İzmir’in can damarını oluşturan Güzelhisar, Balçova, Gördes, Tahtalı, Ürkmez ve Alaçatı Kutlu Aktaş barajlarının 22 Aralık 2025 tarihli su durumu, kentin su geleceği açısından alarm zillerini çaldı. Verilere göre, özellikle Tahtalı, Balçova ve Gördes’te aktif doluluk oranları sıfıra yakın seviyelere inerken; geçen yıl ile bu yıl arasındaki fark, kuraklığın ve yanlış su yönetiminin çarpıcı bir fotoğrafını ortaya koyuyor.
2025 tablosu: Kâğıt üzerinde baraj, pratikte boş göl
Son güncelleme tarihi 22.12.2025 olan ölçümlere göre barajların aktif doluluk oranı şöyle: Güzelhisar’da yüzde 45,28, Balçova ve Gördes’te yüzde 0, Tahtalı’da yüzde 0,36, Ürkmez’de yüzde 5,95, Alaçatı Kutlu Aktaş’ta ise yalnızca yüzde 2.
İzmir barajlarında 2024-2025 aktif doluluk oranları karşılaştırması
Rakamlar, teorik olarak göl hacmi bulunsa bile fiilen kullanıma uygun suyun dramatik biçimde azaldığını gösteriyor. Özellikle kentin ana içme suyu kaynaklarından olan Tahtalı Barajı’nın aktif doluluğunun binde seviyelere gerilemesi, yaz aylarını beklemeden ciddi bir risk tablosuna işaret ediyor.
Bir yılda ne oldu: Tahtalı ve Balçova adeta kurudu
2024–2025 karşılaştırması, en çarpıcı bozulmanın Tahtalı, Balçova ve Alaçatı Kutlu Aktaş’ta yaşandığını ortaya koyuyor. Geçen yıl Güzelhisar’ın aktif doluluğu yüzde 64,11 iken bu oran bu yıl yüzde 45,28’e gerilemiş durumda. Balçova’da yüzde 15,63’ten 0’a, Tahtalı’da yüzde 11,10’dan 0,36’ya, Alaçatı Kutlu Aktaş’ta ise yüzde 14,46’dan 2’ye düşüş var.
İzmir barajlarında 2024-2025 aktif doluluk oranları karşılaştırması
Ürkmez’de gerileme nispeten sınırlı görünse de yüzde 7,39’dan 5,95’e inmiş durumda; Gördes ise geçen yıl da bu yıl da neredeyse işlevsiz sayılabilecek seviyede. Bu tablo, İzmir’in “yedek” diye gördüğü hiçbir barajın aslında güvenli tampon oluşturmadığını gösteriyor.
Minimum–maksimum kapasiteyle kıyas: Dip çizgiye çok yakınız
Veriler, bazı barajların şimdiden “minimum göl seviyesi”ne tehlikeli şekilde yaklaştığını gösteriyor. Örneğin Tahtalı’da minimum göl hacmi 19,6 milyon m³, mevcut toplam hacim ise 20,644 milyon m³; yani teorik taban çizgisinin hemen üzerinde bir seviyeden söz ediyoruz. Güzelhisar’da da maksimuma göre (155,35 milyon m³) şu anki 76,887 milyon m³ seviye, neredeyse yarıya inmiş bir göl olarak okunuyor.
Maksimum kullanılabilir hacimle karşılaştırıldığında İzmir barajlarının hiçbiri konforlu bölgede değil; aksine, uzun süreli kurak bir döneme girilmesi halinde kent suyu için çok sert kısıtlama senaryolarının masaya geleceği açık.
İzmir’i ne bekliyor: Tasarruf yetmez, bütüncül plan gerekiyor
Ortadaki manzara, İzmirlilerin yalnızca bireysel su tasarrufu ile yetinmemesi, yerel ve merkezi idarenin de eşzamanlı adımlar atmasını zorunlu kılıyor. Yağmur suyu hasadı, kayıp–kaçakların azaltılması, tarımsal sulamada açık kanalet sisteminden basınçlı sulamaya geçiş, yeraltı suyu kullanımının sıkı denetimi gibi başlıklar, artık “uzun vadeli vizyon” değil, acil eylem planı konusu.
Kısacası, bu kış beklenen yağışlar gelmezse “Ne olacak bu İzmir barajlarının hali?” sorusu, sadece bir manşet değil, gündelik hayatı doğrudan etkileyecek bir krize dönüşebilir. Kentin elinde veri var, uyarı net: Barajlar konuşuyor, sıra su politikasında.
