Basın açıklamasını Emekli Tümgeneral Hasan Peker Günal okudu. Açıklamada, teğmenlere yönelik başlatılan disiplin işlemleri “zorlama gerekçeler” olarak nitelendirilirken, bu işlemlerin hukuka aykırı olduğu vurgulandı. Günal "Mustafa Kemal'in askeri olmak, bağımsızlığımızın, laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlılığın en öz ifadesidir. Bu değerlere bağlılıklarından dolayı genç teğmenlerimize yapılan her türlü haksızlığı kınıyoruz" dedi.
Günal, konuşmasına "Bu gençler, Cumhuriyetimizin teminatıdır. Onlar, yalnızca birer asker değil; aynı zamanda Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini omuzlamış nesillerin mirasçılarıdır. Unutulmamalıdır ki, Atatürk'ün ilkelerine bağlılık, herhangi bir siyasi görüşün veya ideolojinin değil, tüm milletimizin ortak değeridir. Eğer bu değerlere bağlılık cezalandırılacaksa, hepimiz bu cezanın birer muhatabı oluruz" diye devam etti.
"Teğmenlerimiz yalnız değildir!"
Günal konuşmasında, Kara Harp Okulu’ndaki öğrencilerin yıllardır Atatürk’e bağlılıklarını ifade ettiklerini ve bu değerlerin askeri disiplinin bir parçası olduğunu belirterek “Bu kararları alanlara soruyoruz: Siz teğmenlerin kimin askeri olmasını bekliyorsunuz? Bugün burada sadece teğmenlerimiz için değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel değerlerini savunmak için toplandık. Atatürk'ün emanet ettiği bu ülkeye sahip çıkmak hepimizin sorumluluğudur. Teğmenlerimiz yalnız değildir; milletimizin vicdanı onların yanındadır" dedi.
"Teğmenime Dokunma"
Emekli subay Erhan Şatkın'ın, teğmenlere yönelik olası cezaların aileler ve toplum nezdindeki etkisine dikkat çekti. “Anne babalar, çocuklarını büyük fedakarlıklarla bu noktaya getirdi. Hepimiz herkesin kanun önünde eşit olduğu bir ülke istiyoruz. Yirmili yaşlarındaki bu genç teğmenlerimize haksızlık yapılmasını kabul etmiyoruz” dedi. Katılımcılar, bu sırada ellerinde Türk bayraklarıyla “Teğmenime dokunma” sloganları attı.
"Bu değişiklikleri anlamıyoruz"
Emekli Binbaşılar Platformu Başkanı Fatih Çakırtaş da etkinlikte yaptığı konuşmada, askeri sistemde yapılan bazı değişikliklere tepki göstererek “Emekli askerler olarak askeri liselerin kapalı olmasını, askeri sağlık ve hukuk sistemlerinin kaldırılmasını anlamıyoruz. İstanbul Boğazı'nın iki tarafındaki askeri birliklerin yerlerinden edilmesini, Milli Savunma Bakan Yardımcılarının güvenlik ve askeri konularda eğitim almamış sivillerden atanmasını anlamıyoruz. Aynı okullardan mezun olduğumuz Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın İçişleri Bakanlığı’na bağlanmasını anlamıyoruz. Elli milyon dolar için tank palet fabrikasının satılmasını ve kılıçla alakası olmayan birinin cami minberine kılıçla çıkarken sessiz kalınıp, Atatürk’e bağlılık yemininin suç sayılmasını asla kabul etmiyoruz. Mustafa Kemal’in askerlerine yönelik bu tutumu reddediyoruz” dedi.