Son günlerde yaşanan Narin Korkmaz cinayeti ve 2 yaşındaki bir bebeğin cinsel istismara uğraması olayları, Türkiye'de aile içi şiddet ve istismar konusunu bir kez daha gündeme getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aile kurumunu hedef alıyorlar" sözleriyle tepki gösterirken, Meclis'te daha önce çocuk istismarı ve ölümleriyle ilgili hazırlanan raporlar, ailenin "kutsal ve dokunulmaz" olarak görülmesinin tehlikelerine dikkat çekiyor.
MECLİS RAPORLARI AİLE İÇİ ŞİDDETE DİKKAT ÇEKİYOR
Rabia Naz cinayetinin ardından kurulan Meclis araştırma komisyonunun 2020 tarihli raporunda, olay yeri inceleme ekibinin yetersizliği ve ailenin mutlak kutsal olarak görülmesi nedeniyle aile içi şiddet olasılığının göz ardı edildiği vurgulanmıştı.
Yılmaz Tunç başkanlığındaki çocuk istismarı komisyonunun 2016 tarihli raporunda ise ulusal bir çocuk politikası oluşturulması gerektiği belirtilmişti. Bu rapor, Karaman'daki Ensar Vakfı ve KAİMDER yurtlarında yaşanan istismar olaylarının ardından hazırlanmıştı.
AİLENİN "DOKUNULMAZLIĞI" ŞİDDETİ GÖRÜNMEZ HALE GETİRİYOR
Hem Narin cinayetinde hem de 2 yaşındaki bebeğin istismar olayında, ailelerin ihmali ve şiddet eğilimi olduğu iddiaları tartışılıyor. Meclis raporlarında da belirtildiği gibi, ailenin "kutsal ve dokunulmaz" kabul edilmesi, aile içi şiddet ve istismarı görünmez hale getirebiliyor ve ihmallerin üzerini örtüyor.
ERDOĞAN'IN TEPKİSİ TARTIŞMA YARATTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Aile kurumunu hedef alıyorlar" şeklindeki tepkisi ise, aile içi şiddet ve istismar sorununu görmezden geldiği ve sorumluluğu dışarıda aradığı şeklinde yorumlandı.