Yüksek tansiyon ve kalp rahatsızlıklarıyla mücadele eden Libyalı Alhussein Ahmed Mohamed Abdulkafi, ülkesinde ve Tunus’ta aradığı şifayı bulamayınca rotasını Türkiye’ye çevirdi. 5 çocuk babası olan emekli Abdulkafi, aort damarında meydana gelen yırtılma sebebiyle hayati tehlike altındaydı. İzmir’deki özel bir hastanede gerçekleştirilen başarılı müdahale, uluslararası sağlık turizminde Türkiye’nin yetkinliğini bir kez daha gözler önüne serdi. "Stentli yapay damar" yöntemiyle tedavi edilen hasta, ağrılarından kurtularak yeniden ayağa kalktı.
Daha önce kalp damarlarındaki darlık nedeniyle stent takılan Abdulkafi’nin durumu, aniden gelişen şiddetli karın, sırt ve bel ağrılarıyla kötüleşti. Yapılan tetkiklerde, tıp literatüründe Tip 3 aort diseksiyonu olarak bilinen aort yırtılması teşhis edildi. Yırtığın böbrek damarlarını da etkilemesi sonucu böbrek yetmezliği gelişen talihsiz adam için zaman daralıyordu.
Ülkeler arası tedavi maratonu mutlu sonla bitti
Rahatsızlığı ortaya çıktıktan sonra ilk olarak Tunus’ta tedavi altına alınan ancak şikayetleri gerilemeyen Abdulkafi, çareyi Türk hekimlerinde aradı. Türkiye’ye getirilen ve farklı merkezlerde takip edilen hastanın durumu, medikal tedavilere yanıt vermeyince cerrahi müdahale kaçınılmaz hale geldi. İzmir’deki özel hastanede Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Narin ve ekibi tarafından değerlendirilen hasta için kapalı yöntemle operasyon kararı alındı.
Doç. Dr. Narin, hastanın aort damarındaki yırtığın hayati organları tehdit ettiğini ve stabilize edilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Yırtılan damardaki anormal kan akışını engellemek ve yırtığın ilerlemesini durdurmak amacıyla stentli yapay damar uygulamasını planladık" dedi. Bu yöntem, açık ameliyat riskini kaldıramayacak hastalar için hayat kurtarıcı bir seçenek olarak öne çıkıyor.
Ağrılardan iki büklüm olan hasta yürüyerek taburcu oldu
Operasyon öncesinde yaşadığı ızdırabı tarif etmekte zorlanan Abdulkafi, sırt üstü yatamaz hale gelmişti. Şiddetli ağrılar nedeniyle sürekli öne eğilmek zorunda kalan hasta, başarılı geçen operasyonun ardından hızla toparlandı.
Doç. Dr. Narin, operasyon sonrası süreci şu sözlerle anlattı: "Hastamız işlemden sonra ağrılarından tamamen kurtuldu. Artık rahatça yürüyebiliyor ve günlük aktivitelerini sorunsuz şekilde yerine getirebiliyor. Tedavi sürecinde bir diyetisyen eşliğinde beslenme programını düzenledik. Böbrek yetmezliği nedeniyle haftada üç gün diyaliz desteği sağladık ve kalp ritim bozukluğu için pıhtı önleyici tedavisini planladık. Genel durumunun düzelmesiyle birlikte kendisini şifa ile ülkesine uğurladık."
‘Yeniden doğmuş gibi hissediyorum’
Sağlığına kavuşmanın mutluluğunu yaşayan Alhussein Ahmed Mohamed Abdulkafi, yaşadığı zorlu süreci ve Türk hekimlerine olan minnetini duygusal sözlerle ifade etti. Ülkesine "yeniden doğmuş gibi" döneceğini belirten Abdulkafi, "Ne oturabiliyordum ne de yürüyebiliyordum. Sadece sağ tarafıma sabit yatarak acımı dindirmeye çalışıyordum. Aorttaki yırtık her an patlamaya hazır bir bomba gibi yaşamımı tehdit ediyordu. Gerçekten ölümle burun burunaydım. Çok acı çektim ama burada gördüğüm ilgi ve başarılı tedaviyle tüm şikayetlerimden kurtuldum. Emeği geçen tüm doktorlarıma ve sağlık ekibine teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
İzmir’de gerçekleşen bu operasyon, Türkiye’nin karmaşık kalp ve damar cerrahisi vakalarındaki başarısını ve sağlık turizmindeki tercih edilebilirliğini bir kez daha kanıtlamış oldu.