İzmir Barosu, İstanbul'daki 'Şehitlerimize Rahmet, Filistin'e Destek, İsrail'e Lanet' mitinginde 'Tevhid' bayrağı taşıyan bir şahsın darp edilmesi sonrası üniversite öğrencisinin tutuklanmasına tepki gösterdi. Baro, "Hilafet çağrısı içeren pankartlar ve yeşil bayrak açıldı. Buna tepki gösteren bir üniversite öğrencisi tutuklandı, anayasada ifadesini bulan laik cumhuriyete başkaldıran zihniyetin temsilcileri hakkında hiçbir işlem yapılmadı" dedi.
İzmir Barosu, İstanbul'da iktidara yakın derneklerin düzenlediği mitingde hilafet çağrıları yapılmasına karşı tepki gösterdi. "Hilafete, Gericiliğe, Şeriata Geçit Yok!" başlıklı açıklamalarında, siyasal iktidarın toplumu islami esaslara göre şekillendirme yolunda gerici bir cemaatle beraber yürüdüğünü belirtti.
Baro, 15 Temmuz darbe kalkışmasının ardından devletin kadrolarının yeni cemaatler ve tarikatler arasında paylaştırıldığını, okullara vaizler ve imamlar atandığını, din derslerinin sayısının arttırıldığını ifade etti. Ayrıca, Milli Eğitim Bakanı'nın cemaat ve tarikatlere STK dediğini ve onlarla imzalanan protokolleri savunduğunu hatırlattı.
İzmir Barosu'nun açıklamasında, İstanbul'daki mitinge katılan ve 'Tevhid' bayrağı taşıyan şahsın darp edilmesinin hatırlatıldığı belirtilerek, bu şahsın tutuklanmasına rağmen laik cumhuriyete başkaldıran zihniyetin temsilcileri hakkında herhangi bir işlem yapılmadığı vurgulandı. Baro, "Başaramayacaksınız! Cumhuriyeti ve cumhuriyet değerlerini savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Yaşasın laik cumhuriyet! Yaşasın laik Türkiye!" şeklindeki ifadelerle açıklamasını noktaladı.
Açıklamanın tamamı şöyle;
"20 yıla yakın bir süre, toplumu ve devlet yönetimini islami esaslara göre şekillendirme yolunda gerici bir cemaatle beraber yürüyen siyasal iktidar, kendi yarattığı gücün hedefi olduğu 15 Temmuz darbe kalkışmasının hemen ardından, devletin tüm kadrolarını yeni cemaatler ve tarikatler arasında paylaştırdı.
ÇEDES Projesi ile okullara "manevi danışman" adı altında vaizler ve imamlar atandı, çıkarılan tebliğle ortaöğretim kurumlarında din derslerinin sayısı arttırıldı.
Çok yakın bir zamanda, Milli Eğitim Bakanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden; "Sizin cemaat, tarikat dediklerinize biz STK diyoruz." diyerek bu yapılarla imzalanan protokolleri savundu ve onlara teşekkür etti.
Dün ise İstanbul'da, Filistin halkına destek bahanesiyle düzenlenen yürüyüşte, hilafet çağrısı içeren pankartlar ve yeşil bayrak açıldı. Buna tepki gösteren bir üniversite öğrencisi tutuklandı, anayasada ifadesini bulan laik cumhuriyete başkaldıran zihniyetin temsilcileri hakkında hiçbir işlem yapılmadı.
Yıllardır aynı hedef doğrultusunda, ısrarla gericileri koruyan ve kollayan, ülkede şeriat düzenini egemen kılmayı amaçlayan güçlerin bilmesi ve anlaması gereken gerçek şudur:
BAŞARAMAYACAKSINIZ!
Cumhuriyeti ve cumhuriyet değerlerini savunmaktan vazgeçmeyeceğiz.
Yaşasın Laik Cumhuriyet!
Yaşasın Laik Türkiye!
