BM: Gazze'nin kuzeyine 4 haftadır ilk kez erişim sağlayabildik BM: Gazze'nin kuzeyine 4 haftadır ilk kez erişim sağlayabildik

9 Eylül Gazetesi'nden Fevzi Efe Sekitmez'in haberine göre; İsmini, imzalandığı ülke olan İspanya'nın Lanzarote adasından alan ve 25 Ekim 2007'de toplanan Avrupa Konseyi üye devletleri ile diğer bazı devletler arasında 'Çocukların Cinsel Suistimal ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi' imzalandı. Lanzarote sözleşmesiyle birlikte okullarda ve aile içinde çocukların maruz kaldığı şiddet ve cinsel istismarın önlenmesi amaçlandı. Ancak yeni geçilen Maarif Model'de öğrencilerin; 'Mahreminizi kimseye anlatmayın' şeklinde teşvik edilmesine tepki gösteren Tülin Osmanoğulları ve sözleşmenin ayrıntılarını aktaran İzmir Baro Başkan Yardımcısı Zöhre Dalkıran 9 Eylül Gazetesi'ne konuştu.

Lanzarote sözleşmesiyle birlikte istismarın önüne geçilebileceğini söyleyen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir temsilcisi Tülin Osmanoğulları, "Biliyorsunuz istismar mağduru çocuklarımızın çoğu okullarda durumu öğretmenlerine, arkadaşlarına veya rehber öğretmenlere bildiriyor. Bu sözleşme kapsamında okullarda uygulanması dahilinde istismarın erken tespiti ve gerekli işlemlerin usulunce uygulanması sağlanabilir. Mağdur çocuklar ve aileler en az zararla durumu atlatabilir. Hatta istismarın önüne geçilebilir. Son değişiklikle beraber eğitimde Marif model diye bir sisteme geçildi. O müfredatın en can alıcı yerlerinden bir tanesi; çocuklara 'mahreminizi kimseye analtmayın' diye salık veriliyor olmasıdır. Çocuklar yaşadığı ve başına gelen olayları kimseyle paylaşmamaya ve sessizleşmeye teşvik ediliyor" dedi.


'CESAZILIK İNTİHARA SÜRÜKLÜYOR'

Narin cinayetinden sonra sözleşmenin öneminin bir kez daha ortaya çıktığını vurgulayan Osmanoğulları şu şekilde konuştu;

"AKP hükümeti anayasa ve hukuk tanımaz bir hükümettir. AKP usulu bir hukuk yarattılar iktidarda oldukları süre boyunca. Sürekli yeni yargı paketleri çıkartarak ülkeyi kendilerince yönetme girişimlerini sürdürüyorlar. Artık iktidarın kaçıncı yargı paketinde olduğunu bile insanlar takip etmekte zorlanıyorlar. Türkiye'de istismar suçuyla yargılanan kişilerin davası çoğunlukla beraatla sonuçlanıyor. Beraat kararı çıkması dolayısıyla da suç işlenmeye devam ediyor. Caydırıcı cezalar yok. İstismar mağdurları da hukuk sisteminin bu yozlaşması sonucu intihara sürükleniyor. Çoğu istismar mağduru intihar ediyor. Bu sözleşme çocuğu koruyan uluslararası bir sözleşmedir. Özellikle cinsel istismar suçlarına karşı çocukları korumayı hedeflemektedir. Çoğu insan bu sözleşmenin varlığından bile haberdar değil. Çünkü uygulanmıyor. Narin kızımızdan sonra bu sözleşme de ortaya çıkmış ve kamuoyunu ilgilendirmeye başlamıştır. Son yıllarda ne kadar çok çocuk istismarı olduğunu biz biliyoruz. Davaları takip ediyoruz; Ayrıca bu davaların çoğunun beraat kararı ile sonuçlandığını da biliyoruz. O yüzden Lanzarote sözleşmesi bu dönemde özellikle çok daha önemli. Sahip çıkılması gereken görünür kılınması gereken bir sözleşme. Bu sözleşme İstanbul sözleşmesi gibi kaderine bırakılamaz. Uygulanması şimdiden sahip çıkılması lazım. Maarif Model değil Lazaronte Sözleşmesi uygulanmalı."


ÇOCUKLAR OKULDA OLMALI

Okulun dışında çocukların Milli Eğitim Bakanlığı eliyle denetimsiz bir şekilde istismara açık hale getirilmesine tepki gösteren Avukat Zöhre Dalkıran, "Lanzarote Sözleşmesi'nin tarafı ülke olan Türkiye, sözleşmeye göre ilk ve orta eğitim sırasında çocuklara verilmesi gereken bu eğitimde cinsel istismar riskine ilişkin bilgilendirmenin yanı sıra kendilerini koruma yollarına ilişkin bilgiler de vermelidir. Aynı zamanda bu eğitim dijitalleşen dünyanın yarattığı yeni riskleri de gözetmelidir. Ancak böyle bir eğitim verilmesi bir yana dursun Milli Eğitim Bakanlığı, hazırlamış olduğu bilimsel ve laik eğitim anlayışından oldukça uzak. 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğretim Programı' ile çocuklara sabretmeyi ve aile bütünlüğünü korumayı salık vermekten öteye gitmiyor. Programda mahremiyetin ahlakla birlikte değerlendirilmesi, çocukların yaşayabilecekleri olası istismar durumunu bir suç olarak görmelerinin engellenmesi ve 'ayıp' olarak algılama ihtimalleri nedeniyle üzerinin kapatılma riskini artırıyor" diye konuştu.
 

Kaynak: Haber Merkezi