9 Eylül Gazetesi'nden Fevzi Efe Sekitmez'in haberine göre; Polis, Semih Çelik'in evinde yapılan incelemelerin ardından, kamuoyunu meşgul eden yeni bir kavramı gün yüzüne çıkardı: 'İncel'. Kavram yeni gün yüzüne çıkmış olsa bile aslında internette uzun süredir dolaşan Black Pill, Red Pill gibi sosyal medya hareketlerinin ana kaynağı olarak biliniyor. Bu hareketler, toplumsal ahlak ve kurallarını hiçe sayan bir sosyal çözülmenin başlangıcı olarak görülmekte.
İnternet sitelerinde ve sosyal medya gruplarında kendilerini 'incel' olarak adlandıran genç yaşta erkekler, genellikle kadınlar tarafından mağdur edildiklerine dair bir inanca sahipler. Öte yandan bu internet 'çeteleri', Telegram, Discord, WhatsApp, Reddit, 4chan gibi mecraların yanı sıra başka internet sitelerinde de bir araya gelerek sürekli farklı linklerle yeni siteler oluşturarak işledikleri nefret ve istismar suçlarından yakalanmalarını zorlaştırıyorlar. İlk olarak Amerika Birleşik Devletleri'nde ortaya çıkan bu tarz hareketler üzerine, Teksas Üniversitesi'nin 2022 tarihli araştırması, İncelleri; %17’si okul ve iş hayatı dışında, %36’sının eğitim seviyesi düşük, %50’si ebeveynleriyle yaşıyor, %75’i şiddetli depresyon tanısı almış şeklinde tanımlamakta.
Haberimizin ilk bölümünde Sosyolog Dr. Öğretim Üyesi Nurseli Yeşim Sünbüloğlu ile İncel, Red Pill, Blue Pill kavramlarını ve grup dinamiklerini konuşurken, Siber Güvenlik Uzmanı Gökhan Say, bizlere internet manipülasyonunu ve suç örgütlerini anlattı.
'İSTEMSİZ BAKİRLER'
Uzun süredir internet ortamlarında alt kültürler oluşmaya devam ediyor. 'İncel' olarak adlandırılan ve erkek üstünlüğünü savunan bu 'kültür' ise yeni değil. Toplumsal Cinsiyet Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Nurseli Yeşim Sünbüloğlu, çevrimiçi alt kültürler ve cinsiyet eşitliği karşıtı İncelleri anlattı.
İncellerin kadın hakları karşıtı bir hareketin parçası olduğunu söyleyen Nurseli Yeşim Sünbüloğlu, "İncelleri cinsiyet eşitliği karşıtı, erkek üstünlüğünü savunan çevrimiçi bir alt kültür olarak düşünebiliriz. 'İncel', İngilizce involuntary celibate (İstemsiz bekârlık) ifadesinin kısaltılmış hali ve kabaca kendi isteğinin dışında cinsel partneri olmayan erkek anlamına geliyor. Diğer çevrimiçi ve çevrimdışı erkek grupları (örneğin nafaka mağdurları ve boşanmış babalar platformları gibi erkek hakları örgütleri) ile birlikte kadın hakları ve feminist kazanımlara karşı ortaya çıkmış tepki hareketinin bir parçası; inceller. Karakteristik özellikleri arasında erkek üstünlüğünü savunma, kadınları insan dışı ve aşağı olarak tasavvur etme, kadınlara yönelik düşmanca tutum ve şiddeti meşru bir araç olarak görme bulunuyor. İnceller, fiziksel olarak çekici olmadıklarından, kadınların romantik ve cinsel birliktelik yaşamak için 'alfa' olarak sınıflandırdıkları erkeklerle birlikte olduklarını, bu nedenle kendilerinin yalnızlığa 'mahkûm' edildiklerini savunuyorlar. Kadınlara karşı öfke ve düşmanlıklarının ardında, bu mahrum bırakılmışlık hissine karşı intikam alma isteği yatıyor. Kadınların erken yaşta evlendikleri ve kadın tek eşliliğinin yaygın olduğu geleneksel dönemi altın çağ olarak nitelendiriyorlar” ifadelerini kullandı.
NAZİZİM, KADIN DÜŞMANLIĞI, GÖÇMEN KARŞITLIĞI...
İncel topluluklarında örgütlenen erkeklerin kadınların kendilerini kullandığına inandığını belirten Sünbüloğlu şunları söyledi:
“Red pill (kırmızı hap) ve black pill (siyah hap) kavramları bu kadın düşmanı dünya görüşünün ve söyleminin merkezinde yer alıyor. Kırmızı hap kavramı Matrix filminden ilhamla ‘uyanış/gerçekleri görme’yi sağlayan araç olarak aşırı sağ hareketler içinde de, aşırılıkçı erkek hareketinde de yaygın olarak kullanılıyor. İnceller açısından dünyayı feministlerin/kadınların yönettiği, erkekleri diledikleri gibi kullandıkları, yalnızca fiziksel özelliklerle ilgilendikleri, çekici bulmadıkları erkekleri dışladıkları ‘gerçeğini’ fark etmelerini ifade ediyor. Kadınlara yönelik şiddet ve düşmanca tavırlar, bu toplumsal yanlışı düzeltmek için meşru bir mücadele aracı olarak görülüyor bu gruplarda. İncel alt kültürünün ortaya attığı siyah hap ise bu tavrın daha sert versiyonu olarak ortaya çıkıyor. Nihilist fikirlerle şekillenen bu yaklaşımda, incel erkeklerin ezildiği mevcut düzenin bireysel çabalarla değişmeyeceği vurgusu var. Her şekilde kadınları romantik ve cinsel tatmin aracına indirgeyen, erkeklerin kadınların bedenine serbest erişimleri olması gerektiğini savunan bir anlayış söz konusu. İncellerin savundukları fikirlerin internet üzerinden ve sosyal medya aracılığıyla yaygınlığının ve şiddetinin kolay artması söz konusu. Dışarıya kapalı çevrimiçi topluluklarda bu fikirlerin pekişmesi ve örgütlenmesi kolaylaşıyor. Bireysel düzeyde kalsa marjinal bir görüş ve duygu durumu olarak sönümlenebilecek olan bu düşünceler, online mecralarda topluluk özelliği kazanıyor ve sistematikleşiyor. Bu, elbette internet ve sosyal medyanın yasaklanması gereken bir tehdit olarak algılanması anlamına gelmemeli; ancak eşitlikçi müdahalelerin bu mecralarda aktif olması gerektiğinin altını çizmek lazım. Online ortamlarda örgütlenen fikirlerin offline dünyaya şiddet eylemleri olarak yansımasını kolaylaştıran yapısal etkenler arasında, erkeklerin silaha erişiminin kolay olması ve devlet kurumlarıyla hukuk sisteminin erkek şiddeti ile etkili mücadele edemiyor olması bulunuyor. Türkiye özelinde, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması süreci ile kadınların şiddet karşısında çok daha savunmasız bırakılmış olması ve kadın karşıtı söylemlerin yaygınlaşması ile birlikte cezasızlığın ön plana çıktığını görüyoruz. Aşırı sağ örgütler ve inceller, extremist/aşırılıkçı gruplar, siyasi olarak ortak düzlemlerde buluşabiliyorlar. Ama her incel aşırı sağ olarak tanımlanamaz. Aşırılıkçı oldukları için nazizm, göçmen karşıtlığı, etnik/dini gruplara karşıtlık gibi tavırları benimseyebiliyorlar.”
İNTERNETTE YÜZDE 500 ARTAN CİNSEL İSTİSMAR
Yaşanan olayların ardından, bazı sosyal medya kullanıcılarının siber zorbalığa maruz kaldığı ve siber saldırılarla özel bilgilerine ulaşılıp tehdit edildiği iddiaları dolaşıma girdi.
Özellikle 'Discord' isimli sesli ve görüntülü iletişim platformunda yaşanan olayları değerlendiren Gökhan Say, “Bir yıl içerisinde buradaki cinsel istismar olayları yüzde 500 oranında arttı. Çığ etkisiyle büyüyen bir suçtan söz ediyoruz. Öyle ki inanılmaz şekilde büyüyen bu dünyada, çocuk kaçırılmaya varacak olaylar yaşandı. Sadece cinsel istismar değil, Discord üzerinde çocuğun kandırılması ve sonrasında kaçırılmasına kadar gidebilecek olaylar yaşanmaya devam ediyor. Discord, bugün 150 milyon kullanıcıya ulaşmış, çok önemli bir iletişim platformu. Bu platformun üzerinde ne yazık ki, sosyal medya veyahut bu tarzdaki iletişim ve mesajlaşma platformlarında olduğu gibi suçluların barındığını görüyoruz. Telegram’da da pek çok olay yaşadık malum; özellikle uçtan uca şifreli olması nedeniyle suçluların da uğrak yeri olan bu tarzdaki iletişimlerin takip edilmesinin ciddi anlamda zor olması, platformların tamamını iyi ile beraber kötünün de olduğu platformlara dönüştürüyor. Bir sene önce Discord’un CEO'su Jason Sessions’ın yapmış olduğu açıklamada, bu olayların neticesinde ‘dehşete kapıldığını’ söylediği bir açıklaması var. Tabii platformun CEO'sunun bile bu kadar kendisini çaresiz hissetmesi çok üzücü, can sıkıcı bir konu. Çünkü platformun moderasyonu konusunda ciddi anlamda sorunlar olduğunu gösteriyor bu durum" dedi.
'MANİPÜLASYON ÇAĞINDAYIZ'
Bilinçiz internet kullanımı ve dijital okuryazarlık eksikliğinin altını çizen Say şunları söyledi;
"Çok net olan bir şey var. Bugün biz dijital dünyadayız demiyoruz, dijital sahadayız demiyoruz, güvenlik uzmanları olarak manipülasyon çağındayız diyoruz. Bugün özellikle de yapay zekanın kullanılmasıyla bu tarzdaki gruplar, bu tarzdaki çocuklarımıza hatta dünyadaki insanların tamamını nasıl kandırabilecekleri, nasıl manipüle edebilecekleriyle ilgili inanılmaz bir güce sahip olmuş durumdalar. Tek bir tuşa basıyorsunuz sosyal medyadaki herkesin bu çocukların da ne yazık ki çocuklarımızın da paylaşmış olduğu bilgilerin analizini onları nasıl etkileyebileceğinizi, onlarda nasıl güven kazanabileceğinizi bunların tamamını görebiliyorsunuz. Yani yeri geliyor buradaki suçlular, çocuklara annesinden babasından daha yakın olabiliyorlar çünkü onları daha iyi anlayabiliyorlar pek çok noktada sosyal medya analizleriyle, dijital dünyada bırakmış oldukları ayak izleriyle. Bu platformlardayken kontrol edilmemek için her türlü çabayı sarf ediyorlar. Yani böyle bir karşılıklı çatışmanın olduğu yerde biz ne yazık ki daha binlerce çocuğun bu tarzdaki korkunç durumlara düşmesini engelleyemeyeceğimiz bir tehditle karşı karşıya kalmaya devam edeceğiz. Bilgisayarınızda önlemleri almak zorundasınız telefonunuzda önlemleri almak zorundasınız. Bunlara rağmen %100 güvenlik diye bir şey yok. En kısa vadede en kısa zamanda çözüm olabilecek konu bence o yüzden de ailelerimizin bilinçlenmesi, eğitim sisteminin dijital dünyaya yardım edilmesi buradaki tehditlerin günlük olarak çocuklarımıza aktarılması yani böyle ayda bir ders şeklinde değil, gerçekten de günlük olarak bunların takip edilmesi. Çünkü benim gördüğüm kadarıyla ben yıllardır bu konuşmaları yapıyorum."