Zerrin SARGUT/Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) gönüllüsü Özgül Kaplan, Türkiye'de kadına yönelik şiddetin son yıllarda artarak devam eden bir insan hakları ihlali olarak karşımıza çıktığını söyledi. Bu sorunla ilgili sağlıklı verilere ulaşmakta ciddi eksiklikler yaşandığını dile getiren Kaplan, en son 2014 yılında yayımlanan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın şiddet araştırmasından bu yana, devlet tarafından kapsamlı bir veri paylaşımı yapılmadığını vurguladı. “2023 itibariyle açıklanan rakamlar şiddet türlerine dair ayrıntılı bilgi sunmaktan uzak” diyen Kaplan, ekonomik veya cinsel şiddet gibi özel şiddet türleri hakkında verilerin oldukça yetersiz, kadın cinayetleriyle ilgili bilgilerin ise sadece basına yansıyan vakalarla sınırlı kaldığına dikkat çekti.
EŞİK Gönüllüsü Özgül Kaplan
CEZASIZLIK POLİTİKASI HAKİM
Kaplan, kadına yönelik şiddet konusunda en son devlet verisinin KADES uygulamasına yapılan başvurulara dayandığını belirtti. İçişleri Bakanı'nın 2024 yılında yaptığı açıklamaya göre, KADES'e 1 milyon 219 bin başvuru yapıldığına dikkat çeken Kaplan, şu ifadeleri kullandı: “689 vaka elektronik izleme merkezleri tarafından aktif olarak takip ediliyor. Ancak bu rakamlar, şiddetin boyutlarını tam anlamıyla yansıtmıyor. Özellikle, ekonomik ve cinsel şiddet gibi şiddet türlerine dair veri eksikliği çok fazla. Kadın cinayetleriyle ilgili olarak ise, devletin elinde daha kapsamlı veriler olmasına rağmen bu verilerin kamuoyuyla paylaşılmadığı ifade ediliyor. Bu durum, toplumda şiddet vakalarının tam anlamıyla açığa çıkmasını engelliyor. Türkiye’deki cezasızlık politikalarına artarak devam ediyor. Ayrıca, iyi hal indirimi ve haksız tahrik indirimi gibi evrensel hukuk normlarının cinsiyetçi bir şekilde uygulanması Türkiye’deki genel cinsiyetçi politikalarla doğrudan ilgili.”
‘MÜCADELEYİ GENELE YAYACAĞIZ’
EŞİK’in kadına yönelik şiddet ve cezasızlık politikalarıyla mücadelesinin ötesinde, eşitlik mücadelesine de vurgu yapan Kaplan, “EŞİK eşit temsil, afetlere müdahalede eşitlik ve hukukta cinsiyetçiliğe karşı çok çeşitli konuları ele alıyor. Farklı kesimlerden kadınların ve kadın örgütlerinin bir araya geldiği bir platform olarak, şiddete karşı mücadeleyi geniş kesimlere yayma konusunda önemli bir rol üstleniyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği eğitiminden başlayarak, şiddetin önlenmesi için yüzlerce şey yapılabilir. Devletin bu konuda atması gereken ilk adım ise kadın-erkek eşitliği ilkesini tüm kamu politikalarına ve toplumsal hayata egemen kılmak” dedi. Kaplan, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadelede, veri eksikliği, cezasızlık politikaları ve cinsiyetçi uygulamalar en büyük engeller olarak öne çıkıyor. Bu sorunların üstesinden gelinmesi için toplumsal eşitlik anlayışının yerleşmesi ve bu yönde kararlı adımların atılması gerekiyor. EŞİK olarak, kadın haklarının geriye çekilmesine karşı mücadeleyi sürdüreceğiz.”
