Yağmur KARADAĞ/Deva Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen İzmir ve ülke gündemine dair 9 Eylül Gazetesi’ne önemli açıklamalarda bulundu.

Seda Kaya Ösen-6

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın İzmir    Körfezi’nde yaşanan yoğun kirlilik için Büyükşehir’e bir para cezası uyguladığını ve Bakanlık tarafından Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı’nda İzmir Körfezi’nin temizliğine ödenek ayırılmamasını TBMM gündemine taşıdığını ifade eden Seda Kaya Ösen, “Bu konuyu İzmirli olarak gündeme taşıdım. Çünkü biz bu ülkede, bu şehirde çalışıyoruz, vergi veriyoruz ve bu çifte standartın artık bitmesi gerekiyor. Körfez temizliği belediyenin asli görevlerinden bir tanesi ve bu konuda düzeltmemiz gereken ne varsa yapmalıdır. Ama burada bu tek başına sadece Büyükşehir’in yapabileceği bir durum yok. Çevre ve İklim Değişikliği Bakanı'nın burada çok ciddi bir bilgi birikimi var. Belediyeden belki de daha fazla bir bilgi birikimi var. Dünyada bu işin örnekleri var ve ülkemizde hali hazırda bunun yapıldığı yerler de var. Mesela İzmit Körfezi” dedi.

Izmir Korfezi Ndeki Kirlilik Sediment Yapisini Da Bozdu 1204748

“TOPYEKUN BİR SEFERBERLİK GEREKLİ”

İzmit Körfezi’nde belediyenin çok ciddi bir kaynak verdiğini ama Bakanlığın da belediyeyle beraber konsensus içerisinde önemli bir bütçe yarattığını dile getiren Kaya Ösen, “Neden İzmir için yapılmıyor? Ben bunu sorguluyorum. Belediyeyle ilgili bir ceza kesimi süreci varsa bu olabilir. Ancak aynı zamanda körfezi özellikle nehirlerle beraber kirleten tersane var, liman var, organize saniye bölgeleri var. Gediz Nehri zaten İzmir'den çıkmıyor. İç Ege’den gelen bir kirlilik var. Bu açıdan, topyekûn bir seferberlik gerekli. Körfezin kirlenmesine sebep olan herkes denetlenmeli, cezalandırılmalı. Bu noktada, burada bir çifte standart var” diye konuştu.

KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ CİDDİYE ALINMIYOR

Küresel iklim değişikliği ve çevre kirliliğinin de genel irada, yerel irade ve halk tarafından çok ciddiye alınmadığının altını çizen Kaya Ösen, “Önümüzdeki günlerde gündemimiz bu konu olacak. Kuraklıklar, seller, tsunamiler, körfezimizin kirliliği, buradaki canlıların ölümü çok önemli konular.  Koordinasyonun başında da Bakanlığın olması lazım. Bu konuyu gündeme getirmeye de devam edeceğim” dedi.

REEL SEKTÖR BÜYÜK SIKINTIDA

Ülke genelinde en önemli gündemin ekonomik sıkıntılar olduğunu da vurgulayan Kaya Ösen, “Sokağa çıktığım zaman en çok duyduğum şikayet ekonomi. Asgari ücretle bir tam altın alamadığımız bir dönemdeyiz. En basit ev kiraları 20-25 bin liranın altına kesinlikle düşmüyor. Asgari ücretle bir ev kirası ödenememesi ayrı bir tartışma konusu. Ekonominin üç bacaklı olarak düzenlenmesi gerekiyor. İlk olarak maliye politikası. İkinci olarak para politikası ve üçüncü olarak ise yapısal reformlar. Şu anda ülkemizde ne yapısal reformlar ne de maliye politikası tamamen halka yönelik bir rahatlama getirmiyor. Dolaylı vergilerle her günkü yaşamımızın üzerine vergiler artıyor. Sadece bir para politikası ve agresif bir para politikası. Sadece makro ekonomik değerleri düzeltmeye yönelik bir ekonomi politikası yürütülüyor. Bu durumda rezervler doluyor, kur sabit tutulmaya çalışılıyor ama reel sektörde esnaf, emekli, işveren hep sıkıntı içerisinde” dedi.

Ekonomi-3

SOSYAL YARDIMLARIN DENGESİ DÜZGÜN DEĞİL

Özellikle ihracatçıların öz sermayesinden yiyerek veya cebinden sermaye koyarak işini devam ettirdiklerini söyleyen Kaya Ösen, “Hangi şirket 4-5 sene, 6 sene üst üste zarar ederek yaşayabilir ki? Tekstil sektöründen işçi çıkarmaları çok arttı. Bu daha da artacak. Bu durumu işveren işçiye zam yapsın veya işçi fedakarlık yapsın diyerek çözemeyiz. Plan Bütçe Komisyonu’nda bakanlarla birebir konuştuğumda karşı tarafın bunu anlamadığını düşünüyorum.  Milyonlarca insanın işsiz kalma tehlikesi var. Büyük bir toplumsal tehdit ama Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesinin azlığı görülüyor. Sosyal yardımların dengesi de bu açından düzgün değil” ifadelerini kullandı.

Aileyılı2

‘AİLE YILI’ İLANI SAMİMİ BİR POLİTİKA DEĞİL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2025 yılını ‘Aile Yılı’ ilan etmesi ve kadına yönelik şiddetin her geçen gün artmasını da değerlendiren Kaya Ösen, “Geçtiğimiz sene emekliler yılıydı. Emeklilerin sonunu gördük. Aileler için de bu sene çok parlak bir dönem olacağını düşünmüyorum. Hükümet samimi bir politika üretmiyor. Hükümetin içerisinde bireysel olarak kadın hareketinin çok ciddi sahiplenen saygıdeğer insanlar var. Onlara da kredi vermek isterim. Ama İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmış olması her ne kadar sözleşmede yer alan maddelerin birçoğu 6284 ile garantileniyor olsa da samimiyetin olmadığının göstergesi. Sözleşmeden çıkış, şiddete karşı teşvik edicidir. Bu durumun bir duruş olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

Aile Yılı Kadın Cinayetleri

İzmir'de pikabın 2 araca çarpması sonucu 1 kişi öldü, 1 kişi ağır yaralandı İzmir'de pikabın 2 araca çarpması sonucu 1 kişi öldü, 1 kişi ağır yaralandı

ŞİDDETİN ARTMASINDA UYUŞTURUCU KULLANIMI ÖNEMLİ FAKTÖRLERDEN

Şiddetin artmasında önemli faktörlerden birinin uyuşturucu kullanımı olduğuna da dikkat çeken Kaya Ösen, “Uyuşturucu kullanımı çok yaygınlaştı ve çok ucuzlaştı. Özellikle içkide çok ciddi ÖTV'ler arttı. Sürekli sahte içkiden ölüm haberleri alıyoruz. Bu açıdan arka mahallelerde artan uyuşturucu kullanımıyla birlikte kadına, çocuğa ve hayvanlara karşı şiddet de artıyor. Muhafazakar olduğunu düşünen bir hükümet döneminde uyuşturucu kullanımı bu kadar artıyor. Tamamen bir distopyada yaşıyoruz” dedi.

“DUYUNCA İNANAMADIK”

"Kadınların Her Türlü Şiddet ve Ayrımcılığa Maruz Kalmalarının Önlenmesi Komisyonu"nun toplantısına Zahide Yetiş’in davet edilmesi hakkında da konuşan Kaya Ösen, “Komisyonun Başkanı Hulki Cevizoğlu. Kendisinin tasarrufu ama biz duyunca inanamadık. Genel Kurul’da da çok fazla protesto edildi. Komisyon toplantısında da kadın vekilleri birçoğu, özellikle muhalif vekillerin hiçbiri konuşmayı dinlemeden çıktı. Komisyonda temel amaç, şiddete karşı mücadeleye yönelik bilgisi olan, yetkin insanların bir araya gelerek, kanunların düzgün bir şekilde yapılabilmesi ve varsa yanlışlar engellenebilmesi için mücadele etmek. Bu açıdan komisyonda Zahide hanımın çağırılması vizyonu özetliyor” şeklinde konuştu.

Muhabir: Yağmur Karadağ