusuf" ile birlikte kariyerine parlak bir başlangıç yapan Arbaş, Türk sinemasının yıldız oyuncusu olarak adını duyurdu.
Evlilik Macerası: ABD ve Yeni Bir Hayat
1986'da 18 yaşındayken evlenen Derya Arbaş'ın evlilik kararı, hem ailesini hem de sinema sektörünü şaşırttı. Arbaş, ABD'ye yerleşme kararı alarak kariyerine farklı bir yön verdi. Ancak bu evlilik kısa sürdü ve Arbaş, Nihat Polat ile 1989 yılında boşandı.
Yarım Kalan Hayaller: Scarlett ve Hollywood
Derya Arbaş, Hollywood yapımı "Scarlett" filmi için seçilen oyuncular arasına Türkiye'yi temsil etti. Ancak projenin iptal edilmesi, Arbaş'ın hayal kırıklığına uğramasına neden oldu. Bir süre sonra Türkiye'ye dönen Arbaş, Türk televizyon dizilerinde rol almaya başladı, ancak Hollywood'daki hayali gerçekleşmedi.
Son Yılları ve Kalp Krizi
Türkiye'ye dönüş yapan Derya Arbaş, 2003 yılında dedesi Avni Arbaş'ın vefatının ardından ABD'den Türkiye'ye kesin dönüş yapmayı planlıyordu. Ancak 22 Ekim 2003'te geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Ölümüyle ilgili uyuşturucu iddiaları ortaya atılsa da, ailesi ve eski eşi bu iddiaları reddetti. Kalp krizinin genetik nedenlere bağlı olduğuna inanılıyor.
Son Vedası ve Kızılderili Geleneği
Derya Arbaş'ın cenazesi, Kızılderili geleneklerine uygun bir törenle defnedildi. 28 Ekim 2003'te düzenlenen cenaze töreni sonrasında, Arbaş, Kızılderili akrabalarının yanına Los Angeles'taki Oakwood Memorial Park Mezarlığı'nda defnedildi.
Derya Arbaş, genç yaşta kaybedilen bir yetenek olarak hafızalarda kaldı. Türk sinemasına ve ailesine bıraktığı anılar, onun izinden gitmeye devam edenlere ilham kaynağı olmaya devam ediyor.