Türkiye, eğitimin finansmanı konusunda 2024 yılında çarpıcı bir tablo ortaya koydu. Enflasyonist ortamın ve artan maliyetlerin de etkisiyle eğitim harcamalarında görülen devasa artış, TÜİK’in son bültenine yansıdı. Veriler, hem devletin hem de özel sektörün eğitim alanına ayırdığı bütçenin neredeyse ikiye katlandığını gösteriyor. Özellikle ilkokul ve ortaokul düzeyindeki harcama artışlarının yüzde 99’a ulaşması, temel eğitime duyulan finansal ihtiyacın boyutunu gözler önüne serdi.
Harcamalar ikiye katlandı, GSYH payı arttı
Eğitim harcamalarının Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) içindeki payı, ülkenin eğitime verdiği önemi gösteren en kritik göstergelerden biri olarak kabul ediliyor. 2023 yılında bu oran yüzde 4,2 seviyesindeyken, 2024 yılında yüzde 4,9’a yükseldi. Devletin yaptığı eğitim harcamalarının GSYH içindeki payı ise yüzde 3,5’ten yüzde 4,0’a çıktı. Bu artış, kamu kaynaklarının eğitim alanına daha yoğun bir şekilde kanalize edildiğini gösteriyor.
Toplam harcamanın 2 trilyon 200 milyar TL’yi aşması, eğitim ekonomisinin büyüklüğünü de ortaya koyuyor. Sektördeki bu finansal genişleme, sadece maaşlar veya bina yatırımları değil, aynı zamanda teknolojik altyapı, dijitalleşme ve artan hizmet maliyetlerinin de bir sonucu olarak okunabilir.
Üniversitelere servet harcandı
Harcamaların kurumsal dağılımına bakıldığında, yükseköğretimin hem devlet hem de özel sektör için en büyük maliyet kalemi olduğu görülüyor. Devlet eğitim kurumlarının yaptığı harcamaların yüzde 33,4’ünü üniversiteler oluştururken, bu oran özel eğitim kurumlarında yüzde 42,2’ye kadar çıkıyor. Yani vakıf üniversiteleri ve özel yükseköğretim kurumları, bütçelerinin neredeyse yarısını bu alana ayırıyor.
Ortaöğretim ise ikinci sırada yer alıyor. Devlet harcamalarının yüzde 21,3’ü, özel sektör harcamalarının ise yüzde 32’si lise düzeyindeki eğitime gidiyor. Bu veriler, Türkiye’de eğitimin en maliyetli kademesinin üniversiteler olduğunu bir kez daha teyit ediyor.
Öğrenci başına harcamada rekor artış
Belki de velileri ve eğitimcileri en çok ilgilendiren veri, öğrenci başına düşen harcama miktarındaki değişim oldu. 2023 yılında bir öğrenci için ortalama 49 bin 45 TL harcanırken, bu rakam 2024’te 100 bin 307 TL’ye fırladı. Dolar bazında bakıldığında da artış dikkat çekici: Öğrenci başına harcama yüzde 48,1 artarak 3 bin 53 ABD doları seviyesine ulaştı.
Eğitim kademelerine göre incelendiğinde, en yüksek maliyetin yine üniversitelerde olduğu görülüyor. Bir yükseköğretim öğrencisi için harcanan tutar 165 bin 467 TL olarak hesaplandı. Ancak artış hızı bakımından ortaöğretim (lise) öne çıkıyor. Lise düzeyinde öğrenci başına yapılan harcama, bir önceki yıla göre yüzde 122,4 oranında artarak en hızlı yükselişi kaydetti. Onu yüzde 105,2’lik artışla ortaokul takip etti.
Bu rakamlar, eğitimde kalitenin sürdürülebilmesi için gereken finansal yükün her geçen gün ağırlaştığını, ancak aynı zamanda eğitime ayrılan kaynağın da oransal olarak arttığını gösteriyor.




