Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2024 yılının son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısını gerçekleştirerek, ekonomistlerin beklentisinin üzerinde bir faiz indirimi kararına imza attı. Piyasada, yılın son toplantısında bir faiz indirimi yapılacağına dair güçlü beklentiler bulunuyordu. Ancak karar, 250 baz puanlık indirimle, çoğu ekonomistin tahmininin çok üzerinde geldi. Bu gelişme, piyasada büyük bir etki yarattı.

250 baz puanlık faiz indirimi nasıl yorumlandı?

Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, faiz indiriminin gerekçesini, ekonomideki yavaşlamanın vurgulandığı ve enflasyondaki bazı sorunlu alanlarda iyileşme sağlanmasıyla açıklıyor. Eryılmaz, bu iyileşmeler ışığında faiz indiriminin kaçınılmaz hale geldiğini belirtti.

HAK-İŞ: 2024'te emekli olmak, 2025'e göre daha avantajlı HAK-İŞ: 2024'te emekli olmak, 2025'e göre daha avantajlı

Prof. Dr. Refet Gürkaynak, TCMB’nin faiz indirimini zorunlu bir adım olarak değerlendirdi. Gürkaynak, Merkez Bankası'nın enflasyonun kontrol altına alınması adına bu indirimi yapmak zorunda olduğunu vurguladı.

Bir diğer uzman, Prof. Dr. Fatih Özatay ise, faiz indiriminin daha çok geçmiş enflasyonun iyileşmesi nedeniyle yapılmış olabileceğini ancak ana enflasyon eğiliminde henüz düşüş gözlemlenmediğini dile getirdi. Özatay, TCMB'nin faiz indirimini gerekçelendirmekte zorluk çekebileceğini ifade etti.

"Olan oldu" yorumları

Prof. Dr. Emre Alkin, karar sonrası yaptığı açıklamada, faiz indiriminin artık geri alınamayacak bir duruma geldiğini ve bunun ekonomideki genel dengeleri değiştireceğini söyledi. Alkin, "Olan oldu" diyerek, artık yapılacak eleştirilerin bir anlam taşımayacağını belirtti. Alkin, "Kendin çal, kendin oyna" diyerek TCMB'nin kendi kararlarını alma sürecine atıfta bulundu.

"Makul ve dengeli bir başlangıç" yorumları

Prof. Dr. Hakan Kara, faiz indiriminin temkinli bir şekilde yapıldığını ve mevcut kısıtlarla makul ve dengeli bir başlangıç olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Kara, 250 baz puanlık indirimin, her şey göz önünde bulundurulduğunda doğru bir adım olduğunu belirterek TCMB'yi tebrik etti.

"Gerekli sıkılık korunacak" açıklamaları

Doç. Dr. Derya Hekim, karar metninde yer alan "Kurul, kararlarını enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla alacaktır" ifadesine dikkat çekti. Hekim, bu ifadeyle TCMB'nin sürekli bir faiz indirimi döngüsüne girmeyeceğini ve her toplantıda gerekli sıkılığın korunacağını belirtti. Bu yaklaşım, piyasanın daha temkinli hareket etmesini sağlayabilir.

2025'te toplantı sayısının azalması etkili oldu mu?

Prof. Dr. Serap Durusoy, faiz indiriminde en önemli etkenlerden birinin, 2025 yılı için belirlenen toplantı sayısının sekize düşürülmesi olduğunu savundu. Durusoy, bu değişikliğin, Merkez Bankası'nın daha az sıklıkla karar almasını gerektirdiğini ve bunun da faiz indirimi kararını etkileyen faktörlerden biri olduğunu söyledi.

"Üretim ve istihdam politikalarından yana tercih kullanıldı"

Prof. Dr. Ceyhun Elgin, faiz indirimi kararının, TCMB'nin üretim ve istihdam politikalarından yana tercihini net bir şekilde gösterdiğini ifade etti. Elgin, bu indirimin özellikle dar gelirli vatandaşlar için olumlu bir gelişme olabileceğini, ancak geniş çapta ekonomik etkilerinin zamanla daha iyi anlaşılacağını belirtti.

Veriye dayalı yaklaşım

Banu Kıvcı Tokalı, yapılan faiz indiriminin, piyasa beklentileriyle uyumlu olduğunu ve bundan sonraki kararların da veriye dayalı bir yaklaşım izleyerek her toplantıda değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Tokalı, TCMB'nin daha temkinli bir yaklaşım izleyeceği görüşünü paylaştı.

"Şükürler olsun" diyen ekonomist

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, faiz indiriminin beklenenden büyük olduğunu belirterek, Merkez Bankası'nın nihayetinde doğru kararı aldığını düşündüğünü söyledi. Kozanoğlu, TCMB'nin kararını destekleyerek, enflasyonla mücadele sürecinin daha sağlıklı bir şekilde devam edebileceğini ifade etti.

Kaynak: HABER MERKEZİ