Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde Taksim'e yürümek için direnen 47 kişinin sabahın erken saatlerinde evlerine yapılan baskınlarla gözaltına alınmasını kınadı. DİSK, resmi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, gözaltıların hiçbir meşruiyeti olmadığını ve gözaltına alınan tüm kişilerin derhal serbest bırakılması gerektiğini vurguladı.
DİSK: "Taksim 1 Mayıs Alanıdır, Mücadele Etmek Meşrudur"
DİSK'in açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
"Taksim 1 Mayıs alanıdır. Taksim için mücadele etmek meşrudur. İstanbul'da #1Mayıs günü işlenen bir suçtan bahsedilecekse bu Anayasa Mahkemesi kararına karşı zor kullanıp Anayasal düzene karşı suç işleyenlerdir. 1 Mayıs gerekçesiyle yapılan gözaltı işlemlerinin hiçbir meşruiyeti yoktur. Gözaltına alınan herkes serbest bırakılmalıdır."
DİSK, Gözaltıların Anayasal Düzene Karşı Suç Olduğunu Savundu
DİSK, açıklamasında 1 Mayıs'ın emek ve dayanışma günü olduğunu ve bu özel günde Taksim'e yürümenin meşru bir hak olduğunu savundu. DİSK, 1 Mayıs'ta Taksim'e yürümek isteyen kişilere karşı zor kullanan ve Anayasa Mahkemesi kararına karşı gelerek Anayasal düzeni ihlal edenlerin suçlu olduğunu vurguladı.
DİSK, Gözaltına Alınan Tüm Kişilerin Serbest Bırakılmasını Talep Etti
DİSK, 1 Mayıs'ta gözaltına alınan tüm kişilerin derhal serbest bırakılması gerektiğini talep etti. DİSK, gözaltıların hukuksuz olduğunu ve gözaltına alınan kişilerin Anayasal haklarının ihlal edildiğini savundu.
DİSK'in Açıklaması Sosyal Medyada Tepki Çekti
DİSK'in açıklaması, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Birçok kullanıcı, DİSK'in açıklamasına destek vererek gözaltına alınan kişilerin derhal serbest bırakılması gerektiğini savundu. Bazı kullanıcılar ise DİSK'in açıklamasını ret ederek 1 Mayıs'ta Taksim'e yürümenin yasak olduğunu savundu.
DİSK'in Açıklaması Tartışmalara Yol Açtı
DİSK'in açıklaması, 1 Mayıs'ta Taksim'e yürümenin yasak olması ve bu yasağa karşı direnen kişilere uygulanan yaptırımlar hakkında tartışmalara yol açtı. DİSK'in açıklaması, 1 Mayıs'ta Taksim'e yürümenin özgürlük ve demokrasi mücadelesi açısından önemini yeniden gündeme getirdi.
