İletişim Başkanı Fahrettin Altun, başkanlık konferans salonunda düzenlenen 'İletişim Başkanlığı'nın 6'ncı Yılında Türkiye İletişim Modeli Sempozyumu'na katıldı. Altun, İletişim Başkanlığı'nın Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi'nin en temel kurumsal yeniliklerinden biri olduğunu söyleyerek, "İletişim Başkanlığı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyoner liderliğinin açık bir göstergesidir. Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte yakın çalıştığım bu süre zarfında şunu çok net gördüm ki; zatı devletleri sağlıklı bir enformasyon akışının devlet idaresinde ne denli önemli olduğunu, devletin söylem birliğinin devlet açısından ne kadar stratejik olduğunu ve içinde bulunduğumuz gerçek anlamda bir iletişim çağı olduğunu yakinen bilen ve bunun gereklerini de hayata geçiren bir liderdir. Bunun en açık örneği, başkanlığımız bünyesinde çalışmalarını sürdüren ve halkla ilişkiler alanında uluslararası çapta sürekli ödüller alan dünyaya katılımcı, demokratik hakemi açısından son derece önemli bir tecrübe sunan CİMER'in (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi) tarihinin Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı dönemindeki BİMER'e (Başbakanlık İletişim Merkezi) ve hatta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde hayata geçirdiği Beyaz Masa uygulamalarına kadar geri gitmesidir" ifadelerini kullandı.
'ÜLKEMİZİ HAK ETTİĞİ YERE TAŞIYACAK'
İletişim Başkanlığı'nın 6 yılda gerçekleştirdiği çalışmaların en önemli hasılasının, Türkiye İletişim Modeli olduğunu belirten Altun, "Türkiye iletişim Modeli, 360 derece bir iletişim anlayışıyla ülkemizin ekonomiden kültür ve sanata, dış politikaya, turizme, sanayiye, teknolojiye ve eğitime kadar her alandaki potansiyelini göz önünde bulunduran yenilikçi ve proaktif bir iletişim stratejisidir. Türkiye İletişim Modeli aynı zamanda bünyesinde çok sağlam bir ülkesel duruş ve tavır barındıran bir yaklaşımdır. Türkiye İletişim Modeli'ni diğer modellerden ayıran en önemli özellik; milletimizin sesi olma iddiasını hiçbir zaman elden bırakmamasıdır. Her zaman milletimizin değerlerine, inançlarına, beklentilerine, hassasiyetlerine öncelik veriyoruz. Türkiye İletişim Modeli yalnızca bir iletişim stratejisi değil, aynı zamanda yeni Türkiye'nin vizyonunun, dinamizminin ve küresel liderlik iddiasının da bir yansımasıdır. Bu model Türkiye'nin ülkemizi iletişimin yüzyılında lider ülkeler arasında hak ettiği yere taşıyacaktır" diye konuştu.
'BİRÇOK PROJEYE İMZA ATTIK'
6 yıllık süreçte 300'e yakın panel, sempozyum ve konferans düzenlediklerini ifade eden Altun, "622 basılı kamuya açık eser, 10 bin 697 hizmet için devlet kurumlarına yönelik raporlar hazırladık. 1081 inovatif iletişim projesi, 27 kez devlet teşvikleri tanıtım günlerini hayata geçirdik. Yine 22 defa 360 derece iletişim kampanyasını hayata geçirdik. 55 uluslararası basın turu gerçekleştirdik. Yine kriz merkezlerinde, basın merkezlerimizi kurduk. 151 ulusal, 96 uluslararası etkinlik yaptık. 181 belgesel ve film ürettik. 14 kapsamlı serginin yanı sıra; 116 eğitim programını da gerçekleştirdik ve bütün bunların yanında medyamızla, sivil toplum kuruluşlarımızla ve üniversitelerimizde birçok ortak, nitelikli iş ve projeye imza attık. Elbette bu süreçte Türkiye İletişim Modeli'nin kapsamlı stratejik vizyonu çerçevesinde kamu diplomasisi alanındaki faaliyetlerimizi sistemli ve kurumsal hale getirdik. Bunun için öncelikle Ulusal Kamu Diplomasi Strateji Belgemizi ve eylemlerimizi hazırladık. Geldiğimiz noktada kamu ve özel sektördeki paydaşlarımızla eşgüdüm içerisinde kamu diplomasisi faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Bu kapsamda Türk Devletleri Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı gibi kurumlar başta olmak üzere uluslararası platformlarda etkili roller üstlendik, üstleniyoruz. Yine her biri ayrı bir ihtisas gerektiren gastronomi diplomasisi, spor diplomasisi, insani diplomasi gibi kamu diplomasisinin birçok alanında faaliyet gösteriyoruz" dedi.
'ALTERNATİFLERE İHTİYACIMIZ BULUNUYOR'
Altun, geçen cuma günü uluslararası çapta yaşanan yazılım sorunu ile ilgili, neredeyse tüm dünyada kısa süreli de olsa büyük bir panik, büyük bir kaos yaşandığını söyledi. Sadece bu olayın bile, iletişim ve enformasyon teknolojilerinde giderek artan tekelleşmenin küresel bir tehdit boyutuna ulaştığını gösterdiğini belirten Altun, şöyle konuştu:
"Bu tekelleşme, bütün insanları tehdit eden bir boyuta gelmiştir. Hayatın her alanda dijitalleştiği günümüzde bütün bir insanlığı tek bir seçeneğe mahkum etmek artık kabul edilemez bir hal almıştır. Sayısı bile bir parmağı geçmeyen ve yalnızca kendi karını düşünen teknoloji şirketlerinin, sosyal medya mecralarının ve onların ürettiği algoritmaların yine arama motorlarının inşa ettiği dijital diktatörlüğe, dijital faşizme karşı bütün insanlığın faydasını gözeten, ortak çıkarı olan alternatiflere ihtiyacımız bulunuyor. Bunun içinse hem dijital okuryazarların geliştirilmesi hem de küresel anlamda teknolojilerin demokratikleştirilmesi ve yerli, milli teknoloji kapasitelerinin arttırılması elzemdir. Biz İletişim Başkanlığı olarak özellikle yeni medya ve dijital okuryazarlık noktasında şimdiye kadar birçok içerik ürettik. Birçok eğitim programını hayata geçirdik. Sosyal medya kullanım kılavuzu, sosyal medya terimleri sözlüğü gibi çalışmalar gerçekleştirdik. Hem bu yeni teknolojilerin risk ve tehditlerine karşı toplumsal bilincin yükselmesine hem de bu teknolojilerden azami ölçüde faydalanabilmeye büyük bir önem atıf ediyoruz. Bunu da stratejik bir yaklaşım olarak değerlendiriyoruz."