İzmir, Türkiye'nin en kalabalık üçüncü şehri olmasının yanı sıra önemli bir tarım ve sanayi merkezi konumunda. Şehrin su ihtiyacını karşılayan barajların doluluk oranları ise son dönemde yaşanan kuraklık nedeniyle yakından takip ediliyor. 12 Eylül 2024 tarihi itibarıyla İzmir'deki barajların doluluk oranlarının genel görünümü endişe verici boyutlara ulaşmış durumda.

Balçova Barajı'nda Doluluk Oranı %27,58

İzmir'in en önemli su kaynaklarından biri olan Balçova Barajı'nın doluluk oranı 12 Eylül 2024 tarihi itibarıyla %27,58 seviyesinde bulunuyor. Barajdaki su seviyesi geçen yıla göre bir miktar artış gösterse de, uzmanlar bu oranın yeterli olmadığı konusunda uyarıyor. Balçova Barajı'nın aktif doluluk oranının düşük olması, İzmir'in su ihtiyacının karşılanmasında sıkıntılar yaşanabileceği endişesini doğuruyor.

Gördes Barajı Alarm Veriyor: Doluluk Oranı Sadece %4,44

Gördes Barajı, İzmir'in en büyük su kaynaklarından biri olmasına rağmen, son dönemde yaşanan kuraklıktan en çok etkilenen barajların başında geliyor. 12 Eylül 2024 tarihi itibarıyla Gördes Barajı'nın doluluk oranı sadece %4,44 seviyesinde. Bu oran, barajın neredeyse tamamen boşaldığı anlamına geliyor. Uzmanlar, Gördes Barajı'ndaki su seviyesinin bu şekilde devam etmesi durumunda İzmir'de ciddi su sıkıntısı yaşanabileceği konusunda uyarıyor.

Tahtalı Barajı'nda Doluluk Oranı %18,72

Tahtalı Barajı da İzmir'in önemli su kaynaklarından biri. Barajın doluluk oranı 12 Eylül 2024 tarihi itibarıyla %18,72 seviyesinde. Bu oran, geçen yıla göre düşüş gösteriyor. Tahtalı Barajı'nın aktif doluluk oranının da düşük olması, İzmir'in su kaynaklarının yetersizliği konusunda endişeleri artırıyor.

Ürkmez, Güzelhisar ve Alaçatı Barajları

Ürkmez Barajı'nın doluluk oranı %14,34, Güzelhisar Barajı'nın doluluk oranı %70,19 ve Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı'nın doluluk oranı ise %14,26 olarak kaydedildi. Güzelhisar Barajı'nın doluluk oranı diğer barajlara göre daha yüksek olsa da, uzmanlar İzmir'in su ihtiyacını karşılamak için tüm barajların yeterli seviyede dolu olması gerektiği konusunda uyarıyor.

Kuraklık Tehlikesi İzmir'i Bekliyor

İzmir'deki barajların doluluk oranlarının genel olarak düşük olması, kuraklık tehlikesini beraberinde getiriyor. Uzmanlar, su tasarrufu yapılması ve kuraklıka karşı önlemler alınması konusunda uyarıyor. İzmir halkının su kullanımında daha dikkatli olması ve israftan kaçınması gerekiyor. Aksi takdirde, İzmir'i önümüzdeki dönemde ciddi bir su sıkıntısı bekliyor olabilir.

İzmir, son yıllarda artan nüfus ve sanayileşme ile birlikte su kaynakları üzerindeki baskıyı daha fazla hissediyor. Kuraklık ve bilinçsiz su tüketimi, barajlardaki su seviyelerinin hızla düşmesine neden oluyor. Devlet Su İşleri (DSİ) verilerine göre, İzmir'deki birçok barajda su seviyesi geçen yıla oranla önemli ölçüde azaldı.

Tahtalı ve Gördes Barajları'nda Dikkat Çekici Düşüş

İzmir'in önemli su kaynaklarından olan Tahtalı Barajı'ndaki su seviyesi, 12 Eylül 2024 tarihi itibarıyla %18,72 doluluk oranına geriledi. Geçen yıl aynı tarihte bu oran %33,01 idi. Gördes Barajı'nda da benzer bir durum söz konusu. Barajdaki doluluk oranı, %6,45'ten %4,44'e düştü.

2025 Yılı Hac Ön Kayıtları 27 Eylül'e Kadar Uzatıldı 2025 Yılı Hac Ön Kayıtları 27 Eylül'e Kadar Uzatıldı

Diğer Barajlardaki Durum

Balçova Barajı'nın doluluk oranı %27,58, Ürkmez Barajı'nın %14,34, Güzelhisar Barajı'nın %70,19 ve Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı'nın %14,26 olarak ölçüldü. Güzelhisar Barajı dışındaki tüm barajlarda su seviyesi, geçen yıla göre düşüş gösterdi.

Uzmanlardan Su Tasarrufu Çağrısı

Kuraklık ve artan su tüketiminin İzmir'deki su kaynaklarını tehdit ettiği bir gerçek. Uzmanlar, suyun daha bilinçli kullanılması ve su tasarrufu önlemlerinin alınması gerektiği konusunda uyarıyor. Aksi takdirde, İzmir'in gelecekte su sıkıntısıyla karşı karşıya kalması kaçınılmaz olabilir.

İzmir Barajlarındaki Su Seviyelerinin Geleceği

İzmir'in su ihtiyacının karşılanması için barajlardaki su seviyelerinin yakından takip edilmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Yağışların azlığı ve artan su talebi, gelecek dönemde de su kaynakları üzerindeki baskıyı artıracaktır. Bu nedenle, hem bireysel hem de kurumsal düzeyde su tasarrufuna daha fazla önem verilmesi gerekiyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ