İsrail merkezli insan hakları örgütü B’Tselem, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik su, elektrik, yakıt ve gıda tedarikini kesmesini sert bir dille eleştirdi. B’Tselem Sözcüsü Kerim Cibran, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın bu kararının bir savaş suçu olduğunu ifade etti.

Bir Savaş Suçu Olarak Değerlendiriliyor

B’Tselem Sözcüsü Cibran, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bu müdahalesini tam anlamıyla bir savaş suçu olarak nitelendirdi. Gazze Şeridi'nin zaten zorlu bir abluka altında olduğunu belirten Cibran, su, elektrik, yakıt ve gıda tedarikinin kesilmesinin bu bölge için yaşamsal bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekti.

Cibran, "İsrail'in, Gazze'nin suyunu kesmesi, 2,23 milyondan fazla Filistinlinin suyunun kesildiği anlamına gelir. Aynı şey, elektrik kesintisi ve bunun hayati önem taşıyan cihazlar ile hastanelerin işleyişi üzerindeki etkisi için de geçerli. Dolayısıyla su, elektrik, yakıt ve gıda tedarikinin kesilmesi 2,23 milyon Filistinli için bir çeşit ölüm anlamına geliyor." dedi.

İnsani Kriz Büyüyor

Gazze Şeridi'nin zaten zorlu bir insani krizle karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Cibran, Birleşmiş Milletler tahminlerine göre, Gazze'de 200 binden fazla insanın yerinden edildiğini belirtti. Ancak, Gazze Şeridi'nin kapalı ve dar bir bölge olduğunu vurgulayan Cibran, sivillerin başka bir yere taşınma seçeneği olmadığını ifade etti.

BM'ye ait okullarda barınan Filistinlilerin güvenliği konusunda da endişe taşıdıklarını belirten Cibran, İsrail'in Gazze'yi hedef aldığını ve bu nedenle bu okulların artık güvenli olmadığını ifade etti.

Suç, Suçu Haklı Çıkarmaz

Cibran, İsrail Savunma Bakanı Gallant'ın Gazze'ye yönelik bu müdahalesini sert bir şekilde eleştirerek, suçun suçu haklı çıkarmadığını söyledi. Gazze Şeridi'nde yaşananların, uluslararası toplum tarafından kınanması gerektiğine ve bu durumun İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savunmasız halka karşı işlediği savaş suçları için gerekçe oluşturmadığına vurgu yaptı.

İsrail Savunma Bakanı Gallant, Gazze Şeridi'ne yönelik su, elektrik, yiyecek ve yakıt tedarikini kestiklerini açıklamıştı. Bu karar uluslararası toplumda geniş çaplı eleştirilere neden olmuştu.

Kaynak: AA