CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, Tip-1 diyabet hastalığıyla mücadele eden ailelerin karşılaştığı zorluklara dikkat çekti. Arslan, sensörler ve insülin pompalarının devlet tarafından karşılanması gerektiğini belirterek, bu alanda yaşanan büyük boşluğu vurguladı. Kendi kızının da Tip-1 diyabet hastası olduğunu belirten Arslan, bu sorunun sadece bir sağlık meselesi olmadığını, aynı zamanda sosyal bir sorun haline geldiğini ifade etti.
"Bu çocukların vebalini kim taşıyacak?"
Arslan, Tip-1 diyabetli çocukların her gün büyük zorluklarla karşı karşıya kaldığını dile getirerek, “Bu ülkenin 30 bin-40 bin evladı her gün sensörler ve insülin pompaları için devlet desteği almadığı için korku ve acı içinde. Eğer sensörler olmasa, bu çocukların hayatları tehlikeye girebilir. Bu çocukların vebalini kim taşıyacak, bu işin hesabını kim verecek?” dedi. Özellikle sensörlerin çocukların hayatını kurtaran "üçüncü göz" olduğunu belirten Arslan, sensörlerin ve pompaların Avrupa Birliği ülkelerinde ücretsiz olarak temin edilirken, Türkiye’de neden bu desteğin sağlanmadığını sorguladı.
Tip-1 Diyabetli ailelerin zorlukları
Ednan Arslan, konuşmasında Tip-1 diyabetli çocukların ailelerinin karşılaştığı zorlukları da detaylı bir şekilde aktardı. Diyabetli çocukların sürekli parmak delme işlemine maruz kaldığını ve bu yüzden çocukların parmaklarının yeterince hassaslaşmadığını söyledi. "Birçok anne, sensörler ve insülin pompaları olmadığı için çocuklarının başına gelecek tehlikeleri fark edemiyor. Çocuğumun başına bir şey gelse, bu sorumluluğu kim taşıyacak?" diye sordu.
10 Kasım’da yaşanan durum: "54’e düşen kan şekeri"
Kendi kızının başından geçen bir durumu örnek göstererek, 10 Kasım günü saat 12.00’de kızının kan şekerinin 54’e düştüğünü belirten Arslan, sensörlerin hayat kurtardığını ifade etti. Eğer sensör olmasaydı, kızının bu durumu fark edemeyeceklerini ve ciddi sağlık sorunları yaşayabileceğini söyledi. Arslan, “Eğer o sensör olmasa, o sensörün marifeti olmasa, cep telefonuma mesaj gelmemiş olsa belki de çocuğum çok ciddi bir sağlık problemiyle karşılaşacaktı” dedi.
Arslan, konuşmasında sağlık bakanlığı ve hazine bakanlığına da seslenerek, bu sorunun çözülmesi gerektiğini vurguladı. Avrupa’da sensör ve insülin pompalarının ücretsiz olduğunu hatırlatarak, Türkiye’de bu sorunun neden çözülmediğini sorguladı. "Neden bu sensörler ve pompalar devlet tarafından karşılanmıyor?" diye soran Arslan, devletin, çocukların yaşam kalitesini iyileştirecek bu masrafları karşılamanın maliyetinin farkında olmadığını iddia etti.
Annelerin ve ailelerin yardım beklentisi
Tip-1 diyabetli çocukların aileleri, günümüzde hala bu teknolojiye ulaşamadıkları için büyük zorluklar yaşıyor. Arslan, birçok annenin, okullarda çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayabilmek için uğraştığını ve iş gücünden mahrum kaldığını söyledi. Ayrıca, “Annelere insülin iğneleri taşıtmak yerine, devlet bu teknolojiyi onlara temin etse, anneler çocuklarıyla daha kaliteli vakit geçirebilirler” diye ekledi.
Arslan, devletin bu soruna bir çözüm getirmesi gerektiğini belirterek, bu alanda attığı adımları sabırsızlıkla beklediğini dile getirdi. "Bu iş ne zaman çözülecek?" diye soran Arslan, şunları söyledi: “Sizden bu müjdeyi Tip-1 diyabetli ailelere verin. Bu mesele artık bir kanayan yara haline geldi.”