Küresel ısınma, dünya genelinde sıcaklıkların hızla artmasına neden oluyor. Bilim insanları, bu gidişatın devam etmesi halinde gezegenimizin insanlar için yaşanamaz hale gelebileceği konusunda uyarılarda bulunuyorlar. Peki, gerçekten de dünya, insanların hayatta kalamayacağı kadar mı ısınacak? İşte detaylar!

Dünyamız için en endişe verici durum olan iklim krizi hız kesmeden devam ediyor. 2024 yazıyla beraber dünyanın dört bir yanında yaşanan aşırı sıcaklar acaba dünya yaşanmayacak kadar ısınacak mı sorusunu akıllara getirdi. Bilim insanları ise bu durum için yaş termometre sıcaklığını kullanıyor! İşte detaylar...

"YAŞ TERMOMETRE SICAKLIĞI"

Bilim insanları ısıdan kaynaklanan riskleri değerlendirmek için insan vücudunun yeterli ısıyı dışarı atamadığı noktaya bakarak "yaş termometre sıcaklığını" kullanıyor.

Son zamanlarda birçok ülkede aşırı sıcak havalar görüldü, ancak yerleşik dünyanın çoğunda, özellikle nispeten kuru iklimlerde, hiçbir zaman "insanların burada yaşayamayacağı kadar sıcak" olmayacak.

Kuru yerlerde dışarısı sıcak olduğunda, vücudumuz çoğu zaman suyu ve ısıyı ter olarak cildimizden buharlaştırarak serinleyebilir. Bununla birlikte, özellikle sıcak çöllerin ılık okyanusun hemen yanında olduğu yerler olmak üzere, zaman zaman tehlikeli derecede sıcak ve nemli olan yerler de vardır.

ORTA DOĞU'DA ÖLÜMCÜL RİSKLER OLUŞABİLİYOR

Hava nemli olduğunda, ter o kadar hızlı buharlaşmaz, bu nedenle terleme bizi daha kuru ortamlarda olduğu gibi soğutmaz. Orta Doğu, Pakistan ve Hindistan'ın bazı bölgelerinde, yaz sıcak dalgaları denizden esen nemli hava ile birleşebilir ve bu kombinasyon gerçekten ölümcül olabilir.

ISLAK TERMOMETRE YÖNTEMİ

Islak termometre, ortamdaki havayı nemli bir bezin üzerine üfleyerek suyun buharlaşmasını sağlar. Islak termometre sıcaklığı 35 santigrat derece üzerindeyse ve daha düşük seviyelerde bile insan vücudu yeterli ısıyı dışarı atamayacaktır. Bu tür birleşik ısı ve neme uzun süre maruz kalmak ölümcül olabilir.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ Mİ?

İnsanlar karbon yaktığında - ister bir enerji santralinde kömür ister bir araçta benzin olsun - karbondioksit (CO2) oluşturur. Bu görünmez gaz atmosferde birikir ve güneşin sıcaklığını Dünya yüzeyinin yakınında hapseder. Sonuç, "iklim değişikliği" ile kastettiğimiz şeydir.

Yakılan her bir parça kömür, petrol ya da gaz sıcaklığa biraz daha katkıda bulunur. Sıcaklıklar arttıkça, tehlikeli derecede sıcak ve nemli hava daha fazla yere yayılmaya başladı.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ SICAK HAVADAN DAHA BÜYÜK SORUNLARA YOL AÇIYOR

Sıcak hava çok daha fazla suyu buharlaştırır, bu nedenle bazı bölgelerdeki ekinler, ormanlar ve peyzajlar kurur, bu da onları orman yangınlarına karşı daha duyarlı hale getirir. Her bir santigrat derecelik ısınma, orman yangınlarının altı kat artmasına neden olabilir.

Isınma aynı zamanda okyanus suyunun genişlemesine neden olarak kıyı bölgelerini sular altında bırakabilir. Yükselen deniz seviyeleri, 2100 yılına kadar 2 milyar kadar insanı yerinden etme tehdidi yaratmaktadır.

Tüm bu etkiler, iklim değişikliğinin küresel ekonomiyi tehdit ettiği anlamına geliyor. Bir tahmine göre, kömür, petrol ve gaz yakmaya devam etmek küresel gelirleri yüzyılın sonuna kadar yaklaşık %25 oranında azaltabilir.

İYİ VE KÖTÜ HABERLER

Gelecekte iklim değişikliğiyle ilgili hem kötü hem de iyi haberler var. Kötü haber şu ki, karbon yakmaya devam ettiğimiz sürece iklim daha da ısınmaya devam edecek. İyi haber ise, modern yaşamın ürün ve hizmetlerine güç sağlamak için karbon yakmak yerine güneş ve rüzgar enerjisi gibi temiz enerjiyi ikame edebileceğimizdir.

Son 15 yılda temiz enerjiyi güvenilir ve uygun fiyatlı hale getirme konusunda muazzam bir ilerleme kaydedildi ve artık dünyadaki neredeyse her ülke iklim değişikliğini çok fazla zarar görmeden durdurmayı kabul etti.

Kaynak: HABER MERKEZİ