Türkiye’de finans piyasaları, yılın ikinci yarısına girerken kredi faizleri ve tüketici davranışlarındaki değişimle yeniden gündemin merkezine oturdu. Yüksek faiz ortamına rağmen, bireysel kredi hacmi hız kesmeden büyüyor. Özellikle konut kredisi, ihtiyaç kredisi ve taşıt kredisi arayışında olan vatandaşlar, bankaların sunduğu güncel oranları ve olası faiz indirimi beklentilerini yakından takip ediyor. Temmuz ayı itibarıyla kredi piyasasında tablo nasıl şekillendi, hangi bankalar en düşük oranları sunuyor ve Merkez Bankası’ndan beklenen faiz indirimi sektöre nasıl yansıyacak?
Tüketici kredilerinde hacim rekoru: talep artıyor
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) son verileri, tüketici kredileri hacminde çarpıcı bir yükselişi gözler önüne seriyor. Geçen hafta toplam hacim 2 trilyon 369 milyar 116 milyon TL’ye ulaşarak rekor kırdı. Önceki hafta bu rakam 2 trilyon 337 milyar 12 milyon TL seviyesindeydi. Sadece bir haftada 32 milyar 104 milyon TL’lik artış dikkat çekiyor. Özellikle ihtiyaç kredisi tarafında talep patlaması yaşanıyor. 27 Haziran ile biten haftada ihtiyaç kredileri hacmi 28,5 milyar TL artışla 1 trilyon 726,5 milyar TL’ye yükselirken, konut kredisi hacmi 3,2 milyar TL artarak 583,1 milyar TL’ye, taşıt kredisi hacmi ise 335 milyon TL artışla 59,4 milyar TL’ye ulaştı.
Enflasyonun etkisi ve gözler temmuz toplantısında
Haziran ayı enflasyonunun %1,37 ile beklentilerin altında gelmesi, piyasalarda faiz indirimi beklentisini artırdı. 24 Temmuz’da gerçekleşecek Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu toplantısında 250-300 baz puanlık bir indirim ihtimali konuşuluyor. Bu gelişme, kredi faizlerinde de bir gevşeme olup olmayacağı sorusunu gündeme taşıdı. Bankacılık kaynakları, mevduat faizlerinde aşağı yönlü bir hareketin başladığını ancak henüz kredi faiz oranlarında kayda değer bir düşüş yaşanmadığını belirtiyor. Uzmanlara göre, TCMB’den gelecek olası bir faiz indirimi sonrasında bankaların kredi oranlarında da kademeli bir gerileme görülebilir.
Banka banka en düşük ihtiyaç kredisi oranları
Kredi piyasasında en çok rağbet gören ürünlerin başında ihtiyaç kredisi geliyor. 4 Temmuz 2025 itibarıyla 12 ay vadeli ihtiyaç kredilerinde öne çıkan en düşük oranlar şöyle:
-
TEB: %3,65
-
Alternatif Bank: %3,69
-
ING: %3,79
-
QNB Finansbank: %3,84
-
Garanti BBVA: %3,89
100 bin TL’lik bir ihtiyaç kredisinde, 12 ay vade ve %3,65 faiz oranıyla aylık taksit 11 bin 121 TL’ye, toplam geri ödeme ise 134 bin 25 TL’ye ulaşıyor. Bu oranlar, krediye erişimde maliyetlerin hâlâ yüksek olduğunu gösteriyor.
Konut kredisi kullanacaklara özel oranlar ve örnek ödeme
Ev sahibi olmayı planlayanlar için konut kredisi faizleri de yakından takip ediliyor. 4 Temmuz 2025 itibarıyla 120 ay vadeli konut kredilerinde en düşük oranlar şöyle sıralanıyor:
-
Akbank: %2,89
-
Yapı Kredi: %3,05
-
Kuveyt Türk: %3,08 (Kâr Payı Oranı)
-
İş Bankası: %3,10
-
Vakıf Katılım: %3,10 (Kâr Payı Oranı)
1 milyon TL’lik bir konut kredisi için 120 ay vade ve %2,89 faiz oranında aylık taksit 29 bin 879 TL’ye, toplam geri ödeme ise 3 milyon 613 bin 184 TL’ye çıkıyor. Yüksek taksitler ve toplam maliyetler, krediyle ev sahibi olmanın hâlâ ciddi bir finansal planlama gerektirdiğini ortaya koyuyor.
Taşıt kredilerinde güncel oranlar ve geri ödeme hesapları
Otomobil almak isteyenler için taşıt kredisi oranlarında da önemli veriler öne çıkıyor. 24 ay vadeli taşıt kredilerinde en düşük oranlar şöyle:
-
Kuveyt Türk: %3,45 (Kâr Payı Oranı)
-
Akbank: %3,60
-
Vakıf Katılım: %3,70 (Kâr Payı Oranı)
-
Garanti BBVA: %3,79
-
TEB: %3,79
250 bin TL’lik bir taşıt kredisi için 24 ay vade ve %3,45 oranında aylık taksit 17 bin 221 TL’ye, toplam geri ödeme ise 414 bin 740 TL’ye ulaşıyor. Bu tablo, yüksek faiz ortamında otomobil alacakların da maliyet hesabını titizlikle yapmasını gerektiriyor.
Kredi başvurusu yapacaklar nelere dikkat etmeli?
Ekonomik koşullar ve faiz oranlarındaki dalgalanma, kredi başvurusu yapacaklar için bazı önemli noktaları gündeme getiriyor. Bankacılık uzmanları, özellikle bu dönemde kısa vadeli ve düşük tutarlı kredi kullanımının daha avantajlı olabileceğini vurguluyor. Ayrıca, kredi kullanmadan önce toplam geri ödeme tutarının ve aylık taksitlerin bütçeye uygun olup olmadığının dikkatlice hesaplanması gerekiyor. Bankalar arasında oranlar ve masraflar karşılaştırılmalı, sigorta ve dosya masrafları gibi ek maliyetler göz ardı edilmemeli.
Sektörde beklenti: faiz indirimi sonrası yeni bir dönem mi başlıyor?
Tüm gözler, 24 Temmuz’daki Merkez Bankası toplantısına çevrilmiş durumda. Piyasada genel beklenti, faiz indirimi sonrasında kredi maliyetlerinde de bir gevşeme yaşanacağı yönünde. Ancak bankacılık sektöründe henüz net bir indirim başlamış değil. Tüketiciler, kredi kullanırken güncel oranları ve olası değişiklikleri yakından izlemeye devam ediyor. Kredi piyasasında yaşanacak her hareketlilik, hem bireysel hem de kurumsal finansman planlarını doğrudan etkileyecek gibi görünüyor.