Deutsche Bank, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) son faiz indirimi kararının ardından dikkat çekici bir değerlendirme notu paylaştı. Banka, TCMB’nin 2025 yılı için para politikası görünümünde bilinçli bir gevşeme döngüsü öngördüğünü ifade etti.
Dünkü 250 baz puanlık faiz indirimi sonrası yayımlanan notta, TCMB’nin politika faizini yüzde 47,5’e çektiği hatırlatıldı. Bu durum, Mart 2023’ten bu yana süregelen sabit faiz döneminin ardından bir gevşeme sürecinin başladığına işaret ediyor.
Daha büyük faiz indirimleri beklenebilir
Deutsche Bank, TCMB’nin Para Politikası Kurulu toplantı sayısını 2025 yılı itibarıyla 12’den 8’e düşüreceğini vurguladı. Bu değişikliğin, toplantı başına daha büyük ayarlamaların yapılmasına zemin hazırlayacağı belirtiliyor. Bankanın değerlendirmesine göre, 250 baz puanlık faiz indirimi büyüklüğü, bu çerçevede daha az şaşırtıcı hale geliyor.
Notta ayrıca, TCMB’nin gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarını daraltarak politika faizine daha yakın bir marj belirlemesinin, daha temkinli bir yaklaşımın sinyali olduğu kaydedildi.
2025 sonunda politika faizi yüzde 30 olabilir
Deutsche Bank’ın 2025 yılı sonu tahminlerine göre, Türkiye’de politika faizi yüzde 30 seviyesine kadar gerileyebilir. Banka, aynı dönem için enflasyon beklentisini yüzde 25,4 olarak belirtti.
Bununla birlikte, TCMB’nin veriye bağlı yaklaşımı nedeniyle gevşeme döngüsünün basit bir süreç olmayabileceği ifade edildi. Özellikle yılın başındaki yüksek enflasyon oranı, mevsimsel döviz talebi ve enflasyon görünümündeki belirsizliklerin, TCMB’yi ilk çeyrekte daha temkinli adımlar atmaya yöneltebileceği belirtiliyor.
Deutsche Bank, ocak ayında faiz oranının yüzde 45’e düşürülmesinin ardından mart ayında indirimlerin duraklayabileceğini öngörüyor. İlk çeyrekten sonra ise toplantı başına 250 baz puanlık bir hızla faiz indirimlerinin devam edebileceği tahmin ediliyor.
Enflasyon ve küresel riskler belirleyici olacak
Deutsche Bank’ın analizinde, enflasyon dinamikleri, küresel risk iştahı ve yerel yatırımcıların portföy tercihleri gibi unsurların, gelecekteki faiz indirimlerinin zamanlaması ve büyüklüğü üzerinde kritik bir rol oynayacağına dikkat çekildi.
