Türkiye'yi sarsan Kahramanmaraş merkezli, 11 ili etkileyen 2 büyük depremin ardından 47 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Depremin en çok etkilediği kentlerden biri de Hatay oldu. Yıkılan binlerce binada enkaz kaldırma çalışmaları sürüyor. Enkaz altında hayatını kaybedenler mezarlıklara gömülürken, bazı kişiler ise enkazdan çıkmayan, hastanelerde bulunamayan yakınlarını arıyor. Çelik ailesi de onlardan biri. Danimarka'da yaşayan Soner Çelik, İskenderun'daki evlerinin yıkıldığı haberini alınca enkaz altında kalan annesi Betül Nuran Çelik ve ablası Güldem Çelik'i aramak için memleketine geldi. Çelik, anne ve ablası enkazdan çıkmayınca sevk edilmiş olabileceklerini düşündüğü hastanelerde aradı.
Soner Çelik, kardeşi Ozan Çelik ve ablalarının nişanlısı Şekip Kağan Çıplak, ailelerini aramak için sosyal medyada '#ailelerimiznerede' başlığıyla yakınlarının fotoğraflarını paylaştı. Kampanyaya kısa süre sonra yakınlarını bulamayan diğer kişiler de destek verince yüzlerce kişi bu başlıkla yakınlarını aramaya başladı.
Çelik ailesinin yakınları da '#ailelerimiznerede' yazılı tişörtlerle gezerek, yaşadıklarını düşündükleri Betül Nuran Çelik ve Güldem Çelik'i sokak sokak afiş asarak arıyor. 36 gündür haber alınamayan anne- kızdan geriye ise mutlu günlerinde çekilmiş video görüntüleri kaldı.
‘YAKLAŞIK 200 KİŞİLİK GRUP KURULDU’
Soner Çelik, “Deprem olduğunda İskenderun'daki annem ve ablam enkaz altında kaldı. Biz ilk andan itibaren çalışmalara başladık. Özaltın Apartmanı'nda yaşayanları, vefat etmiş veya canlıları çıkarttık. Apartmanımızda annemle ablamın dışında 5 kişinin izine rastlayamadık. 10'uncu günde Mersin'den bir haber aldık ve 1 komşumuzun tedavi olup taburcu olduğunu öğrendik. Onunla görüştük, bir şey hatırlamadığını söyledi. Birilerinin yardım edip çıkarttığını düşündüğümüz için ailemizin de bu şekilde olduğunu düşündük" dedi.
Bugüne kadar herhangi bir ize rastlamadıklarını söyleyen Çelik, “Vefat etmiş olabilecekleri ihtimaline karşı enkazda kadavra köpeklerine kadar arama yaptırdık. Enkaz başındaki aramalarımız sonlandığında hastaneleri gezmeye karar verdik. Herhangi bir destek alamayınca sosyal medyada bir etiket oluşturup bizim gibi kayıp ailelerini arayan kişilere ulaşmaya çalıştık. Ulaştıklarımıza böyle bir grup kurduğumuzu söyledik. Şu anda yaklaşık 200 kişilik bir grup var. Bu başlık hep beraber hareket edebilmemiz için çok önemli" diye konuştu.
Ailesini bulmak için her şeyi yapacaklarını belirten Çelik, “Şu anda ailelerimiz kayıp. Ya isimsiz olarak DNA alınmadan defnedilmişler ya da herhangi bir hastanede bilinçleri kapalı tedavi altındalar. Her 2 senaryoda da sesimizi duyurabilmek, bizlere nefes olabilecek açıklamaları bekledik. Bu yüzden bakanlığa, il sağlık müdürlüklerine her ile gittik ancak sonuç alamadık. Biz son nefesimize kadar, onları bulana kadar savaşacağız" dedi.
'MUTLAKA BİR YERDELER, YAŞIYORLAR'
Yaşadıklarını gözyaşıyla anlatan Deniz Kaynar ise “Bundan sonra bu tişörtlerle gezeceğiz. Daha fazla duyulsun ve diğer kayıpları olan kişiler de bu kampanya ile kayıplarını aramaya devam edebilsin. Umudumuz her zaman var, hiç kaybetmedim. Çünkü hiçbir yerden çıkmadılar. Mutlaka bir yerdeler ve yaşıyorlar" diye konuştu.