İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde "ihaleye fesat karıştırma" suçlamasıyla yargılanıyor. Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşması öncesinde, mütalaa hazırlaması gereken savcının izne ayrıldığı öğrenildi. İki gün rapor aldığı belirtilen savcının yerine duruşmaya geçici bir savcı katılacak.
Karar duruşması ileri tarihe ertelenebilir
Son duruşmada, mahkeme hakimi savcılığa esas hakkındaki mütalaanın hazırlanmasını istemiş ve bu yönde süre tanımıştı. Ancak savcının izne ayrılması nedeniyle yarın mütalaanın açıklanması beklenmiyor. Geçici savcının mütalaa sunamayacağı düşünülürken, karar duruşmasının ileri bir tarihe ertelenmesi muhtemel görünüyor.
HSK kararnamesi öncesi şüphe yaratan gelişme
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) güz kararnamesi öncesinde yaşanan bu gelişme, davanın seyrine dair soru işaretleri yarattı. Yargı çevrelerinde, mazeret kararnamesi döneminde hakimin yerinin değiştirilmesi yönündeki olası hamlelerin, davada kritik bir etkisi olabileceği değerlendiriliyor.
Davada daha önce hazırlanan iki bilirkişi raporunun çeliştiği gerekçesiyle üçüncü bir bilirkişi raporu sunulmuştu. Mahkemeye ulaştırılan raporda şu noktalar öne çıktı:
- İçişleri Bakanlığı genelgesine göre belediye başkanları, harcama ve ihale yetkilisi değil.
- Ekrem İmamoğlu’nun, ihale komisyonunda herhangi bir rolü bulunmadığı ve belgelerde imzasının yer almadığı ifade edildi.
- İhale sürecinde İmamoğlu’nun herhangi bir talimat veya yönlendirme yaptığına dair delil bulunmadığı belirtildi.
- Uygulama sonucunda belediyenin lehine 141 bin TL tasarruf sağlandığı kaydedildi.
Mahkeme, raporun önceki kararları desteklediğini belirterek İçişleri Bakanlığı avukatlarının itirazını reddetmişti.
İddianame detayları
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, İçişleri Bakanlığı ihbar eden, Ekrem İmamoğlu ve altı sanık ise sanık sıfatıyla yer alıyor. İddianamede, sanıkların "ihaleye katılma yeterliliği olmayan kişilere olanak sağlayarak kamu zararına neden oldukları" öne sürülüyor. Sanıklar için üç ila yedi yıl hapis cezası talep ediliyor.
