9 Eylül Gazetesi'nden Fevzi Efe Sekitmez'in haberine göre; Klima sistemleri üreten bir fabrikada çalışan işçiler, kötü çalışma koşulları nedeniyle zor günler geçiriyor. İronik bir şekilde, bu devasa klima sistemlerini üreten fabrikada işçiler, klimaların olmaması nedeniyle 40-45 derece sıcaklıkta çalışmak zorunda kalıyor.

Disk Birleşik Metal-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Evren Aktürk, işten atılan işçilerin iadesi için uğraştıklarını belirterek şunları söyledi: “Biz burada bir örgütlenme çalışması yaptık, yetki belgemiz geldi bakanlıktan, çoğunluk tespitimiz gerçekleşti. Çoğunluk tespiti geldikten sonra işverenler, örgütlü mücadeleyi sekteye uğratmak için 6 üyemizi işten çıkarttı. Üyelerimiz ile beraber kapı önünde bir direniş oluşturduk. İçeride de ilk başlarda ciddi eylemler yaptık, sloganlar, alkışlar. Sonra iş yeri yönetimiyle bir temas sağladık. Onlara gerekli düşüncelerimizi söyledik. Sendikayı tanımalarını, atılan işlerin geri alınması ile ilgili taleplerimizi ilettik. Şu anda bekleme aşamasındayız. Ayrıca işçilerin çalıştığı ortam da onlar için uygun değildir. Fabrika içerisinde iklimlendirme ve uygun koşullar bulunmuyor. İşçiler ürettikleri klimalarla vatandaşları serinletirken kendileri 40-45 derece sıcaklıkta çalışmak zorunda kalıyorlar.”

“KLİMA ÜRETENLER KLİMASIZ ÇALIŞIYOR!”


İşten atılan ve 31 gündür direnen emekçilerden Sedat Sadak, “Ortalama 35-40 derece sıcaklıklarda işçiler çalışmak zorunda kalıyor. Klima üretenler klimasız çalışıyor. Bu tarz makinelerin başında sıcaklıklar hayli fazla olur. Fakat buna karşı işçi için bir koruyucu kıyafet veya içerisini soğutma gibi bir şey ortada yok. Ayrıca ücret politikası berbattı. Yemekler kötüydü. Servis sorunu var. Depo dediğimiz yerde sıcaklık almış başına gitmiş bir de baret taktırmaya çalışıyorlar. Zaten bütün gün yük taşıyor insanlar. İSG kurallarına hiçbir şekilde uyulmuyor. Makinelerin önlem amaçlı sensörleri olur. İşçilerin kolunu bacağını yaralamaması için. Fabrikada sensörler devre dışı bırakılıyor. Emin olun para ikinci planda şu an. İnsan yerine konulmamak, ücretlerin düşük olması, İSG kurallarına uygulanmaması, insanlara değer verilmemesi, hiçbir sosyal hak yok. Bütün bunlar için direnişi sürdürmeye ve büyütmeye devam ediyoruz” diye konuştu.


“PERFORMANS GEREKÇESİYLE HAMİLE ARKADAŞIMIZI İŞTEN ATTILAR”
 

Direniş sürecinin sancılı olduğunu belirten Sadak şu şekilde konuştu: “Yaklaşık bir aydır kapının önündeyiz. Ben bir yıl, üç aydır çalışıyordum orada. İş yerinde koşulların uygun olmamasından kaynaklı ücretlerin düşüklüğü, çalışma şartlarının ağırlığı, işçiye verilen değerin yetersizliğinden kaynaklı zaten birikmiş bir öfke vardı. Önce iş yerinde arkadaşlarla bir araya gelip ne yapabiliriz, nasıl çözebiliriz diye konuştuk. Sonra örgütlenmeye başladık. Şirketin yetkisini bilerek inşaat sektörü olarak göstermişlerdi. İşçiler örgütlenemesin, zaman kazanalım diye düşünen patronların her zaman yaptığı şeyler. 70 kişiyle başvurumuzu yaptık. Başvuru yaptıktan sonra da üyeliklere devam ettik. Ardından bakanlığa başvuru yaptık. Yetki verildi. Yetki verildikten sonra işten atmalar başladı. Atılan ilk arkadaşımız 18 yıllık bir işçiydi. Ardından bir kadın arkadaşımız atıldı. ‘Performans gerekçesiyle’ atılan kadın arkadaşımızın aslında hamileliği vardı. Ancak hamileliğini gösteremeyecekleri için performans diyerek çıkarttılar. İşten çıkartmaların ardından iş yerinden arkadaşlar normalde çay saatleri farklı olsa bile bütün arkadaşlar çay ve yemek saatlerinde toplu olarak çıktı, yanımıza alkış sloganlarla gelmeye başladılar. Bu çok büyük bir enerji yarattı bizde. Nitekim 2 hafta sonunda işveren masaya gelmeyi kabul etti. Şu anda işe iade görüşmeleri gerçekleştiriliyor bu süreçte sendikal mücadele de devam edecek. Sendikanın ilk günden beri söylediği ve bizim açımızdan da önemli olan atılan işçiler geri alınmadan hiçbir şekilde bir şey konuşulmayacak. İşçilerdeki algı da bu yönde.”

Muhabir: Fevzi Efe Sekitmez