İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuksuz sanık Akersoy ve tarafların avukatları katıldı.
Duruşmada savunma yapan Akersoy, olay günü evine gitmek üzere Haliç Metro İstasyonu istikametine doğru yürüdüğü sırada İsmail Aydemir'le karşılaştığını, müştekinin elinde yeşil kumaş üzerine Arapça harflerinin yazılı olduğu bayrak gördüğünü söyledi.
Bayrağın Suudi Arabistan bayrağı olabileceğini düşündüğünü belirterek, Aydemir'in elinde Türk bayrağı olmadığını iddia eden Akersoy, "Kendisine 'Sen Türk değil misin?' dedim. Suudi Arabistan'da oynanmak istenen Galatasaray-Fenerbahçe maçında ülkemizin kurucu liderinin isminin anılmasından ve İstiklal Marşı'mızın okutulmasından rahatsız olmalarından dolayı bayrağın Türkiye içerisinde dalgalandırılmasından rahatsız oldum. Yine bu olaydan kısa süre önce 12 askerimizin şehit olmasından dolayı ülkemizde yalnızca Türk bayrağı dalgalandırılması gerektiğini düşündüm." dedi.
Sanık Akersoy, olayın devamında müştekinin kendisine "Sana ne, istediğim bayrağı taşırım." yanıtını verip kendisine yaklaştığını öne sürerek, müştekinin vuracağını sandığını, kendisini korumak amacıyla Aydemir'e bir kez yumruk attığını anlattı.
Müştekiye yönelik "Tam bir Arap sevici, Arap kültürünü savunuyor." ifadesini kullanıp kullanmadığını hatırlamadığını ileri süren sanık, "Videoların arasında varsa söylemişimdir." ifadelerini kullandı.
Akersoy, babasının emekli deniz subayı olduğunu, milliyetçi duygularla yetiştirildiğini dile getirerek, olay nedeniyle pişman olduğunu kaydetti.
Sanığın avukatı Ali Öztürk, olayda suçun maddi unsurlarının oluşmadığını, bu olayın basında ve sosyal medyada yer almasının kamuoyunda tehlike oluşturmadığını savundu.
Olayı müşteki Aydemir'in abarttığını, medya sebebiyle de büyütüldüğünü söyleyen Öztürk, müştekinin bayrağın üzerinde ne yazdığını bilmediğini belirtti.
Müştekinin avukatı Deniz Alp İmamoğlu ise sanığın savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik olması nedeniyle mahkemenin buna itibar etmemesini istedi.
Müvekkili hasta olduğu için duruşmaya katılamadığını, "skolyoz" hastası olması nedeniyle olay anında sanığa müdahale edecek güçte olmadığını dile getiren İmamoğlu, Adli Tıp Kurumu raporuna göre de Aydemir'in burun bölgesinde kanama olduğunu kaydetti.
İmamoğlu görüntülerde Aydemir'in elinde Türk bayrağı olduğunun görüldüğüne dikkati çekerek, "Sanık tarafı müvekkilin elindeki bayrağı ele almaktadır. Müvekkilin elindeki bayrak yasa dışı mıdır, hayır. Müvekkil yasa dışı yolla mı elde etmiştir, hayır. Elindeki bayrakta terör örgütü üyesinin fotoğrafı mı yer almaktadır, hayır. Bayrak, şehit cenazelerinde tabutun üzerine asılmaktadır. Müvekkil zaten şehitlerimize rahmet amacıyla da o mitinge gitmiştir." diye konuştu.
Duruşmada görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, dosyanın esas hakkındaki mütalaasının hazırlanması için savcılığa gönderilmesini istedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Akersoy hakkında uygulanan yurt dışına çıkış yasağı yönündeki adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına karar verdi.
Dosyanın esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için savcılığa gönderilmesine hükmeden mahkeme, duruşmayı 19 Şubat'a erteledi.
Duruşmanın ardından basın mensuplarına açıklama yapan müşteki İsmail Aydemir'in avukatı İmamoğlu, "Sanık, herhangi bir şekilde bizimle uzlaşmaya yanaşmadı. Biz bazı şartlar sağlandığında, müvekkilden el öpülüp özür dilendiğinde uzlaşmaya açıktık. Bayrağa bir saygı gösterisinde bulunulduğunda uzlaşmaya hazırdık, sanık kabul etmedi. Herhangi bir uzlaşmaya yönelik bir şey olmadı. Biz de sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz." dedi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Beyoğlu'nda 1 Ocak'ta Refik Saydam Caddesi'nde kavga olduğu anonsu üzerine ekip talep edildiği anlatılan iddianamede, olay yerinde yapılan incelemede sanık Ege Akersoy'un müşteki İsmail Aydemir'e yumruk attığının tespit edildiği aktarılıyor.
İddianamede, Adli Tıp Kurumu raporuna göre, müştekinin yaralanmasının "mevcut tıbbi belgedeki arızasının kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğu" kanaatinin bildirildiği kaydediliyor.
Sanığın kamuya açık alanda Filistin'de yaşanan olayları protesto etmek için toplanan grupta yer alan, üzerinde Arapça ifadeler bulunan bayrağı taşıyan müştekiye yönelik "Sen tam bir Arap sevicisin. Arap kültürünü savunuyor." söylemleriyle halkın sosyal sınıf, ırk veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik ettiği kaydedilen iddianamede, sanığın eyleminin kamuoyu tarafından yakından takip edilip tepki gösterilen Filistin'de yaşanan olaylarla şehit haberleri gibi halk arasında infial uyandıran olaylarla ilgili yapılan bir miting sonrasında gerçekleştiğine dikkati çekiliyor.
İddianamede, sanığın bu eyleminin soyut tehlike suçu olmaktan çıkıp somut tehlike suçu haline geldiği belirtilerek, sanığı tanımayan ve sadece miting sonrası elinde bayrak taşıması nedeniyle saldırıya maruz kalan müştekiye yapılanın toplumun bir kesimine karşı nefret uyandıracak mahiyette olduğu vurgulanıyor.
Olay sonrası görsel ve yazılı medyada gösterilen tepkiler dikkate alındığında eylemin kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlike oluşturduğunun kabulünün gerektiği ifade edilen iddianamede, sanık Ege Akersoy'un, "basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde kasten yaralama" ve "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçlarından 1 yıl 4 aydan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Tutuklu sanık tensip zaptıyla tahliye edilmişti
İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesince hazırlanan tensip zaptında, sanık Akersoy'a isnat edilen "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçunun vasfının değişme ihtimali nedeniyle yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verilmişti.