Dokuz Eylül Gazetesi'nden Mert Yasin Alpdündar'ın haberine göre; İzmir’de 30 Ekim 2020 yılında meydana gelen 6.9 büyüklüğündeki depremin yaraları hala tam olarak sarılmadı. Özellikle binaları orta ve az hasar almış depremzedeler, kira yükünün altında ezilmeye devam ederken, rezerv alanda boşta kalan evlerin satış önceliğinin depremzedelere verilmesi ve düşük kredi sağlanmasına yönelik sözler de tutulmadı. Konu hakkında Dokuz Eylül Gazetesi’ne konuşan İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Çoban, “Orta hasarlılara rezerv alandan artan dairelerin verilmesi ve kredi gibi konulardaki sözlerin tutulmasını istiyoruz” diye konuştu. İZDEDA Kooperatif Başkanı ve İZDEDA kurucusu Haydar Özkan ise “Biz üç yıldır depremzede olarak görülmediğimiz gibi kentsel dönüşüm kredisi ismiyle verilen krediyi bile ister hale geldik. Biz bunu anlayamıyoruz. Biz depremzedenin artık başını sokabileceği bir evi olması için çabalıyoruz” dedi.
‘VERİLECEK KREDİ ORTADA BIRAKILIYOR’
İZDEDA kurucusu Haydar Özkan, kanunlara göre binası ağır hasar almış depremzedelere ev imkânı sağlanırken, orta hasarlılara kredi imkanı sağlandığı bilgisini verdi. Kanunlar ile hayatın gerçeklerinin birbirine uymadığını da sözlerine ekleyen Özkan, “İzmir’in Bayraklı bölgesinin zemini müsait değil. Zemini müsait olmayınca orta hasarlıların güçlendirmesi diye bir durum söz konusu değil. Zaten belediyelerde güçlendirmeye müsaade etmeyerek, yeniden yapılması gerektiğini söyledi. Bununla ilgili belediyenin aldığı K notları ve emsalle ilgili çalışmalar yaptı. Bu çalışmalardan sonra belediye ‘ben yapacağımı yaptım’ diyor. Bundan sonra ise devletin kredi vermesi gerekiyor. Ama kredi de ortada bırakılıyor” diye konuştu.
EVİ ORTA HASAR ALAN 3 BİN DEPREMZEDE DIŞARIDA
Evi orta hasar alıp yıkılan üç bine yakın depremzedenin dışarıda kaldığını söyleyen Özkan, bu insanlara dair hiçbir çalışmanın yapılmadığını da sözlerine ekledi. Özkan ayrıca 17 Mart 2023 tarihinde onaylanan 0,79 faiz oranıyla 1 milyon 250 bin TL’lik kentsel dönüşüm kredisinden de sadece 1 apartmanın yararlanabildiğini ifade etti. Son dönemde çeşitli bahanelerle kredi kaynaklarının da kapatıldığını vurgulayan Özkan, “Biz üç yıldır depremzede olarak görülmediğimiz gibi kentsel dönüşüm kredisi ismiyle verilen krediyi bile ister hale geldik. Biz bunu anlayamıyoruz. Biz depremzedenin artık başını sokabileceği bir evi olması için çabalıyoruz. Bize 0,79 faiz oranlı kredimizi versinler ve rezerv alandaki binaların orta hasarlıları öncelik alarak satışına başlasınlar. Bizim talebimiz budur” dedi.
‘VERİLEN SÖZLER TUTULSUN’
İzmir Depremzedeler Derneği (İZDEDA) Başkanı Bilal Çoban ise deprem sonrası halka verilen sözlerin tutulması istediklerini vurguladı. Özellikle orta hasarlı konutlara yönelik rezerv alanda artan dairelerin satış önceliği ve kredi konusunda destek sözlerinin yerine getirilmesi talep ettiklerini vurgulayan Çoban, "Buradaki insanlar bize ev yapılsın demiyor, finansal destek istiyor. Örneğin; bir binadaki 30 kişiden 10 tanesinin parasının olması, o binanın yapılabileceği anlamına gelmiyor. Tüm konut sakinlerinin maliyeti karşılayabilecek seviyeye gelmesi için belirli şartlarda kredi olanağı yaratılmasını istiyoruz. Bu sayede hem depremzedelerin sorunları çözülür hem de konut stoğu artar" diye konuştu.
'HALK KONUTU İSTEMEYENLER OLDUĞUNA EMİNİZ'
Çoban, Halk Konut’un kurulduğunu ama yerel yönetimlerden beklenen desteği alamadığını da ifade etti. Tunç Başkan'ın bu konuda öncü olduğunu fakat bazı bürokratların destek vermediğini söyleyen Çoban, “Halk konutu istemeyen bir kısım olduğuna da yüzde 100 eminiz. Neden istemedikleri konusunda hiçbir fikrimiz yok. İzmir hala deprem bölgesi. Sisam Adası’nda olan bir depremde biz 117 kişiyi kaybettik. Aynı depremin merkez üssü İzmir olsa çok daha vahim sonuçlar ortaya çıkar. Biz sadece biraz daha fazla destek rica ediyoruz. Kredi anlamında ve bürokratik sorunları aşmamıza yardımcı olsunlar yeterli” diye konuştu.
KONUTLA BİRLİKTE KİRALAR DA ARTTI!
Bayraklı ilçesinde 5 bin konutun üretildiği ancak kiraların arttığına dikkat çeken Çoban, normalde tam tersi bir durum yaşanması gerektiğini ifade etti. Rezerv alandaki konutlardan minimum 15 bin TL kira istendiğini belirten Çoban, "Devlet, konut ihtiyacını karşılamak amacıyla evler veriyor ancak vatandaşlar burayı kiraya veriyor ve fahiş fiyatlar talep ediyor. Kira sınırlaması getirilmesini talep ediyoruz" dedi.