GENEL

İzmir Karabağlar'da uyuşturucuya geçit yok

İzmir'in Karabağlar ilçesinde, uyuşturucu tacirlerine yönelik yürütülen amansız mücadelede yeni bir başarıya imza atıldı. Suç Önleme ve Soruşturma Büro Amirliği ekiplerinin, bir aile evini zehir üssüne çeviren iki kardeşe yönelik düzenlediği nefes kesen operasyonda, yaklaşık 6 bin adet uyuşturucu hap, bir miktar esrar ve ruhsatsız bir tabanca ele geçirildi.

Abone Ol

İzmir Emniyeti'nin, kentin en büyük ilçelerinden biri olan Karabağlar'da uyuşturucu ticaretine karşı yürüttüğü kararlı mücadele, dün gerçekleştirilen başarılı bir operasyonla taçlandı. İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Suç Önleme ve Soruşturma Büro Amirliği ekipleri, bir süredir devam eden titiz istihbarat çalışmaları sonucunda, E.Y. (26) ve ağabeyi B.Y. (32) isimli iki kardeşin, uyuşturucu madde satışı yaptığını ve bu yasa dışı faaliyetlerini ikamet ettikleri evden yönettiklerini belirledi. Mahallede "torbacı" olarak bilinen ve özellikle gençleri hedef aldığı tespit edilen şüphelilerin her adımı, haftalar boyunca sivil ekipler tarafından teknik ve fiziki takibe alındı. Şebekenin çalışma yöntemleri, müşteri profili ve uyuşturucuyu depoladıkları adres netleştirildikten sonra operasyon için düğmeye basıldı.

Dün sabahın erken saatlerinde, savcılıktan alınan arama kararıyla birlikte, belirlenen adrese yönelik şok bir operasyon düzenlendi. Çevrede geniş güvenlik önlemleri alan narkotik ekipleri, koçbaşıyla kapıyı kırarak eve ani bir giriş yaptı. Baskının şokunu yaşayan iki kardeş, polisin kararlı müdahalesi karşısında direnemeden kıskıvrak yakalandı. Evden kaçma veya ellerindeki delilleri imha etme fırsatı bulamayan E.Y. ve B.Y. isimli kardeşler, olay yerinde etkisiz hale getirilerek gözaltına alındı. Mahalle sakinlerinin bile fark etmediği bu sessiz ve süratli operasyon, polis ekiplerinin organize suçlarla mücadeledeki profesyonelliğini ve planlama kabiliyetini bir kez daha kanıtladı.

Aile evini zehir deposuna çevirmişler

Operasyonun ardından evde yapılan detaylı arama, iki kardeşin aileleriyle birlikte yaşadıkları sıradan bir apartman dairesini nasıl bir zehir deposuna dönüştürdüğünü gözler önüne serdi. E.Y. ve ağabeyi B.Y.'nin, en temel yaşam alanlarını uyuşturucu ticareti için bir üs olarak kullandıkları anlaşıldı. Bu durum, uyuşturucu şebekelerinin toplumun en temel yapı taşı olan aile kurumunu dahi nasıl yozlaştırabildiğinin acı bir göstergesi oldu. Polisin değerlendirmesine göre, 26 yaşındaki küçük kardeş E.Y.'nin sokak dağıtımını organize ettiği, 32 yaşındaki ağabeyi B.Y.'nin ise malın temini ve depolanmasından sorumlu olduğu üzerinde duruluyor.

Bu "aile işi" modelinin, şebekenin dışarıya karşı daha az dikkat çekmesini sağlamak amacıyla kurgulandığı düşünülüyor. Komşuluk ilişkilerinin sürdüğü bir aile apartmanında yürütülen bu kirli ticaret, zehir tacirlerinin ne denli pervasızlaştığını ve toplum sağlığını hiçe saydığını ortaya koyuyor. İki kardeşin, evdeki diğer aile bireylerinin bu durumdan haberdar olup olmadığı ise soruşturmanın derinleşmesiyle netlik kazanacak. Ancak her ne olursa olsun, bir evin odalarının gençleri ölüme sürükleyen maddelerle doldurulmuş olması, modern toplumun karşı karşıya olduğu en büyük tehlikelerden birinin ne kadar yakında olabileceğini acı bir şekilde hatırlattı.

Cephanelik gibi ev: haplar, esrar ve ruhsatsız silah

Narkotik ekiplerinin evde yaptığı arama, karşılaşılan manzaranın vahametini ortaya koydu. Evin çeşitli odalarına, mobilyaların arkasına ve özel olarak hazırlanmış bölmelere gizlenmiş halde, piyasaya sürülmeye hazır binlerce uyuşturucu madde bulundu. Yapılan sayımda, tam 5 bin 985 adet sentetik hap ele geçirildi. Kimyasal içerikleri nedeniyle "ölüm hapları" olarak da bilinen ve özellikle gençler arasında hızla yayılan bu maddelerin, tek bir operasyonla sokaklara dağılmasının engellenmesi büyük bir başarı olarak değerlendirildi. Ekipler, bu miktardaki bir uyuşturucunun yüzlerce genci zehirleyebileceğine ve geri dönülmez sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkat çekti.

Aramalarda sentetik hapların yanı sıra, satışa hazır paketler halinde 5,8 gram esrar maddesi de bulundu. Bu durum, şüphelilerin tek bir türle sınırlı kalmayıp, farklı kullanıcı profillerine hitap edecek şekilde "ürün yelpazesini" genişlettiğini gösterdi. Ancak operasyonu daha da ciddi bir boyuta taşıyan bulgu, evde yapılan aramalarda ele geçirilen 1 adet ruhsız tabanca oldu. Bu silah, iki kardeşin sadece uyuşturucu satıcısı değil, aynı zamanda potansiyel olarak tehlikeli ve şiddete başvurabilecek silahlı suçlular olduğunu kanıtladı. Uyuşturucu ticaretinin silahlanma ve diğer şiddet suçlarıyla ne kadar iç içe geçtiğini gösteren bu delil, soruşturma dosyasına "6136 Sayılı Kanun'a Muhalefet" suçunu da ekledi. Ele geçirilen tüm uyuşturucu maddeler ve tabanca, incelenmek üzere Kriminal Polis Laboratuvarı'na gönderildi.

Şebekenin kökleri ve baronlar mercek altında

Yakalanan E.Y. ve B.Y. kardeşlerin İzmir Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorguları devam ederken, soruşturmayı yürüten narkotik polisleri şimdi de şebekenin daha derin bağlantılarını deşifre etmeye odaklandı. Bu operasyonun, büyük bir buzdağının sadece görünen kısmı olduğu tahmin ediliyor. Savcılık talimatıyla, iki kardeşin geriye dönük tüm telefon görüşmeleri, mesajlaşmaları ve banka hesap hareketleri incelemeye alındı. Amaç, bu zehiri Karabağlar'a getiren ana tedarikçilere, yani "baronlara" ulaşmak.

Polis, şüphelilerin sorgusunda elde edilecek bilgileri, teknik takip ve saha çalışmalarıyla birleştirerek şebekenin tüm yapısını ortaya çıkarmayı hedefliyor. Ele geçirilen cep telefonları ve dijital materyaller, Siber Suçlarla Mücadele ekipleri tarafından özel yazılımlarla taranarak, şebekenin diğer üyeleriyle kurulan iletişim ağı çözülmeye çalışılıyor. Soruşturmanın bu aşaması, sokaktaki "torbacı"dan yola çıkarak, uyuşturucunun şehre giriş yaptığı kanallara ve uluslararası bağlantılara kadar uzanabilecek çok katmanlı bir yapıyı içeriyor. Emniyet yetkilileri, uyuşturucuyla mücadelenin sadece sokaktaki satıcıyı yakalamakla bitmediğini, asıl hedefin bataklığı tamamen kurutmak olduğunu vurguluyor.

Karabağlar'da 'temiz sokaklar' için amansız mücadele

İzmir'in en kalabalık ve kozmopolit ilçelerinden biri olan Karabağlar, coğrafi yapısı ve nüfus yoğunluğu nedeniyle uyuşturucu tacirlerinin hedef aldığı bölgelerin başında geliyor. Ancak İzmir Emniyet Müdürlüğü, ilçede "temiz sokaklar" ve "güvenli gelecek" vizyonuyla uyuşturucuya karşı adeta bir seferberlik ilan etmiş durumda. Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 7/24 esasına göre yürüttükleri çalışmalarla zehir şebekelerine nefes aldırmıyor. Düzenli olarak gerçekleştirilen şok baskınlar, metruk binalara yönelik denetimler ve okul çevrelerinde alınan yoğun güvenlik önlemleri, tacirlerin hareket alanını her geçen gün daha da daraltıyor.

Emniyet yetkilileri, bu mücadelede en büyük güçlerinin duyarlı vatandaşlardan gelen destek olduğunu belirtiyor. Mahallelerinde şüpheli bir durumla karşılaşan, tanımadıkları kişilerin sürekli aynı noktalarda beklemesinden veya gençlere bir şeyler satmaya çalışmasından rahatsız olan vatandaşların 112 Acil Çağrı Merkezi'ne yaptıkları ihbarların, pek çok başarılı operasyonun fitilini ateşlediği ifade ediliyor. Polisin kararlılığı ve halkın desteği birleştiğinde, Karabağlar sokaklarının zehir tacirlerinden tamamen arındırılmasının mümkün olduğu vurgulanıyor. Gözaltındaki iki kardeşin, emniyetteki işlemlerinin ardından "uyuşturucu madde ticareti yapmak" ve "6136 Sayılı Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet" suçlarından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.