İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen "mali dosya" ve "Kent Uzlaşısı" soruşturmaları çerçevesinde, 23 Mart tarihinde tutuklanan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, sağlık sorunları gerekçesiyle cezaevinden hastaneye sevk edildi. Çalık'ın avukatları ve yakın çevresi, daha önce iki kez lenfoma kanseri tedavisi gören ve bu hastalığı yenen başkanın, cezaevi koşulları nedeniyle sağlık durumunun ciddi şekilde kötüleştiğini uzun süredir dile getiriyordu.
İddialara göre, tutuklu bulunduğu süre zarfında yaklaşık 21 kilo kaybeden Çalık'ın, yapılan kan tahlilleri ve tetkiklerinde, bağışıklık sistemini de ilgilendiren bazı değerlerinin kritik seviyelerin altına düştüğü belirtildi. Sağlık durumundaki bu olumsuz gidişat üzerine, avukatları tarafından tahliyesi veya hastane ortamında tedavisinin devam etmesi yönünde başvurular yapıldı. Bu başvurular ve mevcut sağlık raporları, sürecin Adli Tıp Kurumu'na taşınmasına neden oldu. Kurum, nihai bir karar vermeden önce Çalık'ın tam teşekküllü bir hastanede yeniden muayene edilerek, detaylı testlerinin tekrarlanmasını istedi. Bu karar doğrultusunda Mehmet Murat Çalık, İzmir Şehir Hastanesi'ne sevk edildi.
Mehmet Murat Çalık'ın hukuki ve sağlık sürecindeki en kritik rolü, şu anda Adli Tıp Kurumu (ATK) üstlenmiş durumda. ATK, bir tutuklu veya hükümlünün, sağlık durumu nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettirip ettiremeyeceği konusunda bilimsel ve teknik rapor hazırlayan en yetkili merci konumunda.
Çalık'ın İzmir Şehir Hastanesi'nde yapılan tetkik sonuçları, doktor raporları ve muayene bulguları, bir dosya halinde ATK'nın ilgili ihtisas kuruluna sunulacak. Kurul, bu verileri değerlendirerek, Çalık'ın sağlık durumunun cezaevinde kalmasına engel teşkil edip etmediğine dair bağlayıcı bir rapor hazırlayacak.
Bu raporun içeriği, Çalık'ın geleceği açısından belirleyici olacak. Eğer ATK, "Hayatını ceza infaz kurumu koşullarında yalnız idame ettiremez" veya "Hastalığı sürekli bir tedaviyi gerektirmektedir" yönünde bir rapor verirse, bu rapor, soruşturmayı yürüten mahkemeye sunulacak. Mahkeme de bu raporu esas alarak, Çalık'ın ev hapsi, adli kontrol şartıyla serbest bırakılması veya cezasının infazının ertelenmesi gibi kararlar alabilecek. Aksi yönde bir rapor ise, Çalık'ın cezaevine geri gönderilmesi anlamına gelecek. Bu nedenle, tüm gözler ATK'dan çıkacak olan nihai karara çevrilmiş durumda.
Siyasi yelpazeden farklı tepkiler geldi
Mehmet Murat Çalık'ın hastane penceresinde, dışarıda bekleyen annesi Gülümser Çalık ile selamlaştığı anın fotoğrafının sosyal medyada yayılması, siyasi partilerden de çeşitli tepkilerin gelmesine yol açtı.
Konuyla ilgili ilk dikkat çeken açıklamalardan biri, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) mensubu Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan'dan geldi. Turan, kişisel bir değerlendirme yaparak, "Mehmet Murat Çalık Başkanımızı seven birisiyim. Umudum, ev hapsi kararıyla tahliye edilmesidir. Kendisine geçmiş olsun diyorum" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, siyasi rekabetin ötesinde insani bir durumu işaret etmesi açısından kamuoyunda dikkat çekti.
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan da konuyu köşesine taşıyarak, Adli Tıp Kurumu'nun vereceği karara olan güvenini belirtti ve kurumun "insan hayatını dikkate alarak en doğru raporu vereceğinden yüzde yüz eminim" şeklinde bir değerlendirme yaptı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) kanadından ise duruma yönelik sert tepkiler geldi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Annelere hastane önünde bu eziyeti çektirenleri Allah da affetmez, millet de" diyerek süreci eleştirdi. İmamoğlu ayrıca, kendisini ziyaret eden eski sendikacı Süleyman Çelebi'nin, 12 Eylül darbe döneminde cezaevindeyken babasının cenazesine katıldığında dahi ellerine kelepçe vurulmadığı yönündeki anısını paylaşarak, mevcut uygulamayı eleştirdi.
