Sosyal medya paylaşımlarıyla dikkat çeken ve kara para aklama ve vergi kaçakçılığı suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderilen Dilan Polat, cezaevi koşullarını, hakkındaki iddiaları ve gelecek planlarını anlattı.
Cezaevindeki hayatı nasıl?
Dilan Polat, Odatv’den Oğuz Ok’a verdiği röportajda, cezaevindeki hayatının zor olduğunu, ancak kendisine destek olan arkadaşları ve ailesi sayesinde ayakta durmaya çalıştığını söyledi. Polat, “Buranın iki özelliği var. Biri insan inanılmaz sigara içiyor bir de ibadet meselesi ile ilgili düşünme meselesi oluyor. Ben burada çok fazla sigara içiyorum. Bir de burada insanlar çok fazla ibadet ediyor. Ben de ibadet etmeye başladım. Burada insan kendini çok fazla sorguluyor. Ben de kendimi çok fazla sorguluyorum. Burada insanın kendisiyle yüzleşmesi gerekiyor” dedi.
Hakkındaki iddialara ne diyor?
Polat, hakkındaki kara para aklama ve vergi kaçakçılığı iddialarına ise kesinlikle reddettiğini belirtti. Polat, “Benim hiçbir şekilde kara para aklama ile ilgili bir işim olmadı. Benim işim güzellik merkezi işletmeciliği. Benim ablamla birlikte açtığım güzellik merkezlerim var. Benim işimden başka bir işim yok. Benim vergi kaçakçılığı ile ilgili de bir suçum yok. Ben vergilerimi düzenli olarak ödüyorum. Benim bu suçlamalarla ilgili hiçbir delil yok. Benim bu suçlamalardan beraat edeceğime inanıyorum” diye konuştu.
Gelecek planları neler?
Polat, cezaevinden çıktıktan sonra yapmak istedikleri sorulduğunda ise, öncelikle ailesine sarılmak istediğini söyledi. Polat, “Ben buradan çıktığımda ilk olarak aileme sarılmak istiyorum. Onları çok özledim. Sonra da işime dönmek istiyorum. Benim işim benim hayatım. Ben işimi çok seviyorum. Benim işimde çok başarılıyım. Benim işimde çok mutluyum. Benim işimde çok saygın bir yerim var. Benim işimde çok seviliyorum. Benim işimde çok güzel insanlarla tanıştım. Benim işimde çok güzel anılarım var. Benim işimde çok güzel projelerim var. Benim işimde çok güzel hayallerim var. Benim işimde çok güzel hedeflerim var. Benim işimde çok güzel geleceğim var. Ben buradan çıktığımda işime devam etmek istiyorum” dedi.
-Geleceğinizi nasıl görüyorsunuz?
Gençlikten, bir anda imkan sahibi olmaktan kaynaklanan sorumsuzluklarımız oldu bundan dolayı zaten üzüntülerimizi ve pişmanlıklarımızı dile getiriyoruz. Buradan daha basiretli, daha temkinli ve daha faydalı işler yaparak çıkacağız, öyle dua ediyorum.
-Yardımcınız Şule’nin sizin montunuzla alışveriş yaptığı iddia edildi. Kendisiyle cezaevine girdikten sonra bir temasınız oldu mu?
Bazen birçok şey hatırlamadığım da oluyor. Burada başka başka şeylere yoğunlaştım. Şule ve mont işini tam olarak hatırlayamadım.
-Kardeşiniz Sıla Doğu ile cezaevinde kavga ettiğiniz iddia edildi, aynı iddia diğer mahkumlarla aranızda da yaşandığı öne sürüldü. Bu iddialar doğru mu? Diğer mahkumların size bakışı nasıl?
İnanın Oğuz Bey, burada insan bir başkasıyla değil, kendi kendisiyle bir kavga içinde oluyor. Doğru ile eğriyi ayırma hususunda yeterli zaman oluyor. Çocuklarım için endişelenmenin dışında hep düşünmek, mukayese etmek ve bunları not almakla zaman geçiyor. Kimseyle bir hır gürümüz yoktur.
-Cezaevinde intihar teşebbüsünde bulunduğunuz iddiaları doğru mu?
İntihar gibi bir kararlılık halinde olmuyor insan ama çok sıkıştığım zamanlar oluyor. Çok sevdiğim biriyle telefon görüşmesi yaparken veya bir dostum avukat abilerim gelince onlardan ayrıldıktan sonra kısa sürede toparlanamıyor Hüseyin (Kaya) Abi, sanki avukat gibi değil de iç güzellik uzmanı gibi davranıyor bize. Bazen de sert konuşuyor ama bundan sonra iç güzellik merkezi açacağız gibi espri yapıyor öyle savrulup gidiyoruz…
-Cezaevi günleri nasıl geçiyor? Koğuş düzeni nasıl? Alışverişte hangi yiyecekleri alıyorsunuz? Neye ihtiyaç duyuyorsunuz? Aileniz dışında en çok özlediğiniz şey ne?
Burada günler zor geçiyor. Zaman zaman çok sakin oluyorum, zaman zaman yoğunlaşıp ağlıyorum. Vaktimin bir kısmını kendimi anlamakla, tanımakla geçiyor. Gözyaşlarımın bir kısmı özlemden kaynaklanıyor. Buranın iki özelliği var: biri insan inanılmaz sigara içiyor bir de ibadet meselesi ile düşünme meselesi oluyor.