Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Çin-Türkiye Medya Forumu’nda İsrail’e yönelik en sert eleştirilerinden birini dile getirdi. Altun, “Katil Netanyahu hükümeti, bir yandan Gazze’de soykırıma kesintisiz devam ederken, Lübnan, Suriye, Yemen ve Irak gibi bölge ülkelerini de hedef alıyor. İsrail bir an evvel durdurulmalıdır” ifadelerini kullandı.
Altun, İsrail’in işgalci ve istilacı politikalarının sadece bölgeyi değil, tüm dünyanın huzurunu ve güvenliğini tehdit ettiğini vurguladı. Türkiye’nin, İsrail’e karşı her platformda en yüksek tepkiyi gösteren ülkelerden biri olduğunu hatırlatan Altun, “Barışı tesis etmek için kurulan uluslararası kuruluşlar yetersiz kalmış, uluslararası sözleşmeler kadük hale gelmiştir. Dünya barışı ve huzuru için hakikati ve adaleti merkeze alan bir anlayışın küresel çapta hâkim olması zaruridir” dedi.
“Dünya sistemi başarısız, uluslararası toplum yetersiz”
Altun, konuşmasında, İsrail’in İran’a saldırısıyla başlayan ve günlerce süren çatışmaların, uluslararası sistemin ne kadar başarısız olduğunu bir kez daha gösterdiğini belirtti. “Sözüm ona dünya siyasetine yön veren devletlerin çoğu, İsrail’i durdurmak bir yana, Netanyahu yönetimini destekleyerek dünya barışını baltalamaktadır. Bu tablo mevcut küresel sistemin ne denli başarısız olduğunun sarih bir göstergesidir” diyerek, uluslararası toplumun ve kurumların etkisizliğine dikkat çekti.
Dezenformasyon çağında medya ve algı operasyonları
Altun, konuşmasının bir bölümünü de dezenformasyon ve algı operasyonlarına ayırdı. Dijital çağda bilgiye erişim hızlanırken, bilginin güvenilirliğinin azaldığını belirten Altun, “Dezenformasyon, algı operasyonları, yapay içerik manipülasyonu ve dijital kutuplaşma gibi tehditler, sadece bir ülkenin değil, küresel kamunun ortak sorunudur. Bir içeriğin viral hale gelme hızı, onun doğru olup olmadığından daha önemli hale gelmiştir. Bu durum, kamuoyunun sağlıklı biçimde oluşmasını ve toplumların ortak akıl geliştirmesini zorlaştırıyor” dedi.
Altun, dezenformasyona karşı dayanıklı, 8 milyar insanın sesini duyurabildiği küresel bir medya yapısının, dünya barışı için vazgeçilmez olduğunu vurguladı.
Çin-Türkiye ilişkilerinde medya köprüsü vurgusu
Foruma katılan Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Jiang Xuebin ise, iki ülke halklarının birbirini daha yakından tanıması gerektiğini, bu noktada medyaya önemli görevler düştüğünü ifade etti. Jiang, “Çin ve Türkiye’de halkların birbirlerini daha iyi anlaması için medya iş birliğinin derinleştirilmesi şart. Medyada bazen yanlış anlamalar ve sapmalar olabiliyor. Çin’i ziyaret eden birçok Türk dostum, ‘Gördüğüm Çin, medyadan öğrendiğimden çok farklı’ diyor. Benzer şekilde, bazı Çinliler de Türkiye’nin tarihi ve kültürü hakkında yeterince bilgi sahibi değil” dedi.
Büyükelçi Jiang, medya mensuplarını Çin’in farklı bölgelerini ziyaret etmeye, gerçek ve çok boyutlu Çin’i deneyimlemeye ve iki ülke arasındaki dostluk ve iş birliğini teşvik edecek köprüler kurmaya davet etti.
Küresel barış için medya iş birliği ve doğru bilgi çağrısı
Forumda öne çıkan ortak mesaj, hem Çin hem de Türkiye’nin, küresel barış ve istikrar için medya alanında daha fazla iş birliği yapması gerektiği oldu. Yanlış bilgi ve dezenformasyonun önüne geçilmesi, iki ülke arasında daha güçlü ve sağlıklı bir iletişim köprüsü kurulması, hem kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi hem de uluslararası ilişkilerin güçlenmesi açısından kritik görülüyor.
