İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, hakkındaki iddiaları dile getirdiği ve ismini açıkladığı bilirkişi ile yapılan telefon konuşmasının, Halk TV'de yayınlanması gerekçesiyle gazeteci Barış Pehlivan, Serhan Asker ve Seda Selek’ın gözaltına alınmasına tepki gösteren İzmirli gazeteciler, Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde seslendi. 


Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şubesi çağrısıyla düzenlenen ve  İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin de katılımıyla yapılan açıklamaya, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve siyasi parti temsilcileri de destek verdi. Eylemde basın açıklamasını okuyan TGS İzmir Şube Başkanı Nil Kahramanoğlu, gazetecilere yönelik baskının kabul edilemez olduğu vurgulandı.

Whatsapp Image 2025 01 29 At 14.49.53


"Gazeteciler susturulamaz"


TGS İzmir Şube Başkanı Nil Kahramanoğlu, basın özgürlüğünün hedef alındığını belirterek şunları söyledi:
"Ne zaman gizlemek istedikleri gerçekler olsa, hemen biz gazetecileri gözaltına alıyorlar. Kamuoyunun haber alma hakkı için çalışan bizler, iktidarların ve güç odaklarının hedefinde oluyoruz. Dün de basın özgürlüğü adına kabul edilemeyecek bir tabloyla karşılaştık. Gazeteci arkadaşlarımızın gözaltına alınması, mesleğimize yönelik açık bir gözdağıdır."
Basının demokratik toplumun temel taşlarından biri olduğunu vurgulayan Kahramanoğlu, gazetecilerin yalnızca görevlerini yerine getirdikleri için hedef alındığını belirtti:


"Bu gözaltılar, yaratılmak istenen korku ikliminin bir parçasıdır. Haberi aktaran, yorumlayan, halka ulaştıran gazetecilerin gözaltına alındığı bir düzende kimse özgür değildir. Basın özgürlüğü, sadece gazetecilerin değil, tüm toplumun özgürlüğüdür. Bu özgürlüğü savunmaya devam edeceğiz.


Biz susarsak siz duyamazsınız. Gazeteciler susturulursa yolsuzlukları duyamazsınız. Gazeteciler susturulursa arsızlıkları duyamazsınız. Gazeteciler susturulursa hukuksuzlukları, sorumsuzlukları duyamazsınız. Gazeteciler susturulursa arkanızdan çevrilen işleri bilemezsiniz. Biz susmayacağız. Siz de kendiniz için gazetecilere destek olun. Sahip çıkın, omuz verin. Gerçeklerin sesini kısamasınlar."

Whatsapp Image 2025 01 29 At 14.49.27


"Türkiye demir parmaklıklarla örüldü"


İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi ise basına yönelik baskıların arttığını belirterek, bu ay 14 gazetecinin cezaevine konulduğunu hatırlattı:


"Bu ay on dört meslektaşın cezaevine konuldu. Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye'yi demirağlarla örmüştü. Şu anda iktidar demir parmaklıklarla örüyor. Kendinize geliniz. Halkın doğruları bilmesi kamu görevidir. Biz bu görevi sonuna kadar yapacağız. Bizi şekillendirmek, biçimlendirmek, iktidarın alanı değildir. Doğrulardan korkuyorsanız önce kendi yanlışlarınızı temizleyeceksiniz. Bizi susturmayacaksınız.

Salwan Momika kimdir? Kuranı-ı Kerim yakan Salwan Momika öldü mü? Salwan Momika kimdir? Kuranı-ı Kerim yakan Salwan Momika öldü mü?


Her zaman, her yerde var olacağız. Halkın sesi olmaya devam edeceğiz. Basın özgürse halk özgürdür.
Başkasını önemsemeyen, cezaevine atan, sorduğu soruları planlayan onları kendisi için bir köle haline getiren, taraf olmayanı bertaraf eden bir anlayış ancak ve ancak kendini yok eder. Özgür basın her zaman yaşamaya devam edecektir. Meslektaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır!"

Whatsapp Image 2025 01 29 At 14.50.23


"Çifte standart açıkça ortada"


Halk TV Ege Bölge Temsilcisi Mustafa Akbaş da gazetecilere yönelik baskının sistematik hâle geldiğini belirterek, dört ay önce Karabağlar’da kaçak Kuran Kursu haberini yaparken saldırıya uğradıklarını hatırlatan Akbaş, şu ifadeleri kullandı:
"O gün yaşanan olayda tehdit, darp ve hürriyetten alıkoyma gibi suç unsurları vardı. Ancak dosya 111 gün boyunca sümen altı edildi ve deliller ancak dün savcılığa teslim edildi. Oysa bugün gazeteci arkadaşlarımız, çağrılsalar ifade vermeye gidecek olmalarına rağmen, dün gece evlerinden ve kanal önünden gözaltına alındı. Bu çifte standardı kabul etmiyoruz."
Gazetecilerin susturulmak istendiğini vurgulayan Akbaş, "Basın özgürlüğü için mücadelemizi sürdüreceğiz. Boyun eğmeyeceğiz, susmayacağız!" dedi.

Kaynak: Özge UYANIK