HABER/ Didar DEMİRCİ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Fuar’ında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Deprem bölgesine dair izlenimlerini paylaşan Soyer, Umut Hareketi kapsamında sürdürülen yardımlar hakkında bilgi verdi. Bölgeye ilk günden itibaren havadan, karadan ve denizden yardım ulaştırdıklarını dile getiren Soyer, “Bizim televizyonlardan gördüğümüz gerçeğin binde biri bile değil. Gerçek bambaşka… O farklı gerçek devletin olmadığını gösteriyor bize. Devlet nasıl vardır devleti polis zabıta asker üniforması ile görürsünüz. Ama biz geçtiğimiz şehirlerde bir polis ya da asker görmedik. Devlet yoktu. İnsanlar yalnız kalmışlar ve gerçekten suyun elektriğin olmadığı olağanüstü zor şartlarda yaşam mücadelesi veriyorlar. Bizim televizyonlarda görmediğimiz bu gerçekler” sözlerini kaydetti.
4 ŞEHİRDE KOORDİNASYON MERKEZİ KURULACAK
Deprem bölgesine arama kurtarma ekiplerinden sağlık personeline ve diğer yardım malzemelerine kadar ilettiklerini ve iletmeye devam edeceklerinin altını çizen Soyer, yardımların doğru bir şekilde dağılımını sağlamak amacıyla deprem bölgesindeki 4 şehirde koordinasyon merkezi kuracaklarını duyurdu. Başkan Soyer, “Bugüne kadar yaptığımız çalışmalar bir yana 4 şehirde bir koordinasyon merkezi kuruyoruz. Hatay, Adıyaman, Osmaniye ve Maraş. Bu koordinasyon merkezi birçok fonksiyonu icra edecek. Bir birim çocuklarla ilgili bir birim kadınlarla ilgili… kadınlar için tuvalet yok erkekler idare ediyor ama kadınlar bu konuda zor durumda. Bir bölüm Bir Kira Bir Yuva kampanyası için çalışma yapacak ve yerinde tespit yapacak. Bir bölüm sağlık hizmeti için görev yapacak. Bir bölüm de buradan gelen malzemelerin doğru hedeflere ulaşması için dağıtım yapacak. Yani İzmir Büyükşehir’in benzeri paralel bir büyükşehir kurarak oradaki depremzedelere yardımların doğru bir şekilde ulaşmasını sağlayacağız” açıklamasını yaptı.
30 EKİM TECRÜBEMİZLE EN İYİ HİZMETİ VERECEĞİZ
Depremden etkilenen bölgenin nüfus ve yüzölçümü bakımından Yunanistan’dan büyük olduğuna dikkat çeken Soyer, 30 Ekim 2020 depreminden alınan dersle 81 vilayet içinden en iyi ve doğru hizmeti ulaştıran kentin İzmir olması gerektiğinin altını çizdi. Soyer, “İzmir 81 vilayet içinde bu hikayeyi en iyi başaracak şehirdir. Bunu da İzmir’in tüm dinamiklerini seferber ederek yapmaya devam edeceğiz. Yarından itibaren yaklaşık bine yakın çalışanımızı peyderpey bölgeye göndereceğiz. Bir çok daire başkanlığından arkadaşımız oradan görev yapmak üzere bölgeye gidecek. İzmirlilerin yardımlarını doğru yere götüreceğiz ve insanlara en hızlı şekilde ulaşmasını sağlayacağız” dedi. Kurtarma çalışmaları sırasında ve sonrasında insanların hayata tutunmak için saniyelerle yarıştığını aktaran Soyer, “En hızlı şekilde en doğru hizmeti götürmek için elimizden geleni yapacağız. Bunu yapmaya gayret edeceğiz çünkü çok büyük acılar gördük insan burada bir bardak su içerken kendinden utanıyor. Orada yaşananları anlatmaya benim Türkçem yetmez” ifadesini kullandı. Öte yandan Soyer, bölgede başta kefen torbası olmak üzere çadır, battaniye, jeneratör, mazot ve seyyar tuvalete ihtiyaç olduğunu aktardı.
KİMSENİN YERİNE GEÇMEYE ÇALIŞMIYORUZ
Bölgedeki durum karşısında yapılan yardımlarla ‘siyaset yapılıyor’ şeklindeki eleştiriler konusunda gelen soruya Soyer, “Durumu göz önüne sermek de siyasettir. Siyasi olmayan hiçbir şey yok. Biz siyasi olmayan bir şeyi konuşmuyoruz burada. Eğer siyaset dersek bu siyaset sadece siyasal partinin söylemleriyle programlarıyla sınırlı bir şey değil. Siyaset eğer hayatı iyileştirme sanatıysa biz siyasetin alasını yapmaya gayret ediyoruz” şeklinde konuştu. Soyer, bölgede devleti göremediklerini belirterek, “Biz hayal görmedik. Gerçekten devlet yoktu” dedi.
İZMİR’İ DEPREME HAZIRLIYORUZ
Yaşanan felaket nedeniyle büyük bir depremin beklendiği İzmir’de de vatandaşların endişeli olduğu ve İzmir’in depreme hazırlığı konusunda neler yapıldığı hakkındaki soruya Soyer, bugün Büyükşehir bürokratlarıyla yaptıkları toplantıda İzmir’in depreme hazırlığının da koşulduğunu belirtti. İzmir’in depreme dirençli bir kent olması için yapılan çalışmalar hakkında kısa bilgi veren Soyer, “Bizim asli görevimiz elbette İzmir’in depreme dirençli bir kent olması meselesi” diye konuştu.
HİLTON GÖRÜŞMELERİ SÜRÜYOR
İzmir depreminde Hilton otelinin depremzedelere açılması konusundaki talebin yeniden gündeme gelmesi konusunda da açıklamada bulunan Soyer, “Hilton bize ait değil. Bizim sadece hissemiz var. Müzakereye devam ediyor arkadaşlar ama henüz sonuçlanmadı. O dönemde dediğiniz gibi büyük faydasını görmüştük. Şimdi de yine benzer arayışlar içindeyiz. Biz burada yaklaşık bine yakın arkadaşlarımızı peyder pey götüreceğiz. Götürdüğümüz otobüslerle de oradaki vatandaşları buraya taşımaya devam edeceğiz. Çünkü çaresizlik var. Araç bulamıyor yol yöntem bulamıyor. Biz dönmek isteyen vatandaşları buraya taşımak için ne gerekiyorsa yapacağız. Getirdiğimiz vatandaşlar için de mutlaka başlarını sokacakları bir yer bulacağız” dedi.
HERKESİ DESTEK VERMEYE DAVET ETTİ
Umut Hareketi ile şu ana kadar 37 milyon lira kaynak sağlandığını açıklayan Soyer, Bir Kira Bir Yuva kampanyasına önemle vurgu yaptı. Soyer, 4 şehirde kurulacak koordinasyon merkezlerinde aynı zamanda 10 kişinin Bir Kira Bir Yuva kampanyası için çalışacağını belirterek, “Bir Kira Bir Yuva kampanyasının kapsamını büyüterek tüm Türkiye’ye yayıyoruz. Binası yıkılmış, şehri terk etmek isteyen depremzedeler için orada olacak 10 arkadaşımız buradaki bağışçılarla koordinasyonu sağlayacak. Depremzedeler hangi şehre yerleşmek istiyorsa oradaki evini kiralamasını sağlayacağız. Şu anda 1 milyon 580 bin gibi bir rakam oldu. Herkesi destek vermeye davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.