TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Koray Çetin Onalan, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremler hakkında açıklamalarda bulundu. Türkiye'yi yasa boğan bu afeti 'fenomen' bir deprem olarak değerlendiren Onalan, "10 büyük ilimiz, birçok yerleşim merkezi bundan etkilendi. İzmir de deprem bakımından riskli bölgelerden biri. İzmir'de çevresiyle birlikte merkezi etkileyecek yüzlerce diri fay var. Bunların içerisinde süresini doldurmuş kırılmayı bekleyen faylar var. 2015'te bir an evvel mikro bölgeleme çalışmalarını tamamlamak zorunda olduğumuz konusunda uyardık. İzmir Büyükşehir Belediyesi şu anda böyle bir çalışma yapıyor. Yapılan her çalışma önemlidir ancak geç kaldık. İzmir'in yapı stoğunu çok ciddi ve çabuk bir şekilde dönüştürmemiz lazım. İzmir'i 1 ile 3 yıl içinde dönüştürmemiz mümkün değil ama bir yerden başlamak zorundayız. Kentsel dönüşüm bugünden yarına çok çabuk olacak bir şey değil ama elimizi çabuk tutmak zorundayız" dedi.
'DÖRT ANA BAŞLIKTA DEĞERLENDİRİYORUZ'
Jeoloji Mühendisleri Odası olarak depremi 4 ana başlıkta değerlendirdiklerini ifade eden Onalan, "İlk olarak; diri fayların üzerinde yapılaşmayı önleyelim diyoruz. İki; sulak alanlar, ovalarımız depremde en çok yıkımın olduğu yerler. Buralarda yapılaşmayı sınırlayalım diyoruz. Daha güvenli alanlara yönelelim ve insanlarımızı daha güvenli alanlarda yaşatalım. Üçüncüsü yapı denetim sistemimiz geldiğimiz noktada çökmüş durumda. Bu deprem şunu gösterdi; biz yapılarımızı denetleyemiyoruz. Yapı denetim sistemlerinin içinde jeoloji mühendisleri, yer bilimciler yok. Son olarak gündeme gelmesi gereken konu ne yazık ki imar affı. Bu dört maddeye dikkat edersek, bundan sonraki depremlerde bu kadar zayiatımız olmayacak" diye konuştu.
'YANLIŞ SORULARLA TARTIŞIYORUZ'
Depremin yanlış sorular sorularak tartışıldığını belirten Onalan, "Yerel yönetimler ve yurttaşlarımız 'Fay ne zaman kırılacak?' diye soruyor. Aslında bu soru yanlış bir sorudur. Bilim insanları fayların üstündeki riskleri tespit ederler ve uyarırlar. Aslında yerel irade ve yurttaşların sorması gereken şu; 'Burada bir deprem olacak, ben güvenli bir yerde miyim?', 'Diri fayın üzerinde mi?', 'Bina yapı tekniğine uygun mu inşa edilmiş?' gibi soruları soracağız. Bu soruların karşılığını aldığımız zaman biz depremden zarar görmeyeceğiz. Bu ülkenin kaderi deprem ve afetler değil. Türkiye'nin en büyük sorunu depremdir. Ne zaman deprem üreteceğini bilmediğimiz 400-500 fayımız var bu ülkede. Bunların birçoğu kırılmayı bekliyor. Hiç vakit kaybetmeden bilimsel planlama stratejilerine uygun kentsel dönüşümü gerçekleştirmek zorundayız" ifadelerini kullandı.