Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın et fiyatlarını düşürmek için ithalat yapılması yönündeki açıklamaları, süt ve hayvancılık sektöründe derin bir krizi tetikledi. Yüksek yem, enerji ve işçilik maliyetleriyle mücadele eden üreticiler, düşük fiyat politikaları nedeniyle ciddi ekonomik sıkıntılar yaşıyor.
Maliyetler artıyor, fiyatlar baskılanıyor
İzmir Kasaplar Odası Başkanı Melih Şenkara, ithalat baskısının sektörde büyük sorunlara yol açtığını vurguladı. Şenkara, “Artan yem, enerji ve işçilik maliyetlerine rağmen fiyatlar ithalat politikalarıyla baskı altında tutuluyor. Esnaf satışlardan memnun olsa da bu durum üreticiyi olumsuz etkiliyor” dedi. Şenkara ayrıca, enflasyon artışına rağmen et fiyatlarının regülasyon nedeniyle yükselmediğine dikkat çekerek, bunun sektörde sürdürülemez bir tablo oluşturduğunu ifade etti.
Süt üreticileri çaresiz: Hayvanlar kesime gönderiliyor
Titar Tarım Başkanı Mehmet Doğan, özellikle süt üreticilerinin maliyetler karşısında dayanacak gücünün kalmadığını belirtti. Doğan, “Maliyetlerin yükselmesine rağmen süt alım fiyatları düşük tutuluyor. Bir litre sütün üretim maliyeti 19 TL’yi bulmuşken, sanayiciler 12 ila 14,65 TL arasında fiyat veriyor. Bu durum üreticiyi zarara uğratıyor ve sürdürülemez bir hale getiriyor” dedi.
Doğan, düşük fiyat politikalarının hem süt hem de et üretiminde ciddi kayıplara yol açtığını belirterek şu sözleri ekledi:
“Üretici, yüksek maliyetler nedeniyle süt ineklerini kesime göndermek zorunda kalıyor. Dışarıdan ithal edilen bir süt ineğinin fiyatı 130 bin TL’ye çıkarken, yerli üretici hayvanlarını 60 bin ila 70 bin TL arasında kestiriyor. Bu süreç, uzun vadede hem üretimi azaltacak hem de tüketiciye daha pahalı ürünler olarak geri dönecek.”
Hükümet desteği artırmalı
Uzmanlar, hayvancılık sektörünün ayakta kalabilmesi için hükümetin üreticilere yönelik desteklerini artırması gerektiğini vurguluyor. Üreticiler, süt alım fiyatlarının en az 21-22 TL seviyesine çıkarılmasını ve ithalat politikalarının gözden geçirilmesini talep ediyor.