9 Eylül Gazetesi’nden Utku Çelik’in haberine göre: İzmir'in Menderes ilçesinde bulunan Özdere Özel Eğitim Merkezi Komutanlığı Askeri Kamp Alanı’na (Özdere Havacılar Kampı) giden er şehit ailesi ve er gazilerin, rütbeleri tutmadığı gerekçesiyle tesise alınmaması üzerine başlayan eylemler bugün de devam etti. Şehit aileleri ve gaziler, kamp alanlarının kendilerine kapatılmasını protesto etmek amacıyla Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği binasına, yaklaşık 12 metre boyutunda afiş astı. Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Genel Başkanı Erdem Çerçioğlu, 9 Eylül Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, “Evladını 20 yaşında bu vatana kurban eden Şehit aileleri ve Gazilerin sosyal tesislerde terörist muamelesi görmesi ve kapıdan döndürülmesi hangi vicdana, hangi mevzuata, hangi genelgeye, hangi adalete sığar?” dedi.
‘BİZ CANIMIZI BU VATAN İÇİN VERDİK’
Özdere Havacılar Kampı’na gittikleri sırada yaşadıkları mağduriyeti anlatan Erdem Çerçioğlu, “20 yaşında evladını toprağa vermiş bir ana Konak’ta yürürken, Konak Ordu Evi’nde bir bardak çay içeyim dese giremiyor. Biz hizmeti bize ucuza ver demiyoruz. Ama sen bizi kapıdan döndüremezsin. Ortak payda vatan sevgisi ise hiç kimse onlardan fazla seviyoruz diyemez. Biz canımızı, uzuvlarımızı bu vatan için verdik. Çerçioğlu, “85 milyonun içerisinde bir şehit anası Türkiye sınırları içerisinde herhangi bir kapıyı açıp, ‘ben mağdurum, bana yardım eder misiniz?’ dese ona yardım etmeyecek kimse yok ama askeriye önünde kapıdan çevriliyorsun” diye konuştu.
‘EYLEMLERİMİZE DEVAM EDECEĞİZ’
Er gazi ve er şehit yakınlarının, kamu kurum ve kuruluşlarına ait misafirhane ve sosyal tesislerden, o kurumun personeli gibi hizmet ve ücret tarifesine göre yararlandırılmasına dair yasanın olduğu bilgisini veren Çerçioğlu, “Ege Ordu Komutanı er gazi ve şehit ailelerine açıktan düşmanlık ediyor. Bir kapıya gidip, er gazi ve şehit ailesi kapıdan dönüyorsa hiçbir mevzuat, genelge, yasa ile anlatılamaz. Biz eylemlerimizi sonuç getirinceye kadar devam ettireceğiz” dedi.
Derneğin kapısına asılan afişte ise şu ifadeler yer aldı:
“06.07.2024 tarihinde İzmir Özdere Havacılık kampına 40 Şehit Ailesi ve Gazi rütbeye binayen giriş yapılacağı gerekçesiyle alınmamış olup oraya giden ve bu vatanı karşılıksız seven Şehitlerimizin emanetleri ve kahraman Gazilerimiz jandarma mukavemetiyle karşılaşıp Er Şehit ailesi ve Er Gazi olduğumuz için alınmayacağı söylenip sanki terörist miş gibi muamele görmüştür.
Şimdi size soruyoruz;
Şehitliğin ve Gaziliğin Türk Silahlı Kuvvetlerindeki ve Bakanlıkta ki karşılığında Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarından Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırlarını korumak ve güvenliğini sağlamak görevi ile harpte veya devletin bekasını hedef alan terör örgütlerine karşı yurtiçi veya yurtdışı mücadele de her çeşit düşman veya terörist silahlarının tesiri ile ölen vatan evlatlarına Şehit. Asker ocağı peygamber ocağı diyerek ellerine kına yakılarak hiçbir karşılık beklemeden vatan savunması için gidip Şehitlik nasip olmayan ve çeşitli uzuvlarını kaybederek vatan borcu namus borcu diyerek vatana kurban edilmek üzere askere gidip şehadete şahitlik etmiş kişilere GAZİ denir.
Yukarıda ki açıklamaya göre; Rütbeli Şehit ailesi ve Rütbeli Gazi veya Er Şehit ailesi ve Er Gazi diye bir ayrım yapılmamaktadır. Siz kim oluyorsunuz da bu ayrımı yapıyorsunuz? Kendinize gelin ve bu ayrımı yapmaktan vazgeçin.
Evladını 20 yaşında bu vatana kurban eden Şehit ailesi ve Gazi sosyal tesislerde terörist muamelesi görmesi ve kapıdan döndürülmesi hangi vicdana, hangi mevzuata, hangi genelgeye, hangi adalete sığar? Bu kepaze uygulamadan derhal vazgeçin Şehit ailelerimize ve Gazilerimize gerekli saygıyı gösterin. Çünkü hiçbiriniz bizim Devlet Övünç Madalyası ve Cumhurbaşkanı beraatinin üstünde bir rütbeye sahip değilsiniz. Sözlerimizde herhangi bir eksik veya yalan varsa İzmir'de olduğumuz için ona soruyoruz; Sayın Ege Ordu Komutanımız açıklasın, Rütbesi bizim üstümüzde midir? Acilen açıklama bekliyoruz!
Anayasamızın 61. maddesinde yazılana göre 'Devlet Harp ve Vazife Şehitlerinin dul ve yetimleriyle, Malül ve Gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar yazmasına rağmen ayrıca 2006/16 sayılı genelge ile Kamu kurum ve kuruluşlarına ait misafirhane ve sosyal tesislerden Şehit yakınlarıyla Gaziler o kurumun personeli gibi hizmet ve ücret tarifesine göre yararlandırılması uygun görülmüştür denilmektedir.
Yukarıdaki açıklamaya göre Türk Silahları Kuvvetleri Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 61. Maddesini ve Sayın Cumhurbaşkanımızın 2006/16 sayılı genelgesini umursamamakta mıdır? Hiçe saymakta mıdır? Uygulamamakta karalı mıdır?
- Şehitlik ve Gazilik bir ülkenin övünç ve gurur kaynağı iken Türk Silahlı Kuvvetlerindeki karşılığı nedir?
- Sıvasız evlerden çıktığımız için mi bizi yanınıza yakıştıramıyorsunuz?
- Çeşitli Uzuvlarımızı kaybettiğimiz ve engelli duruma düştüğümüz için bizleri görmekten utanç mi duyuyorsunuz?
- Bizlere emir verip ölüme gönderenler sosyal tesislerde sefa sürerken, Şehit yakınlarımız ve Gazilerimiz bir bardak SU bile içememektedir. Bu ayıp bu kepaze düzen Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından derhal düzeltilmelidir.
- Madem her şey millet için bize yasak size serbest niçin?
"Bu yaşanılan olayları yüce türk milletinin vicdanına bırakıyoruz"