Son aylarda, özellikle doktor, mühendis ve öğretmen adayları, sosyal medya videolarında maaşlar ve çalışma koşullarıyla ilgili dertlerini dile getiriyor. Geçim sıkıntısı ve alım gücünün düşmesi ile ilgili paylaşımlar, dikkatleri üzerine topluyor. Bu gençlerden birinin videosunda söylediği şu sözler ise oldukça dikkat çekti:
“Hayatımda ilk defa 'keşke okumasaydım' dedim. En fazla 30 bin TL maaş veriyorlar. A-101’de çalışsam daha fazla gelirim olurdu. Ben neden 4 sene okudum? Okumasaydım da bu parayı kazanırdım. Okumayan insanların çok daha ileride olduğu bir zamandayız.”
Üniversite mezunu arttıkça maaşlar düşüyor
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Orhan Torul'un yaptığı açıklamalar, maaşlardaki düşüşün sebeplerini ortaya koyuyor. Torul, Yavuz Selim Kaçmaz, Tolga Umut Kuzubaş ve İslam Tarlacı ile birlikte gerçekleştirdiği araştırmada, üniversite mezunu sayısındaki hızlı artışın maaşların düşüşüne neden olduğunu belirtti.
Torul, konuya dair şu yorumda bulundu:
“Üniversite mezunu sayısındaki hızlı artış, eğitimin ekonomik getirilerini azalttı ve üniversiteyi bir beşeri sermaye yatırımı olarak cazip olmaktan çıkardı.”
Araştırmalar maaşlar ve mezun sayısı arasındaki ilişkiyi ortaya koyuyor
Yapılan araştırmalarda, üniversite mezunu sayısındaki artış ile ortalama maaşlar arasındaki ilişki dikkat çekiyor. Türkiye özelinde yapılan bu araştırmalara göre, üniversite mezunlarının sayısı arttıkça, ortalama maaşlar asgari ücrete oranla azalmış durumda. Bununla birlikte, beyaz yakalı çalışanların sayısındaki artışla, işçi kesimindeki düşüş de paralel bir şekilde gözlemleniyor.
Üniversite ve lise mezunu maaş farkı giderek kapanıyor
Prof. Dr. Ali Hakan Kara'nın paylaştığı çalışmada ise üniversite ve lise mezunları arasındaki maaş farkının giderek azaldığı vurgulanıyor. Kara, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“10 yıl önce, üniversite mezunu lise mezununun ortalama maaşının 2 katı kadar kazanırken, son dönemde bu fark yaklaşık 1,5 kata düşmüş durumda.”
Bu durum, gençlerin eğitime yapacakları yatırımların karşılığını alma noktasında büyük bir belirsizlikle karşı karşıya kalmalarına neden oluyor.
Eğitimli gençlerin geleceği belirsizleşiyor
Sonuç olarak, üniversite eğitimi almış gençlerin karşılaştığı maaş düşüşü ve iş gücü piyasasında yaşadıkları zorluklar, ülkedeki eğitim politikalarını da sorgulatıyor. Özellikle eğitimli gençlerin, aldıkları diplomaların kendilerine sağladığı maddi kazançla orantısız bir yaşam mücadelesi vermek zorunda kalmaları, geleceğe dair umutlarını azaltıyor. Bu durumun eğitim sistemine olan güveni sarsabileceği ve gençlerin iş gücü piyasasında daha farklı yollara başvurmalarına yol açabileceği öngörülüyor.