Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağdaş Cengiz hakkında basına yansıyan haberler üzerine Eğitim İş İzmir 4 No’lu Yükseköğretim Şubesi Başkanı Haluk Dağdevir, basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada, şu noktalara değinildi:
“Bazen talep ettiğimiz şeylere biz bile inanamıyoruz. Örneğin YÖK’ün doçent olarak tanıdığı bir doktorun, bir bilim insanının ders vermesini talep ediyoruz! Bir doçent doktorun ders verebilme hakkına kavuşabilmek için dava açmak zorunda kalması sadece DEÜ açısından değil ülke olarak geldiğimiz noktayı sorgulamamızı gerektirir diye düşünüyoruz. Diğer yandan Dokuz Eylül Üniversitesi, yakın zaman öncesine kadar YÖK’ün internet sayfasında yayımladığı ve Meclise verilen soru önergesi sonrasında yayımdan kaldırdığı verilere göre Türkiye’de idari, akademik iş görenlerine soruşturma ve dava açma sıralamasında ilk üç içerisinde yer almaktaydı. Verilerin yayımlanmasına son verildiği için şu anda durum nedir bilemiyoruz. Soruşturma ve cezalandırma süreçleri ayrı bir başlıkta incelenmeye muhtaçtır. Sendikamız hukukçuları tarafından takipleri yapılan, basına ve sosyal medya hesaplarına yansıyan bilgilerden hareketle DEÜ tarafından verilen cezalar yargı organlarının denetimi sonucunda çoğunlukla iptal ediliyor ve davalar kaybediliyor. Bu durumun yol açtığı huzursuzluğu, zaman ve iş kaybını, DEÜ’ye yüklenen avukatlık ücretlerini ve yargılama giderlerini yanı sıra adliyelerde yol açtığı iş yükünü de dikkate almak gerektir.
Bu aşamada bir saptama yapmak yerinde olacaktır. Tüm bu olumsuzluklar karşısında YÖK’ün hareketsizliği, atalet içerisinde oluşu zaman içerisinde nedenleri ile birlikte açıklığa kavuşacaktır. YÖK hareketsiz ve sorumlular cezasız kaldıkça eski yöneticimiz Doç. Dr. Çağdaş Cengiz örneğinde olduğu gibi sorumlular mahkeme kararlarına dahi uymama noktasına gelebilmektedir.
Benzer şekilde DEÜ’de Sayıştay raporları ile çok sayıda usulsüzlük ve yolsuzluk ortaya dökülmesine rağmen, YÖK yine sessizliğini koruyor. Akademisyenlere ve memurlara olduğu gibi, görevini yapmaya çalışan Sayıştay denetçilerine de soruşturma açtıracak kadar iş ileri götürebiliyorlar. Sayıştay Raporlarına ve mahkeme kararlarına istinaden DEÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Seniha Nükhet Hotar’a karşı yapılan adli ve idari başvurular adeta YÖK’te tıkanmaktadır. Başta YÖK olmak üzere hukuka bağlı tüm kurumları ve kamu yöneticilerini kanuni sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz.
Bir süre AKP Genel Başkan Yardımcılığı ve İzmir Milletvekilliği yapan Prof. Dr. Fatma Seniha Nükhet Hotar’ın Dokuz Eylül Üniversitesi’ne Rektör olarak atanmasından bu yana açılan soruşturmaların, verilen disiplin cezalarının ve açılan davaların sayısında rekor kırılmıştır denilebilir. Öyle ki; DEÜ içerisinde bir soruşturmacılar ekibi oluşturulduğu söylenmektedir. Gelinen noktada; akademisyeninden memuruna ve öğrencisine yükseköğretim bileşenleri baskıcı yönetim anlayışından yakınmaktadır. Rektör Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın 5 yıllık yönetim döneminde açıktan ya da başka kurumlardan ithal edilen genel sekreter, daire başkanı, şube müdürü, fakülte/yüksekokul/enstitü sekreteri gibi üst ve orta düzey yönetici konumundaki iş görenlerin sayısının öncesindeki 36 yıllık dönemden daha çok olduğu hesaplanmaktadır. Bu durum; Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın kendi yönetim anlayışına uygun bir kadrolaşma içerisinde olduğunu göstermektedir.
Sendikal Faaliyet Engelleniyor
Hukuki güvencelere rağmen, sendika yöneticileri ve işyeri temsilcileri de DEÜ’de baskı altına alınmaya çalışılmaktadır . Öyle ki, Dokuz Eylül Üniversitesinde yetkili sendika olmasına ve yasa gereği her bir fakülte, enstitü, yüksekokul birer işyeri olmasına rağmen Sendikamız Eğitim İş’e bağlı işyeri temsilcilerinin sayıları azaltılmaya çalışılmakta, sendikal izinlerini kullanmaları engellenmeye çalışılmaktadır.
Hukuksuz Sürgünler
Bir dönem Eğitim İş Sendikası Yükseköğretim Şubesi yönetiminde birlikte mücadele ettiğimiz, Doç. Dr. Çağdaş Cengiz, uğradığı haksızlıklara ve hukuksuz uygulamalara karşı haklı mücadelesini yılmadan sürdürmektedir. Bizler de gerek yasalardan aldığımız yetki ile gerekse insan onuruna yakışan bir yaşam mücadelesine olan inancımızın gereği olarak Doç. Dr. Çağdaş Cengiz özelinde idarenin haksız ve hukuksuz uygulamalarına karşı mücadele eden tüm iş görenlerin geçmişten bu yana olduğu gibi yanlarında olmaya devam edeceğiz.”