Türkiye'de son dönemde kadına ve çocuğa yönelik istismar, şiddet ve cinayet davalarında verilen iyi hal indirimleri tartışma konusu olmaya devam ediyor. Bu indirimler, toplumun farklı kesimlerinden gelen eleştirilere maruz kalıyor ve adalet sisteminin işleyişini sorgulatıyor.

İndirimlerin Sayısı Artıyor

2023 yılının başından itibaren, en az 17 şiddet ve cinayet davasında faillere iyi hal indirimi uygulandı. Bu indirimler, özellikle kadına ve çocuğa yönelik şiddet suçlarında gündeme geldi. İndirim uygulanan davalar arasında, cinayetlerden istismara kadar uzanan bir yelpaze bulunuyor.

İyi Hal İndiriminin Örnekleri

Şiddet ve cinayet duruşmalarında faillere verilen iyi hal indirimlerine ilişkin örnekler şu şekildedir:

  • 17.06.2023: Tuncay Kılıç, boşanma aşamasında olduğu Sema Ersin'i öldürdü. Mahkeme, Kılıç'e haksız tahrik altında iyi hal indirimi uygulayarak 18 yıl hapis cezası verdi.

  • 16.07.2023: Zonguldak'ta 14 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunan Uğur A., "iyi hal" indirimi ile 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.

  • 02.06.2023: Baba Murat V., 11 yaşındaki çocuğuna sistematik cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılandı. Mahkeme, Murat V.'nin davranışlarına göre "iyi hal indirimi" uygulayarak cezayı düşürdü.

  • 11.07.2023: Hasip Akbulut, eşi Muhterem Akbulut'u 24 yerinden bıçaklayarak öldürdü. Mahkeme, "canavarca his" tanımlamasına rağmen "iyi hal indirimi" uyguladı.

Kadın Hak Savunucuları Endişeli

Kadın hakları savunucuları, bu indirimleri eleştiriyor ve yargının bağımsızlığının zedelendiğini iddia ediyor. Ayrıca, siyasi etkilerin bu kararları etkilediğine inanıyorlar. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, indirimlerin arttığını ve bu durumun toplumsal cinsiyet eşitliği açısından endişe verici olduğunu belirtti. Güllü, yargıda bilgi ve eğitim eksikliğine dikkat çekerek, kararların yanlış olduğunu savunuyor. Ayrıca, İstanbul Sözleşmesi'nden geri adım atılmasının kadına karşı şiddeti örtme girişimi olarak gördüklerini dile getirdi.

Kadına ve çocuğa yönelik şiddetle mücadelede adalet sisteminin işleyişinin gözden geçirilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğine uygun kararlar alınması, kadın hak savunucularının öncelikli talepleri arasında bulunuyor. Bu yönde atılacak adımların, toplumun genelini kapsayacak şekilde hayata geçirilmesi önem taşıyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ