İzmir TİP’li Kadınlar, CHP’li Bayraklı Belediyesi’nin kadın sığınma evini kapatması, kreş ücretlerine yaptığı fahiş zam ve yerel yönetimlerin kadın haklarına yönelik geri adımlarını sert bir dille eleştirdi. Basın açıklamasında, “Patriyarka, beslenmek için kocasına mahkûm kadınlar ister. Bu kalın duvarları çatlatan, kadının üzerindeki kıskacı aralayan sığınma evleri, şiddet mağduru kadın ve çocuklara umuttur. Yalnız olmadığını, yeniden ayağa kalkabileceğini hissettiren, güçlü olabileceği inancı veren bir umut” ifadelerine yer verildi.
Kadın müdürlüklerindeki görev değişiklikleri eleştirildi
Bayraklı ve Çiğli belediyelerinde kadın müdürlüklerinde görev yapan psikolog, sosyolog ve sosyal çalışmacıların başka müdürlüklere atanması tepki topladı. Açıklamada, “Yerel yönetimlerin, tıpkı Saray rejimi gibi ilk bizden, çocuklarımızdan ve tüm ezilenlerden vazgeçmesi mücadeleye sırtını dönmektir” ifadeleri kullanıldı.
"Saray belediyeleriyle bir olmuşken çare olduğunuza inanmamız mümkün mü?"
TİP’li kadınlar, CHP’li belediyelerin kadın haklarına yönelik politikalarını Saray rejimiyle kıyasladı. Açıklamada, “Eylemleriniz Saray rejimi ile bir olmuşken kadın mücadelesine çare olduğunuza inanmamızı beklemeniz mümkün mü? Tasarruf etmek için ilk vazgeçeceğiniz bizim canımızsa Saray’dan farkınız nedir?” sözleriyle tepkilerini dile getirdiler.
Kreş ücretlerindeki artış aileleri zorluyor
Bayraklı Belediye Başkanı’nın yönetime gelmesinden sonra kreş ücretlerinin 4.000 TL’den 12.000 TL’ye çıkarıldığı belirtilen açıklamada, “Bu fahiş artış, birçok ailenin kreşten çocuklarının kaydını sildirmesine sebep olmuştur. Zaten yaşıtlarıyla eşit koşullara sahip olmayan bu çocukların eğitimlerindeki en önemli dönem heba edildiği gibi anneler de çalışma hayatından uzaklaşmış ve ekonomik olarak güçsüz hale gelmiştir” ifadelerine yer verildi.
"Kadının, çocuğun canına parayı tercih etmek mücadeleye sırtını dönmektir"
TİP’li kadınlar, sosyal belediyecilik anlayışının boşaltıldığını belirterek, “Kadınların, çocukların, engellilerin ve tüm ezilenlerin kendilerini güvende ve devlet koruması altında hissedemedikleri bu coğrafyada, yerel yönetimlerin birincil görevi sosyal eşitliğin sağlanmasıdır” dedi. Tasarruf adı altında yapılan bu uygulamaların hak temelli mücadelelere zarar verdiği vurgulandı.
"Her belediyeden hesap sormaya devam edeceğiz"
Kadınlar, açıklamalarını şu sözlerle sonlandırdı: “Kadınların, çocukların, engellilerin canından, haklarından tasarruf uğruna bu kadar kolay vazgeçen her belediyeden hesap sormaya devam edeceğiz.”